Başbakanın "terör örgütü ile görüşmüyoruz her kim görüştüğümüzü söylüyorsa şerefsizdir namussuzdur" demesine rağmen görüşüldüğü meydana çıkınca "biz görüşmüyoruz görüştürüyoruz" ifadesiyle başlayan süreç süratle tırmanıyor.
Terör örgütünün elebaşı ile İmralı'da yapılan görüşmelerde, görüşme aşamasından anlaşma aşamasına gelindiği, hatta 4. yargı paketiyle sıranın uygulama aşamasına geleceği, basına sızan haberler arasındadır. Bir televizyon programında yapılan bir konuşmada Tayyip Erdoğan'ın büyük bir güce eriştiğini, onun gücünün, yapacağı ciddi bir hata ile yok olacağını dile getirilmişti.
Bu ifadenin tecellisi yakınlaşmaktadır. Başbakan başlattığı bu süreçte çok ciddi bir hata yapmıştır. Çünkü terör örgütü ile yapılan görüşmeler milletimizin en hassas konusudur. Çünkü her memlekette, her mahallede, bazı bölgelerde hemen her evde bir şehit vardır.
Bu şehit yakınlarının yüreği bu gidişe dur demeye yetecek kudrettedir. Buna bir de toprak altında kefensiz yatan şehitlerin ruhlarını eklerseniz bu tepkinin karşısında duracak güç kimsede yoktur.
Bugüne kadar gerek şehit ailelerinin gerek toplumun farklı kesimlerinin AKP ve Tayyip Erdoğan'a verdiği kredi oylar, dökülen kanın durdurulması adınaydı. Sosyal ve siyasal problemlerine çözüm adınaydı. Sosyal ve siyasal problemlerine çözüm bulunamamasına rağmen, açlığa yokluğa mahkûm edilmelerine bir yere kadar sabrettiler. İş vatanın bölünmez bütünlüğüne kast edilme noktasına, terör örgütü ile anlaşma aşamasına gelince, bıçak kemiğe dayanmıştır. Artık mızrak çuvalda gizlenmemektedir.
Şehit aileleri farklı platformlarda seslerini yükseltmeye başlamıştır. "Eğer teröristler affedilecekse bizim evlatlarımız neden canlarını verdiler" demektedirler. Bir şehit eşinin "madem onların isteklerini yerine getiriyorsunuz ben de şehit kocamı istiyorum onu bana verin" sözleri yürekleri dağlamıştır.
Evladını kaybetmiş şehit anaları, şehit babaları, şehit ve gazi yakınları, yüksek sesle feryat etmektedirler.
Şehit ve gazi yakınları dernekleri yaptıkları basın açıklamasında; "teröristlerle anlaşmaya, onları affetmeye sizin hakkınız yoktur. Eğer böyle bir işe kalkışmak istiyorsanız halkımıza sorun, bu konuyu referandum yapın. Eğer halk evet derse sizin onları affetmeye hakkınız olabilir.
Yoksa buna asla hakkınız yoktur" ifadesine yer vermektedirler. Terör örgütü ve terör elebaşı ile başlatılan bu süreç iktidarın başını çok ağrıtacak, eğer geri adım atılmazsa toplumun hemen her kesiminden çok büyük tepkiler alınacaktır. "Görelim Mevla'm neyler, neylerse güzel eyler."
Terör örgütünün elebaşı ile İmralı'da yapılan görüşmelerde, görüşme aşamasından anlaşma aşamasına gelindiği, hatta 4. yargı paketiyle sıranın uygulama aşamasına geleceği, basına sızan haberler arasındadır. Bir televizyon programında yapılan bir konuşmada Tayyip Erdoğan'ın büyük bir güce eriştiğini, onun gücünün, yapacağı ciddi bir hata ile yok olacağını dile getirilmişti.
Bu ifadenin tecellisi yakınlaşmaktadır. Başbakan başlattığı bu süreçte çok ciddi bir hata yapmıştır. Çünkü terör örgütü ile yapılan görüşmeler milletimizin en hassas konusudur. Çünkü her memlekette, her mahallede, bazı bölgelerde hemen her evde bir şehit vardır.
Bu şehit yakınlarının yüreği bu gidişe dur demeye yetecek kudrettedir. Buna bir de toprak altında kefensiz yatan şehitlerin ruhlarını eklerseniz bu tepkinin karşısında duracak güç kimsede yoktur.
Bugüne kadar gerek şehit ailelerinin gerek toplumun farklı kesimlerinin AKP ve Tayyip Erdoğan'a verdiği kredi oylar, dökülen kanın durdurulması adınaydı. Sosyal ve siyasal problemlerine çözüm adınaydı. Sosyal ve siyasal problemlerine çözüm bulunamamasına rağmen, açlığa yokluğa mahkûm edilmelerine bir yere kadar sabrettiler. İş vatanın bölünmez bütünlüğüne kast edilme noktasına, terör örgütü ile anlaşma aşamasına gelince, bıçak kemiğe dayanmıştır. Artık mızrak çuvalda gizlenmemektedir.
Şehit aileleri farklı platformlarda seslerini yükseltmeye başlamıştır. "Eğer teröristler affedilecekse bizim evlatlarımız neden canlarını verdiler" demektedirler. Bir şehit eşinin "madem onların isteklerini yerine getiriyorsunuz ben de şehit kocamı istiyorum onu bana verin" sözleri yürekleri dağlamıştır.
Evladını kaybetmiş şehit anaları, şehit babaları, şehit ve gazi yakınları, yüksek sesle feryat etmektedirler.
Şehit ve gazi yakınları dernekleri yaptıkları basın açıklamasında; "teröristlerle anlaşmaya, onları affetmeye sizin hakkınız yoktur. Eğer böyle bir işe kalkışmak istiyorsanız halkımıza sorun, bu konuyu referandum yapın. Eğer halk evet derse sizin onları affetmeye hakkınız olabilir.
Yoksa buna asla hakkınız yoktur" ifadesine yer vermektedirler. Terör örgütü ve terör elebaşı ile başlatılan bu süreç iktidarın başını çok ağrıtacak, eğer geri adım atılmazsa toplumun hemen her kesiminden çok büyük tepkiler alınacaktır. "Görelim Mevla'm neyler, neylerse güzel eyler."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Zilhicce ayının fazileti hakkında bilgiler / 02.06.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -7- / 01.06.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -6- / 31.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -5- / 30.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -4- / 29.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -3- / 28.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -2- / 27.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -1- / 26.05.2025
- ‘Ev Hanımlarına Maaş’ fikri Haydar Baş’a aittir / 25.05.2025
- Kur’an Furkan’dır anlayana! / 24.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -7- / 01.06.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -6- / 31.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -5- / 30.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -4- / 29.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -3- / 28.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -2- / 27.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -1- / 26.05.2025
- ‘Ev Hanımlarına Maaş’ fikri Haydar Baş’a aittir / 25.05.2025
- Kur’an Furkan’dır anlayana! / 24.05.2025