Önümde Almanya'dan gönderilmiş bir davetiyenin faksı var.
Ben davet edilmedim, Alamanya'da yapılacak bir "önemli" toplantının davetiyesini bana faksladı dostlar.
Davetiyenin dökümanı şöyle: "Vefatının 43. yılında BEDİZZAMN SAİD NURSÎ'yi rahmetle anıyoruz.
ORGANİZASYON: Avrupa Nur Cemaati ve YENİASYA-İNTERNATİONAL
'Dünya Barışı için Müslüman-Hıristiyan ittifakı'
Program:
14:30-15:00 Açılış (Tilavet-i Kur'an)
15:00-15:25 Mehmet Kutlular
15:25-16:05 Kazım Güleçyüz
16:05-16:35 Mustafa Özcan
...
Konuşmacılar:
Mehmet Kutlular (Yeniasya Gaz. İmtiyaz sahibi)
Kâzım Güleçyüz (Yeniasya Gaz. Genel Yayın Yönetmeni)
Mustafa Özcan (Yeniasya Gaz. Yazarı)
Yer: Kultur-und Kongresszentrum Liederhale (sileber saal)... Stuttgart
Tarih: 22 Haziran 2003 Pazar Tel:... Giriş ücretsizdir."
Evet davetiyedeki önemli notlar, küçük bazı kısaltmalarla böyle.
Şimdi sormak istediğim bazı soruları sormanın sırasıdır sanırım.
1- Böylesi bir organizasyon neye sebep gerekli görüldü?
2- Topyekün dünya, ama özellikle de İslam alemi tam da bir "haçlı istilasıyla" karşı karşıya olduğu bir zamanda, bu başlık altında yapılan bir toplantıdaki ana gaye ne olabilir?
a- Hıristiyan Batı dünyasını "haçlı savaşından" caydırmak.
b- İslam aleminde gün geçtikçe azalan "karşı duruşu" tamamen sıfırlamak.
3- "İslam-Hıristiyanlık ittifakı" konulu bir sempozyumda karşı taraftan, yani Hıritiyan bir konuşmacının da bulunması gerekmiyor muydu? Konuşmacılardan bu görevi üstlenen, yani sözkonusu ittifakın Hıritiyanlarca da çok arzu edildiğini savunan konuşmacı kimdi?
4- Gelen sağlam haberlere göre her gün yüzlerce vatandaşımızın büyük bir kimlik kaybına uğradığı, dininden ve millî kimliğinden kopup Hıristiyanlığı seçtiği bir zamanda ve bir coğrafyada bu süreci hızlandıracak bir organize kimlerin işine yarar, Müslümanların mı, Hıristiyanların mı?
5- İttifak kurmak, diyalog içinde olmaktan daha ileri bir nokta değil mi? Diyalog süreciyle hayli mesafe alan Hıristiyanlık mensupları "ittifakla" son noktayı mı koymuş olacaklar?
6- Bu organizenin Said Nursî'nin ölümünün 43. yılına denk düşmesi tamamen bir tesadüf müydü, yoksa hayattayken çok arzuladığı bir şeyin gereği miydi?
7- Böylesi bir başlığın, İslam tarihinde ikinci bir örneği var mı?
8- Bu organizasyon, hemen her fırsatta, elindeki teknik üstünlüğü de devreye koyarak dünyayı "İsa-Mesih'in kurtarıcılığına" teslim etmek, yani Hıristiyan yapmak isteyenlerin işini kolaylaştırmış olmuyor mu?
Daha bir çok soruyu sormak mümkün ama, aynı manaya gelen yüzlerce ayetten sadece bir kaçını alıp soralım: Aşağıdaki ayetlerin hükmü 1400 sene öncesine mi kaldı, bugün artık geçersiz mi?
"Ey İman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez".
"Kalplerinde hastalık bulunanların: "Başımıza bir felaketin gelmesinden korkuyoruz" diyerek onların arasına koşuştuklarını görürsün. Umulur ki, Allah bir fetih, yahut katından bir emir getirecek de onlar, içlerinde gizledikleri şeyden dolayı pişman olacaklardır".
"(O zaman) iman edenler: Bunlar mıdır sizinle beraber olduklarına bütün güçleriyle yemin edenler" diyeceklerdir. Onların bütün yaptıkları boşuna gitmiştir de kaybedenlerden olmuşlardır".
"Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı alçak gönüllü (şefkatli), kafirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihat ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allah'ın dilediğine verdiği lütuftur. Allah'ın lütfü ve ilmi geniştir."(Maide, 5/51-52-53-54)
Sizin dostunuz ancak Allah'tır, Resûlü'dür, iman edenlerdir; onlar ki, Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar zekatı verirler".
"Kim Allah'ı, Resûlü'nü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar şüphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır".
"Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi alay ve oyun konusu edinenleri ve kafirleri dost edinmeyin. Allah'tan korkun eğer müminler iseniz". (Maide, 5/55-57)
Ben davet edilmedim, Alamanya'da yapılacak bir "önemli" toplantının davetiyesini bana faksladı dostlar.
Davetiyenin dökümanı şöyle: "Vefatının 43. yılında BEDİZZAMN SAİD NURSÎ'yi rahmetle anıyoruz.
ORGANİZASYON: Avrupa Nur Cemaati ve YENİASYA-İNTERNATİONAL
'Dünya Barışı için Müslüman-Hıristiyan ittifakı'
Program:
14:30-15:00 Açılış (Tilavet-i Kur'an)
15:00-15:25 Mehmet Kutlular
15:25-16:05 Kazım Güleçyüz
16:05-16:35 Mustafa Özcan
...
Konuşmacılar:
Mehmet Kutlular (Yeniasya Gaz. İmtiyaz sahibi)
Kâzım Güleçyüz (Yeniasya Gaz. Genel Yayın Yönetmeni)
Mustafa Özcan (Yeniasya Gaz. Yazarı)
Yer: Kultur-und Kongresszentrum Liederhale (sileber saal)... Stuttgart
Tarih: 22 Haziran 2003 Pazar Tel:... Giriş ücretsizdir."
Evet davetiyedeki önemli notlar, küçük bazı kısaltmalarla böyle.
Şimdi sormak istediğim bazı soruları sormanın sırasıdır sanırım.
1- Böylesi bir organizasyon neye sebep gerekli görüldü?
2- Topyekün dünya, ama özellikle de İslam alemi tam da bir "haçlı istilasıyla" karşı karşıya olduğu bir zamanda, bu başlık altında yapılan bir toplantıdaki ana gaye ne olabilir?
a- Hıristiyan Batı dünyasını "haçlı savaşından" caydırmak.
b- İslam aleminde gün geçtikçe azalan "karşı duruşu" tamamen sıfırlamak.
3- "İslam-Hıristiyanlık ittifakı" konulu bir sempozyumda karşı taraftan, yani Hıritiyan bir konuşmacının da bulunması gerekmiyor muydu? Konuşmacılardan bu görevi üstlenen, yani sözkonusu ittifakın Hıritiyanlarca da çok arzu edildiğini savunan konuşmacı kimdi?
4- Gelen sağlam haberlere göre her gün yüzlerce vatandaşımızın büyük bir kimlik kaybına uğradığı, dininden ve millî kimliğinden kopup Hıristiyanlığı seçtiği bir zamanda ve bir coğrafyada bu süreci hızlandıracak bir organize kimlerin işine yarar, Müslümanların mı, Hıristiyanların mı?
5- İttifak kurmak, diyalog içinde olmaktan daha ileri bir nokta değil mi? Diyalog süreciyle hayli mesafe alan Hıristiyanlık mensupları "ittifakla" son noktayı mı koymuş olacaklar?
6- Bu organizenin Said Nursî'nin ölümünün 43. yılına denk düşmesi tamamen bir tesadüf müydü, yoksa hayattayken çok arzuladığı bir şeyin gereği miydi?
7- Böylesi bir başlığın, İslam tarihinde ikinci bir örneği var mı?
8- Bu organizasyon, hemen her fırsatta, elindeki teknik üstünlüğü de devreye koyarak dünyayı "İsa-Mesih'in kurtarıcılığına" teslim etmek, yani Hıristiyan yapmak isteyenlerin işini kolaylaştırmış olmuyor mu?
Daha bir çok soruyu sormak mümkün ama, aynı manaya gelen yüzlerce ayetten sadece bir kaçını alıp soralım: Aşağıdaki ayetlerin hükmü 1400 sene öncesine mi kaldı, bugün artık geçersiz mi?
"Ey İman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez".
"Kalplerinde hastalık bulunanların: "Başımıza bir felaketin gelmesinden korkuyoruz" diyerek onların arasına koşuştuklarını görürsün. Umulur ki, Allah bir fetih, yahut katından bir emir getirecek de onlar, içlerinde gizledikleri şeyden dolayı pişman olacaklardır".
"(O zaman) iman edenler: Bunlar mıdır sizinle beraber olduklarına bütün güçleriyle yemin edenler" diyeceklerdir. Onların bütün yaptıkları boşuna gitmiştir de kaybedenlerden olmuşlardır".
"Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı alçak gönüllü (şefkatli), kafirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihat ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allah'ın dilediğine verdiği lütuftur. Allah'ın lütfü ve ilmi geniştir."(Maide, 5/51-52-53-54)
Sizin dostunuz ancak Allah'tır, Resûlü'dür, iman edenlerdir; onlar ki, Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar zekatı verirler".
"Kim Allah'ı, Resûlü'nü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar şüphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır".
"Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi alay ve oyun konusu edinenleri ve kafirleri dost edinmeyin. Allah'tan korkun eğer müminler iseniz". (Maide, 5/55-57)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024