"Haçlı Ordusu", in-cin top oynadığı çölü 20 günde geçebilirken, 150 bin "Cumhuriyet Muhafızı" tarafından korunan Bağdat'ı 20 saatte teslim aldı.
Savaş süresince "Savaşa hayır" mitingleri, meğer "Haçlı Ordusu" için değil de, "Cumhuriyet Muhafızları" içinmiş. Onlar da savaşmadan ülkelerini teslim ettiler.
İş bitmiş oldu.
Peki bir ülkenin, yabancı bir ülke tarafından, hem "çağdaş insanî değerlerin" kol gezdiği bir asırda işgal edilmesine, "savaşa hayır" düzeyinde "hayır" demek gerekmez mi?
Aslını isterseniz, yazacak çok şeyim var ama, "bir milyar doların" gecikmesine sebep olurum diye yazmıyorum.
Suudi Arabistan İstanbul Başkonsoslosluğu'nun verdiği iftar yemeğinde; "Hıristiyanlar da cennetliktir" diye arkadaşlarımızla bir saat kavga yapan sayın Mehmet Kutlular'ın Yeni Asya'sı var elimde.
İngiliz The Independent Gazetesi'nin savaşla ilgili sorduğu soruları; "Cevap verin" sürmanşetiyle kapağa doldurmuş gazete.
Büyük bir gazetecilik örneği vererek, kimsenin bulamadığı bu soruların cevaplarını ben veriyorum;
Buyrun!
Soru 1: Savaşın gerekçesi olarak gösterilen kitle imha silahları nerede?
Cevap: Kitle, Irak halkıydı. İmha, savaşta öldürülen "masum" Iraklılardı. Silah ise, "Haçlı Ordusuna" ait silahların tamamıydı. Bunların tamamı Irak'ta hâlâ mevcuttur.
Soru 2: Bu silahlar varsa Saddam niye bir tekini bile kullanmadı?
Cevap: Bu sorunun cevabı, yukarıdaki cevabın içindedir. İlle de bir şey demek gerekirse, bunlar entegre silahlardı, bir tekini kullanmak yetmez. Tamamını kullanmak gerekirdi. O da olmadı.
Soru 3: Saddam şimdi nerede?
Cevap: Hangi Saddam? Dokuz suflörü olan bir insanın, nerede olduğunu sormak abesle iştigaldir.
Soru 4: Irak rejiminin El Kaide ile ilgili bağlantı iddialarınıza ne oldu?
Cevap: Bu bağlantı hal bağlantısı olup kâl/söz bağlantısı değildir. Baas Irak'ı, El Kaide Afganistan'ı, aynı şekilde savaşmadan ABD'ye teslim etti ya!
Soru 5: Savaşta kaç Iraklı sivil ve asker öldürdünüz ya da yaraladınız?
Cevap: Savaşta, hiç sorulmayan bir soru varsa o da bu tip sorulardır. Özgürlük için birkaç askerle sivilin hesabı yapılmaz.
Soru 6: Savaşta niye bu kadar çok gazeteci hayatını kaybetti?
Cevap: Niye olacak, hep bir ağız olup "Haçlı Ordularının" aleyhinde yazıyorlardı. Gazeteciler öldü, savaşı ABD kazandı. Bu kadar net, açık, berrak, bu tıraşı bırak.
Soru 7: Bağdat'taki üç büyük pazar yeri bombardımanının sorumlusu kim?
Cevap: Pazar yerine korsan ürün sokulduğunu duyan sebze meyve komisyoncuları
Soru 8: Müttefikler savaşta Cenevre Sözleşmesi'ne uydu mu?
Cevap: Uh tabi, baştan sona. Savaş boyunca çeneler ha bira çalıştı.
Soru 9: Irak'ın yeniden yapılandırılmasıyla ilgili kontratların tümü Beyaz Saray dalkavukularına mı gidecek?
Cevap: Yok, hayır. Yeryüzündeki bütün dalkavuklara eşit dağıtılacak. Bazılarına inşaatın kendisi, bazılarına da hafriyatı verilecek. Bazıları 3/1'i alırken, bazıları da 3/0.5 ile idare etmek zorunda kalacak.
Soru 10: Savaş, Ortadoğu'yu yeniden düzenlemenin ilk adımı mıydı?
Cevap: Yok ne ilkidir, ne sonu. 1991'de "adi adım" atıldı, şimdiki atılan ise "uygun adım". Yakın gelecekte bu adımları; "İstikamet yer altı zenginlikleriii, hücum!" komutu izleyecek. En son; "Hedef petrol kuyuları! Dağılıın!"la iş bitecek.
Soru: 11. Irak'ın yeni lideri olarak adı geçen Ahmet Çelebi, sadece sahtekar bir ABD yardakçısı mı?
Cevap: Yok sadece "sahtekar bir ABD yardakçısı" değil. Başka sıfatları daha var, ama; bir sürtüğe, sürtük dediğim için tazminata mahkum olduğumdan, aynı suçu tekrar işlemeyeceğim.
Soru 12: Amerikan kuvvetleri Irak'ta ne kadar kalacak?
Cevap: Onu ancak, Duble Bush'u "Irak'ı işgal etmekle görevlendiren Tanrı(!)" bilir.
Soru 13: Bütün bunlar İsrail için mi yapıldı, yoksa bu bir petrol savaşı mıydı?
Cevap: Haşa. Bütün bunlar, "dinlerarası diyalog", "medeniyetler arası diyalog", "dünya barışı". "hoşgörü" ve "eliğin körü" için yapıldı.
Soru 14: Yoksa hiçbiri değildi de, asıl mesele 2004'teki başkanlık seçimi miydi?
Cevap: Soru yeterince açık olmadığından, cevap verilmemiştir.
Soru 15: Savaştan sonra dünya daha güvenli bir yer mi oldu?
Cevap: Dünya savaştan önce de yeterince güvendeydi. Bu savaşla, güvende olmayan Irak petrolleri, güven altına alınmış oldu.
Soru: 16: Irak lideri Saddam Hüseyin ne oldu?
Cevap: Irak Lideri Saddam Hüseyin El Tikritî, ismini, Sattım Hüseyin el Tıngırtı olarak değiştirmiş olup, dünyanın Saddam diye bir derdi kalmamıştır...
Bu cevapları yeterli bulmayan, başının çaresine baksın.
Savaş süresince "Savaşa hayır" mitingleri, meğer "Haçlı Ordusu" için değil de, "Cumhuriyet Muhafızları" içinmiş. Onlar da savaşmadan ülkelerini teslim ettiler.
İş bitmiş oldu.
Peki bir ülkenin, yabancı bir ülke tarafından, hem "çağdaş insanî değerlerin" kol gezdiği bir asırda işgal edilmesine, "savaşa hayır" düzeyinde "hayır" demek gerekmez mi?
Aslını isterseniz, yazacak çok şeyim var ama, "bir milyar doların" gecikmesine sebep olurum diye yazmıyorum.
Suudi Arabistan İstanbul Başkonsoslosluğu'nun verdiği iftar yemeğinde; "Hıristiyanlar da cennetliktir" diye arkadaşlarımızla bir saat kavga yapan sayın Mehmet Kutlular'ın Yeni Asya'sı var elimde.
İngiliz The Independent Gazetesi'nin savaşla ilgili sorduğu soruları; "Cevap verin" sürmanşetiyle kapağa doldurmuş gazete.
Büyük bir gazetecilik örneği vererek, kimsenin bulamadığı bu soruların cevaplarını ben veriyorum;
Buyrun!
Soru 1: Savaşın gerekçesi olarak gösterilen kitle imha silahları nerede?
Cevap: Kitle, Irak halkıydı. İmha, savaşta öldürülen "masum" Iraklılardı. Silah ise, "Haçlı Ordusuna" ait silahların tamamıydı. Bunların tamamı Irak'ta hâlâ mevcuttur.
Soru 2: Bu silahlar varsa Saddam niye bir tekini bile kullanmadı?
Cevap: Bu sorunun cevabı, yukarıdaki cevabın içindedir. İlle de bir şey demek gerekirse, bunlar entegre silahlardı, bir tekini kullanmak yetmez. Tamamını kullanmak gerekirdi. O da olmadı.
Soru 3: Saddam şimdi nerede?
Cevap: Hangi Saddam? Dokuz suflörü olan bir insanın, nerede olduğunu sormak abesle iştigaldir.
Soru 4: Irak rejiminin El Kaide ile ilgili bağlantı iddialarınıza ne oldu?
Cevap: Bu bağlantı hal bağlantısı olup kâl/söz bağlantısı değildir. Baas Irak'ı, El Kaide Afganistan'ı, aynı şekilde savaşmadan ABD'ye teslim etti ya!
Soru 5: Savaşta kaç Iraklı sivil ve asker öldürdünüz ya da yaraladınız?
Cevap: Savaşta, hiç sorulmayan bir soru varsa o da bu tip sorulardır. Özgürlük için birkaç askerle sivilin hesabı yapılmaz.
Soru 6: Savaşta niye bu kadar çok gazeteci hayatını kaybetti?
Cevap: Niye olacak, hep bir ağız olup "Haçlı Ordularının" aleyhinde yazıyorlardı. Gazeteciler öldü, savaşı ABD kazandı. Bu kadar net, açık, berrak, bu tıraşı bırak.
Soru 7: Bağdat'taki üç büyük pazar yeri bombardımanının sorumlusu kim?
Cevap: Pazar yerine korsan ürün sokulduğunu duyan sebze meyve komisyoncuları
Soru 8: Müttefikler savaşta Cenevre Sözleşmesi'ne uydu mu?
Cevap: Uh tabi, baştan sona. Savaş boyunca çeneler ha bira çalıştı.
Soru 9: Irak'ın yeniden yapılandırılmasıyla ilgili kontratların tümü Beyaz Saray dalkavukularına mı gidecek?
Cevap: Yok, hayır. Yeryüzündeki bütün dalkavuklara eşit dağıtılacak. Bazılarına inşaatın kendisi, bazılarına da hafriyatı verilecek. Bazıları 3/1'i alırken, bazıları da 3/0.5 ile idare etmek zorunda kalacak.
Soru 10: Savaş, Ortadoğu'yu yeniden düzenlemenin ilk adımı mıydı?
Cevap: Yok ne ilkidir, ne sonu. 1991'de "adi adım" atıldı, şimdiki atılan ise "uygun adım". Yakın gelecekte bu adımları; "İstikamet yer altı zenginlikleriii, hücum!" komutu izleyecek. En son; "Hedef petrol kuyuları! Dağılıın!"la iş bitecek.
Soru: 11. Irak'ın yeni lideri olarak adı geçen Ahmet Çelebi, sadece sahtekar bir ABD yardakçısı mı?
Cevap: Yok sadece "sahtekar bir ABD yardakçısı" değil. Başka sıfatları daha var, ama; bir sürtüğe, sürtük dediğim için tazminata mahkum olduğumdan, aynı suçu tekrar işlemeyeceğim.
Soru 12: Amerikan kuvvetleri Irak'ta ne kadar kalacak?
Cevap: Onu ancak, Duble Bush'u "Irak'ı işgal etmekle görevlendiren Tanrı(!)" bilir.
Soru 13: Bütün bunlar İsrail için mi yapıldı, yoksa bu bir petrol savaşı mıydı?
Cevap: Haşa. Bütün bunlar, "dinlerarası diyalog", "medeniyetler arası diyalog", "dünya barışı". "hoşgörü" ve "eliğin körü" için yapıldı.
Soru 14: Yoksa hiçbiri değildi de, asıl mesele 2004'teki başkanlık seçimi miydi?
Cevap: Soru yeterince açık olmadığından, cevap verilmemiştir.
Soru 15: Savaştan sonra dünya daha güvenli bir yer mi oldu?
Cevap: Dünya savaştan önce de yeterince güvendeydi. Bu savaşla, güvende olmayan Irak petrolleri, güven altına alınmış oldu.
Soru: 16: Irak lideri Saddam Hüseyin ne oldu?
Cevap: Irak Lideri Saddam Hüseyin El Tikritî, ismini, Sattım Hüseyin el Tıngırtı olarak değiştirmiş olup, dünyanın Saddam diye bir derdi kalmamıştır...
Bu cevapları yeterli bulmayan, başının çaresine baksın.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024