15 Temmuz darbe girişimi üzerinden 50 gün geçti ama hükumet hain girişimin asıl faillerini ifşa etmedi. Bununla kalmadılar darbeyi açıkça destekleyen ABD'yle anlaşarak TSK'yı Cerablus'a sokarak çıkılması imkansız olan bir bataklığa daha saplandılar.
Bu yazımda Rothschild ailesinin dünya üzerinde kurduğu hakimiyeti sizlerle paylaşacağım. Öncelikle 15 Temmuz sonrasında bu derin Yahudi Devleti'ni yöneten ailenin yayın organı olan The Economist dergisinin yaptığı yayınlarda FETÖ'ye açıkça arka çıktığının unutulmaması gerekir.
Her yıl dünyanın en zengin kişileri listesinde gösterilmeyen bu ailenin günümüzde dünya bankalarının, medyasının, yer altı kaynaklarının ve silah fabrikalarının tamamına yakınına sahip olduğu halde adının geçmemesi çok garip değil mi?
Yüzyıllardır bu aile Siyonizmin babası olan Theoder Herzl'in yayınladığı protokoller sayesinde Rothschild ailesinin değişmez prensipleri dünyayı yönetecek duruma gelmiştir.
Rothschild para imparatorluğunun kurucusu Mayer Amschel Rothschild'dir. 1812'de ölen Mayer Rothschild mal varlığını Yahudi ırkının yükselişi ve Yahudi İmparatorluğu'nun kurulması amacıyla bir vakfa devretmiştir. Bu vakfın en önemli prensibi gizliliktir. Mal varlığının bütünlüğünün korunması için yönetim hep en büyük erkek çocuk tarafındadır. Ve ailede dışarıdan evlilik yasaktır. Öyle ki protokolleri çiğnememek için kendi kız kardeşiyle dahi evlenebilmişlerdir. Bu aileye göre Goyimin (Ulus) yaşamı ve tüm kuvveti Yahudi'ye aittir ve bir Yahudi kendi ırkından olmayan bir şeyi bulduğunda onu sahiplenme hakkına sahiptir (Talmud Gerçeği, s. 20). Yahudiler biz Müslüman Türklere karşı olağanüstü şekilde kin beslerler. Türkler hakkında 'Köpekten aşağıdırlar ve kesinlikle merhamet edilmemelidir' diye kaynaklarında geçer. (Deuter, bölüm 2, s.2).
Bu arada bütün Yahudilerin Rothschild ailesine taptığı ve bu ailenin gücünün onları güttüğü unutulmamalıdır. Mayer Amschel ölümünden sonra protokol gereği yönetimi en büyük oğlu Nathan'a bıraktı. Nathan'ın ilk işi Londra merkezli yatırım bankası kurmak oldu. Bu sayede Nathan, Yahudilere verilen imtiyaz sayesinde Waterloo savaşına gözlemci olarak katılmıştır. Ve savaş daha bitmeden Manş denizini çok pahalı bir tekneyle hızlıca geçip Londra'ya dönmüştür. Londra binasına giden Nathan, İngiltere'nin savaşı kaybettiğini söyleyip ve borsadaki herkesin elindeki İngiliz hisselerini satmalarını sağlamıştır. Nathan hedefine ulaşarak taban fiyatlara düşen hisseleri toplamıştır. Telgraf, telefon gibi herhangi bir ulaşım aracı olmadığı ülkede İngiltere'nin aslında savaşı kazandığı haberi ancak günler sonra ulaşmıştır. Bu haberle Londra borsası coşmuş ve bu anı bekleyen Nathan elindeki hisseleri satıp bu sayede Rothschild ailesinin servetini 5 yılda 2.500 katına çıkarmıştır. "Amacımıza hizmet ettiği sürece yalan, ihanet ve rüşvete devam etmeliyiz. Siyasette ve dünyada bize güç kazandıracak şekilde başkalarının servetlerine el koymayı öğrenmeliyiz." (Protokol 2'den alıntı). Rothschild ailesinin paradan sonra en çok önemsediği şey medya sektörüdür. "Bizim denetimimizden geçmeden hiçbir haber halka ulaşmayacaktır. Şu an dünyanın büyük bölümündeki haber birkaç haber ajansı tarafından dağıtılmaktadır. Bu ajanslar bizim kontrolümüze geçecek be halklar sadece bizim izin verdiğimiz haberleri öğreneceklerdir." (Protokol 12'den alıntı). Ve bu aile medyadaki güçleri sayesinde hükumetlerin çoğunu elinde bulundurduğunu söylemektedir. Bütün dünyayı savaşa sürükledikten sonra kendileri bir köşede oturup izleyen Yahudiler, bu sayede savaşan iki tarafa da silah ve para desteği verir ve kaybedeni kurmuş olduğu uluslararası kuruluşlarla tekrar tazminata mahkum ederek ülkeleri ele geçirir. 1. Dünya savaşı bunun örneğidir. "Bize karşı çıkan devletleri komşularıyla birbirlerine düşürecek ortam hazırlarız. Ancak bize karşı çıkan devletler komşularıyla bir olup bize karşı çıkarlarsa o zamanda dünya savaşı çıkarırız." (Protokol 7'den alıntı).
Bugün kapitalizmle birlikte dünyayı hegemonyası altına alan bu zihniyet dünyada her masumların ölümüne sebep olmaya devam ediyor. İslam dünyasının kan ve gözyaşı içinde olmasının sebebi bu inancın Arz-ı Mev'ud hayalidir. Amerika ve İsrail'in at başı olduğu bu fitneye maalesef siyasilerimiz bilerek ya da bilmeyerek alet olmuşlardır. Sizler ister kabul edin ister etmeyin, yukarıda okuduğunuz, imparatorluğu kurarak kapitalizm perdesiyle dünyayı sömüren ailenin ve emperyalizmin oyununu bozacak tez Müslüman bir lidere aittir. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan'ı Prof. Dr. Haydar Baş'ın mimarı olduğu Milli Ekonomi Modeli sayesinde bugün dünya nüfusunun 4 milyarı Kapitalizm'in pençesinden kurtularak MEM ve Sosyal Devlet Milli Devlet tezlerini uyguluyor. Sizlerin savaşı FETÖ gibi piyonlarla olduğu sürece, Milli Ekonomi Modeli teziyle FETÖ'nün ağababalarının oyunlarını bozan Prof. Dr. Haydar Baş'ı görmeniz mümkün değildir. Rothschild ailesi gibi dünya gerçeklerine şahit olunca Prof. Dr. Haydar Baş gibi dünya liderini medyanın neden gizlediğini anlamak ancak akıllı insanlara nasip olur. Ülkemizin yer altı kaynakları bu zihniyete peşkeş çekilirken susanlar eğer samimi anlamda milli olsalardı o zaman sokağa çıkarlardı. Günlerdir Türkiye'nin gündeminden düşmeyen MEM'e ait bir kanun olan Milli Paralarla Ticaret politikası ancak milli bir duruşla doğru şekilde uygulanabilir. Siyonizmin babası olan Theoder Herzl'in önünde saygı duruşunda durup Yahudi lobilerinden üstün cesaret madalyası alanlardan bu duruşu sergilemeleri beklenemez.
Bu yazımda Rothschild ailesinin dünya üzerinde kurduğu hakimiyeti sizlerle paylaşacağım. Öncelikle 15 Temmuz sonrasında bu derin Yahudi Devleti'ni yöneten ailenin yayın organı olan The Economist dergisinin yaptığı yayınlarda FETÖ'ye açıkça arka çıktığının unutulmaması gerekir.
Her yıl dünyanın en zengin kişileri listesinde gösterilmeyen bu ailenin günümüzde dünya bankalarının, medyasının, yer altı kaynaklarının ve silah fabrikalarının tamamına yakınına sahip olduğu halde adının geçmemesi çok garip değil mi?
Yüzyıllardır bu aile Siyonizmin babası olan Theoder Herzl'in yayınladığı protokoller sayesinde Rothschild ailesinin değişmez prensipleri dünyayı yönetecek duruma gelmiştir.
Rothschild para imparatorluğunun kurucusu Mayer Amschel Rothschild'dir. 1812'de ölen Mayer Rothschild mal varlığını Yahudi ırkının yükselişi ve Yahudi İmparatorluğu'nun kurulması amacıyla bir vakfa devretmiştir. Bu vakfın en önemli prensibi gizliliktir. Mal varlığının bütünlüğünün korunması için yönetim hep en büyük erkek çocuk tarafındadır. Ve ailede dışarıdan evlilik yasaktır. Öyle ki protokolleri çiğnememek için kendi kız kardeşiyle dahi evlenebilmişlerdir. Bu aileye göre Goyimin (Ulus) yaşamı ve tüm kuvveti Yahudi'ye aittir ve bir Yahudi kendi ırkından olmayan bir şeyi bulduğunda onu sahiplenme hakkına sahiptir (Talmud Gerçeği, s. 20). Yahudiler biz Müslüman Türklere karşı olağanüstü şekilde kin beslerler. Türkler hakkında 'Köpekten aşağıdırlar ve kesinlikle merhamet edilmemelidir' diye kaynaklarında geçer. (Deuter, bölüm 2, s.2).
Bu arada bütün Yahudilerin Rothschild ailesine taptığı ve bu ailenin gücünün onları güttüğü unutulmamalıdır. Mayer Amschel ölümünden sonra protokol gereği yönetimi en büyük oğlu Nathan'a bıraktı. Nathan'ın ilk işi Londra merkezli yatırım bankası kurmak oldu. Bu sayede Nathan, Yahudilere verilen imtiyaz sayesinde Waterloo savaşına gözlemci olarak katılmıştır. Ve savaş daha bitmeden Manş denizini çok pahalı bir tekneyle hızlıca geçip Londra'ya dönmüştür. Londra binasına giden Nathan, İngiltere'nin savaşı kaybettiğini söyleyip ve borsadaki herkesin elindeki İngiliz hisselerini satmalarını sağlamıştır. Nathan hedefine ulaşarak taban fiyatlara düşen hisseleri toplamıştır. Telgraf, telefon gibi herhangi bir ulaşım aracı olmadığı ülkede İngiltere'nin aslında savaşı kazandığı haberi ancak günler sonra ulaşmıştır. Bu haberle Londra borsası coşmuş ve bu anı bekleyen Nathan elindeki hisseleri satıp bu sayede Rothschild ailesinin servetini 5 yılda 2.500 katına çıkarmıştır. "Amacımıza hizmet ettiği sürece yalan, ihanet ve rüşvete devam etmeliyiz. Siyasette ve dünyada bize güç kazandıracak şekilde başkalarının servetlerine el koymayı öğrenmeliyiz." (Protokol 2'den alıntı). Rothschild ailesinin paradan sonra en çok önemsediği şey medya sektörüdür. "Bizim denetimimizden geçmeden hiçbir haber halka ulaşmayacaktır. Şu an dünyanın büyük bölümündeki haber birkaç haber ajansı tarafından dağıtılmaktadır. Bu ajanslar bizim kontrolümüze geçecek be halklar sadece bizim izin verdiğimiz haberleri öğreneceklerdir." (Protokol 12'den alıntı). Ve bu aile medyadaki güçleri sayesinde hükumetlerin çoğunu elinde bulundurduğunu söylemektedir. Bütün dünyayı savaşa sürükledikten sonra kendileri bir köşede oturup izleyen Yahudiler, bu sayede savaşan iki tarafa da silah ve para desteği verir ve kaybedeni kurmuş olduğu uluslararası kuruluşlarla tekrar tazminata mahkum ederek ülkeleri ele geçirir. 1. Dünya savaşı bunun örneğidir. "Bize karşı çıkan devletleri komşularıyla birbirlerine düşürecek ortam hazırlarız. Ancak bize karşı çıkan devletler komşularıyla bir olup bize karşı çıkarlarsa o zamanda dünya savaşı çıkarırız." (Protokol 7'den alıntı).
Bugün kapitalizmle birlikte dünyayı hegemonyası altına alan bu zihniyet dünyada her masumların ölümüne sebep olmaya devam ediyor. İslam dünyasının kan ve gözyaşı içinde olmasının sebebi bu inancın Arz-ı Mev'ud hayalidir. Amerika ve İsrail'in at başı olduğu bu fitneye maalesef siyasilerimiz bilerek ya da bilmeyerek alet olmuşlardır. Sizler ister kabul edin ister etmeyin, yukarıda okuduğunuz, imparatorluğu kurarak kapitalizm perdesiyle dünyayı sömüren ailenin ve emperyalizmin oyununu bozacak tez Müslüman bir lidere aittir. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan'ı Prof. Dr. Haydar Baş'ın mimarı olduğu Milli Ekonomi Modeli sayesinde bugün dünya nüfusunun 4 milyarı Kapitalizm'in pençesinden kurtularak MEM ve Sosyal Devlet Milli Devlet tezlerini uyguluyor. Sizlerin savaşı FETÖ gibi piyonlarla olduğu sürece, Milli Ekonomi Modeli teziyle FETÖ'nün ağababalarının oyunlarını bozan Prof. Dr. Haydar Baş'ı görmeniz mümkün değildir. Rothschild ailesi gibi dünya gerçeklerine şahit olunca Prof. Dr. Haydar Baş gibi dünya liderini medyanın neden gizlediğini anlamak ancak akıllı insanlara nasip olur. Ülkemizin yer altı kaynakları bu zihniyete peşkeş çekilirken susanlar eğer samimi anlamda milli olsalardı o zaman sokağa çıkarlardı. Günlerdir Türkiye'nin gündeminden düşmeyen MEM'e ait bir kanun olan Milli Paralarla Ticaret politikası ancak milli bir duruşla doğru şekilde uygulanabilir. Siyonizmin babası olan Theoder Herzl'in önünde saygı duruşunda durup Yahudi lobilerinden üstün cesaret madalyası alanlardan bu duruşu sergilemeleri beklenemez.
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018