Plan çok, çözüm yok
Mısır; Suudi Arabistan, İran ve Türkiye ile birlikte Suriye'de iç savaşı önlemek için yeni bir planı devreye sokmaya çalışıyor. İran da yeni bir plan peşinde. Peki bu planlar işe yarayacak mı?
28.08.2012 00:00:00
YENİ MESAJ - ANALİZ
Suriye'deki kanlı çatışmaları önlemek için bugüne kadar çok sayıda plan ve proje hayata geçirildi ancak bunlardan hiçbiri işe yaramadı. Nedeni çok açık: Planı önerenler Suriye'de açık bir şekilde Esad karşıtı bir tutum içinde. Esad'ı destekleyen ülkelerden Rusya, İran ve Çin herhangi bir plan ortaya koymadı ancak BM eski Genel Sekreteri, Arap Birliği - Birleşmiş Milletler Suriye eski Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın planını destekledi, ancak her iki plan da Batı dünyasının ‘katı Esad karşıtı' tutumu nedeniyle sonuçsuz kaldı. Bu arada İran da yeni bir Suriye planının çalışmasını yürütüyor.
Mısır'ın planı
Mısır'ın girişimi bu ülkenin yanı sıra Türkiye, İran ve Suudi Arabistan'ın dahil olduğu dörtlü komiteyi içeriyor. Girişim iki ay önce seçilen Mısır Cumhurbaşkanı Mursi'nin ilk dış politika atağı olarak da öne çıkıyor. Mursi önümüzdeki günlerde Suriye'nin başlıca destekleyenlerinden Çin'i ziyaret edecek. Ziyarette Suriye konusunun gündemin ilk sırasında yer alacağı belirtiliyor. İkinci sırada ise Çin'den gelecek doğrudan yatırımlar var.
Mısır ile İran arasındaki ilişkiler İran'daki 1979'daki İslam Devrimi'nden bu yana bozuk.
Bağlantısızlar Toplantısı nedeniyle Tahran'a bir kaç saatlik ziyarette bulunan Mursi'nin iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri yeniden büyükelçilik düzeyine yükseltme önerisi getirdiğine işaret ediliyor. İran'ın Suudi Arabistan ile arası da uzun yıllardı kötü. Kürecik'teki radar ve Türkiye'nin Irak ve Suriye politikası nedeniyle Ankara ile Tahran arasındaki hatlar kopuk. Suudi Arabistan ile Türkiye ise Mısır'daki yeni yönetime önemli saygınlık sağlayacak “işler bir Suriye planı”na destek vermekten kaçınacaktır!
Karşı saf, taraf saf mücadelesi
Suudi Arabistan ile Türkiye, Suriye'de yönetimi devirmek için silahlı faaliyette bulunan isyancıları desteklerken; İran açık bir şekilde madden ve manen Beşşar Esad'ın arkasında duruyor. Esad, iç savaş şartlarında kamu çalışanlarının maaşlarını ödeyebiliyorsa bu İran'dan gelen parayla mümkün oluyor. Mursi ise Mekke'deki İslam İşbirliği teşkilatı zirvesinde yaptığı açıklamada, Esad rejiminin gitmesi gerektiği yönünde ifade kullanmıştı. Mısır'daki güçlü Müslüman kardeşler hareketi'nin bir üyesi olan Mursi'nin aynı zamanda Müslüman Kardeşler'in Suriye'deki ayağı ile somut bağları bulunuyor. Bu durum Mısır'ın ön ayak olacağı bir planı adeta başlamadan sonuçsuz hale getiriyor. İran'ın girişiminin de benzer nedenler sonuçsuz kalacağını tahmin etmek zor değil. Peki, Suriye'de ne olacak? Batı dünyası Suriye'de kanlı çatışmaların devamını arzuluyor. Nede olsa ölenler Müslüman! Suriye ne kadar çatışmalardan zarar görürse, Batı için o kadar iyi! Esad bu şartlarda iş başında kalırsa, yönetimi ekonomik ve siyasi olarak zayıflayacağından bölgesel bir oyuncu olarak eskisi gibi etkinlik gösteremeyecek.
İsyancılar kazanırsa, ülke viraneye döndüğünden imarı için Batı dünyasından verilecek güçlü tavizler karşılığında destek isteyecek. Bu durumda Afganistan'a verilen sözler ne kadar tutulduysa, Suriye'deki isyancılara vaat edilecekler de o kadar yerine getirilecektir! Halep'i viraneye çevirenler Kabil'e bir baksa, geleceklerini görebilirler!
Mısır ABD olmadan harekete geçebilir mi?
ABD, her yıl Mısır'a 1.3 milyar dolarlık askeri yardımda bulunuyor. Mısır Cumhurbaşkanı Mursi de, ülkesinin ABD ile askeri işbirliğini devam ettirmekten yana. Öte yandan Kahire yönetimi geçtiğimiz aylarda Suudi Arabistan ve Katar'dan 3 milyar dolar ödünç aldı, Uluslararası Para Fonu'ndan da (IMF) 4.8 milyar dolar kredi alabilmenin yollarını arıyor. Ayrıca ABD ile söz verilen yardımın 1 milyar dolarlık bölümünün serbest kalması için görüşmeler sürüyor. Bu rakamlar bile Mısır'ın Suriye konusunda ABD'den bağımsız hareket edemeyeceğini gözler önüne seriyor.
Suriye'deki kanlı çatışmaları önlemek için bugüne kadar çok sayıda plan ve proje hayata geçirildi ancak bunlardan hiçbiri işe yaramadı. Nedeni çok açık: Planı önerenler Suriye'de açık bir şekilde Esad karşıtı bir tutum içinde. Esad'ı destekleyen ülkelerden Rusya, İran ve Çin herhangi bir plan ortaya koymadı ancak BM eski Genel Sekreteri, Arap Birliği - Birleşmiş Milletler Suriye eski Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın planını destekledi, ancak her iki plan da Batı dünyasının ‘katı Esad karşıtı' tutumu nedeniyle sonuçsuz kaldı. Bu arada İran da yeni bir Suriye planının çalışmasını yürütüyor.
Mısır'ın planı
Mısır'ın girişimi bu ülkenin yanı sıra Türkiye, İran ve Suudi Arabistan'ın dahil olduğu dörtlü komiteyi içeriyor. Girişim iki ay önce seçilen Mısır Cumhurbaşkanı Mursi'nin ilk dış politika atağı olarak da öne çıkıyor. Mursi önümüzdeki günlerde Suriye'nin başlıca destekleyenlerinden Çin'i ziyaret edecek. Ziyarette Suriye konusunun gündemin ilk sırasında yer alacağı belirtiliyor. İkinci sırada ise Çin'den gelecek doğrudan yatırımlar var.
Mısır ile İran arasındaki ilişkiler İran'daki 1979'daki İslam Devrimi'nden bu yana bozuk.
Bağlantısızlar Toplantısı nedeniyle Tahran'a bir kaç saatlik ziyarette bulunan Mursi'nin iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri yeniden büyükelçilik düzeyine yükseltme önerisi getirdiğine işaret ediliyor. İran'ın Suudi Arabistan ile arası da uzun yıllardı kötü. Kürecik'teki radar ve Türkiye'nin Irak ve Suriye politikası nedeniyle Ankara ile Tahran arasındaki hatlar kopuk. Suudi Arabistan ile Türkiye ise Mısır'daki yeni yönetime önemli saygınlık sağlayacak “işler bir Suriye planı”na destek vermekten kaçınacaktır!
Karşı saf, taraf saf mücadelesi
Suudi Arabistan ile Türkiye, Suriye'de yönetimi devirmek için silahlı faaliyette bulunan isyancıları desteklerken; İran açık bir şekilde madden ve manen Beşşar Esad'ın arkasında duruyor. Esad, iç savaş şartlarında kamu çalışanlarının maaşlarını ödeyebiliyorsa bu İran'dan gelen parayla mümkün oluyor. Mursi ise Mekke'deki İslam İşbirliği teşkilatı zirvesinde yaptığı açıklamada, Esad rejiminin gitmesi gerektiği yönünde ifade kullanmıştı. Mısır'daki güçlü Müslüman kardeşler hareketi'nin bir üyesi olan Mursi'nin aynı zamanda Müslüman Kardeşler'in Suriye'deki ayağı ile somut bağları bulunuyor. Bu durum Mısır'ın ön ayak olacağı bir planı adeta başlamadan sonuçsuz hale getiriyor. İran'ın girişiminin de benzer nedenler sonuçsuz kalacağını tahmin etmek zor değil. Peki, Suriye'de ne olacak? Batı dünyası Suriye'de kanlı çatışmaların devamını arzuluyor. Nede olsa ölenler Müslüman! Suriye ne kadar çatışmalardan zarar görürse, Batı için o kadar iyi! Esad bu şartlarda iş başında kalırsa, yönetimi ekonomik ve siyasi olarak zayıflayacağından bölgesel bir oyuncu olarak eskisi gibi etkinlik gösteremeyecek.
İsyancılar kazanırsa, ülke viraneye döndüğünden imarı için Batı dünyasından verilecek güçlü tavizler karşılığında destek isteyecek. Bu durumda Afganistan'a verilen sözler ne kadar tutulduysa, Suriye'deki isyancılara vaat edilecekler de o kadar yerine getirilecektir! Halep'i viraneye çevirenler Kabil'e bir baksa, geleceklerini görebilirler!
Mısır ABD olmadan harekete geçebilir mi?
ABD, her yıl Mısır'a 1.3 milyar dolarlık askeri yardımda bulunuyor. Mısır Cumhurbaşkanı Mursi de, ülkesinin ABD ile askeri işbirliğini devam ettirmekten yana. Öte yandan Kahire yönetimi geçtiğimiz aylarda Suudi Arabistan ve Katar'dan 3 milyar dolar ödünç aldı, Uluslararası Para Fonu'ndan da (IMF) 4.8 milyar dolar kredi alabilmenin yollarını arıyor. Ayrıca ABD ile söz verilen yardımın 1 milyar dolarlık bölümünün serbest kalması için görüşmeler sürüyor. Bu rakamlar bile Mısır'ın Suriye konusunda ABD'den bağımsız hareket edemeyeceğini gözler önüne seriyor.