Gerek günlük hayatımızda, gerek ibadet hayatımızda, ölçülü davranmak kişinin hayat felsefesi olursa, yaptığı her işte ve her ibadette ölçüye başvurur ve daha az hata yaparız. Bu konuda ölçümüz Kur'an ve Sünnet olmalıdır. Peygamberimiz(s.a.a.) bizlere nasıl bir hayat sürmemiz gerektiğini en güzel bir şekilde örnek davranışlar sergileyerek görsel olarak öğretmeye çalışmıştır. Onun sunduğu hayat ölçüsünün dışına çıkmak, hatta ondan farklı ya da fazla ibadet etmeye kalkışmak bile yasaklanmıştır. O bizler için en güzel örnektir.Onun örnekliği bize Kur'an-ı Kerim'de Ahzab Suresi 21. ayette haber verilmiştir. "Andolsun ki, Resûlullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir."Aşağıdaki hadisi şerif bu konuda bize gereken nasihati vermektedir: "Enes ibni Mâlik radıyallahu anh şöyle dedi:Peygamber Efendimizin nafile ibadetlerini öğrenmek üzere, sahabeden üç kişilik bir grup, Peygamber hanımlarının evlerine geldiler. Kendilerine Efendimiz' in ibadetleri bildirilince, onlar bunu azımsadılar ve - Allah'ın Resulü nerede biz neredeyiz? Onun geçmişteki ve gelecekteki günahları bağışlanmıştır, dediler. İçlerinden biri:- Ben ömrümün sonuna kadar, bütün gece uyumaksızın namaz kılacağım, dedi. Bir diğeri:- Ben de hayatım boyunca gündüzleri oruç tutacağım ve oruçsuz gün geçirmeyeceğim, dedi. Üçüncü sahabe de:- Ben de sağ olduğum sürece kadınlardan uzak kalacak, asla evlenmeyeceğim, diye söz verdi. Bir müddet sonra Peygamberimiz onların yanına geldi ve kendilerine şunları söyledi:- "Şöyle şöyle diyen sizler misiniz? Sizi uyarıyorum! Allah'a yemin ederim ki, ben sizin Allah'tan en çok korkanınız ve O'na en saygılı olanınızım. Fakat ben bazen oruç tutuyor, bazen tutmuyorum. Gece hem namaz kılıyor, hem de uyuyorum. Kadınlarla da evleniyorum. Benim sünnetimden yüz çeviren kimse benden değildir." (Buhârî, Nikâh 1; Müslim, Nikâh 5. Ayrıca bk. Nesâî, Nikâh 4)Bu bilgiler ışığında kimsenin kendine mahsus bir yol, kendine mahsus bir davranış biçimi, kendine mahsus bir ibadet şekli belirleme yetkisinin olmadığını öğreniyoruz. Ancak görülen ve yaşanan manzara maalesef böyle değil. İnsanlar hak bir ölçüye tabi olup bu dünyada huzurlu bir yaşam elde etmek, ahirette de Cenneti ve Allah'ın rızasını kazanmak dururken, kendi nefislerinin ve şeytanın oyun ve oyuncağı olmayı tercih ettiler. İbadet ve taatı bile nefislerine uydurdular, bidatler ürettiler, sapık yollar icat ettiler. Ve dünyayı yaşanmaz bir hale getirdiler. Ölçü belli yapılacak iş bellidir: Yüce Allah'a kulluk ya da nefis ve şeytana kölelik, tercih sizin!
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024