* Şaban ayı, mübarek üç ayların ikincisidir. "Allâhümme bârik lenâ fî Şaban ve belliğnâ Ramazan"duasını her gün en az bir defa okumalıyız. * Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz; ramazandan sonra en fazla bu ayda oruç tutarlardı.* Ashâb-ı Kiram, Şaban hilâlini görünce, kendilerini Kur'ân okumaya verirlerdi. Bu ayda manasını düşünerek, bol bol Kur'ân-ı Kerîm okumalıyız.* Bu ayda yapılacak her hayırlı işin sevabı kat kat verilir.* Bu ayda geçmiş günahlarımıza tevbe etmeliyiz.* Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'e salât ü selâmı çoğaltmalıyız.* Bu ayda bir yıl içinde ölecek olanların isimleri, diriler defterinden, ölüler defterine geçirilir.* Bu ayın ortasında Beraat gecesi vardır. Gündüzünde oruçlu bulunmalı, gecesini ibâdetle ve uyanık olarak geçirmeli. Bu gecede yüz rekat namaz kılınması tavsiye edilmektedir.* Bu ayda hayır kapıları açılır, günahlar silinir.* Son Pazartesi günü oruçlu geçirilirse günahların bağışlanacağı hadîs-i şerîfte müjdelenmiştir.* Müslümanların mallarının zekatlarını fakirlere, Ramazanda tutacakları oruca kuvvet ve destek olması bakımından, bu ayda vermeleri hayırlı ve güzel olur.* Kısacası bu aylar, değerlendirilmesi gereken kıymetli zamanlardır."Recep ayı geçti. Bir daha geri gelmez. (Diğeri), Ramazan ayı ise, beklenmektedir. Buna da erişip erişemeyeceğimizi bilmiyoruz. İçinde bulunduğumuz Şaban ayına gelince, bu iki ay arasında bir vâsıtadır, onda ibâdeti bir ganîmet bilmelidir.Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- nasihat ettiği bir adama, (O adamın, Hz. Ömer'in oğlu Abdullah olduğu söylenmiştir): «Beş şey gelmeden evvel, beş şeyin kıymetini bil. İhtiyarlığından önce gençliğinin, hastalığından önce sağlığının, fakir olmadan önce zenginliğinin, meşguliyetinden önce boş zamanının, ölmeden önce hayâtının» buyurmuştur. (Gunye 1/188).