Onun elbisesi Ehl-i Beyt kumaşından

Müslüman Müslümanı kıskanmaz, gıpta eder. Peki sende gıpta edilecek bir şey var mı? Prof. Dr. Haydar Baş senin neyine gıpta edecek, sakalına mı cübbene mi, şalvarına mı yoksa malum kasetlerine mi?
Sakal bırakmak zor değil, zaten ondada var. Cüppe her yerde mevcut, isteyen alıp giyebilir. Hatırlarsanız Başbakanımızda giydiği cüppeye, o cüppenin sahiplerine hizmet etti ve etmeye devam ediyor. Prof. Dr. Haydar Baş'ın elbisesi Ehl-i Beyt kumaşından, peki senin cübben kime hizmet ediyor?
Prof. Dr. Haydar Baş, eserleriyle milleti maddi manevi kurtaracak çözümler sunmaya devam ediyor. Halkımız ise ekranda kendi istediği gibi konuşup, perde gerisinde ABD yandaşlığı yapanların iç yüzünü göremediği için, kendi yararına Prof. Dr. Haydar Baş'ı dinlemediği için o da "sakalım da var ama dinlemediler" diye halkın ağzıyla olayı yorumladı.
"Siyaset yapmak şeytan işidir" diyerek siyasilerle menfaatleri için pazarlık yapanları bakalım cübbeleri nereye kadar saracak? Her gün ağzından düşürmediği Peygamberimiz siyaset yapmadı mı? Komutanlık yapmadı mı?
Ve o Peygamber ki, "Müslüman kanı Müslümana haramdır" derken siz cübbeliler Suriye'ye karşı mücadele edip ölenlere şehitlik makamını verdiniz.
Hâlâ Suriye'deki feryatların Türkçe, Kürtçe, Arapça, zafer çığlıklarının ise İngilizce ve İbranice olduğunu duyamadınız.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın bu feryatları millete anlatmasından rahatsız oldunuz.
Ne diyelim Allah tüm millete ve ayrıca cübbelilere Haydar Hoca’yı anlamayı nasip etsin.