Maliyetlerdeki astronomik artış, desteklerdeki yetersizlik, maliyetlerin altında açıklanan alım fiyatları... Kısaca AKP'nin IMF tavsiyeli uyguladığı yanlış ekonomi politikaları, sonunda tarım sektöründe büyük bir depremin yaşanmasına neden oldu.
Siyasi çevreler ve de taşeron medya her ne kadar kuraklıktan dem vursa da asıl sebep tarım politikalarının yanlışlığı. Maliyetlerdeki astronomik artış, desteklerdeki yetersizlik, maliyetlerin altında açıklanan alım fiyatları, üreticilerin sürekli zarar etmeleri, kısaca AKP'in IMF tavsiyeli uyguladığı yanlış ekonomi politikaları, sonunda tarım sektöründe büyük bir depremin yaşanmasına neden oldu. Buğdaydan mısıra, ayçiçeğinden şekerpancarına, turunçgillerden baklagillere kadar hemen hemen tüm ürünlerin üretimi düştü. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı rakamlara göre, geçen yıl buğday üretimi yüzde 13.9, arpa üretimi yüzde 23.5, mısır üretimi yüzde 7.2 azaldı. Yağlı tohumlar üretimi yüzde 21.4, tütün üretimi yüzde 18.5, şekerpancarı üretimi yüzde 14.1, pamuk üretimi yüzde 10.8 düştü. Meyve üretiminde toplamda yüzde 4.3 düşüş olurken sulamayla yetiştirilen sebze üretimindeki düşüş de dikkati çekti.
Toplam tahıl üretimi yüzde 15.5 azaldıToplam tahıl üretimi, önceki yıla göre yüzde 15.5 azalarak 29 milyon 257 bin tona geriledi. Buğday üretiminin 2.8 milyon ton, arpa üretiminin 2.2 milyon ton azaldığı geçen yıl yem ve yağ açısından büyük önem taşıyan mısırda da üretim, yüzde 7.2 düşerek 3.5 milyon tona indi. Geçen yıl toplam baklagil üretimi yüzde 11.6 azalarak 1.3 milyon tona geriledi. Baklagiller arasında yeşil mercimek yüzde 36.7'lik, fasulye yüzde 21.3'lük, bezelye de yüzde 19.9'luk üretim düşüşleriyle dikkat çekti. 2007'de yağlı tohumlar üretimi yüzde 21.4 azaldı ve 1 milyon 31 bin tona geriledi. Bu arada hem yem, hem yağ bitkisi olarak değerlendirilebilen ve üretimine devlet desteği verilen aspir ve kolza üretiminde yüzde 100'lerin üzerinde artış oldu. Soya üretimi yüzde 35.2 azalarak 30 bin 666 tona, ayçiçeği üretimi yüzde 23.6 azalmayla 854 bin tona, susam üretimi yüzde 24.6 azalmayla 20 bin tona düştü.
Fındık yüzde 20 azaldıTütün üretimi yüzde 18.5, şekerpancarı üretimi yüzde 14.1, kütlü pamuk üretimi yüzde 10.8, haşhaş kapsülü üretimi yüzde 70.3 azaldı. Üretim düşüşü zeytinde yüzde 39.1, fındıkta yüzde 19.8, antepfıstığında yüzde 33.3, üzümde yüzde 9.7, incirde yüzde 27.6 oldu. Turunçgil üretimi yüzde 7.2 azaldı. Kuru soğan, sarımsak, domates, havuç dışında genelde sebze üretimi de geriledi.Tarım kesiminin çaresi BTP'de
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın, hakkında üç uluslararası kongre yapılan Milli Ekonomi Modeli'ndeki tarım projeleri uygulansaydı bugün böyle bir tarım depremi yaşanmayacaktı.Prof. Dr. Baş, Modeli'nde özetle şu projeleri ifade etmektedir:? Çiftçiden, planlı ve sürekli üretime kâtıldığı sürece vergi alınmayacak ve ürün alım garantisiyle doğrudan desteklenecektir.? Toprağı olmayan köylüye, üretim yapılması şartıyla toprak verilerek üretime kâtılması sağlanacak.? Devlet tarafından ürünün tahmini bedelinin yüzde ellisi üreticiye avans olarak ürün ayından altı ay önce peşin olarak ödenecektir.? Kuraklık, don, sel gibi doğal afetlere karşı, ürün sigorta sistemi, getirilerek üreticilerin zararları karşılanacaktır.? Stratejik öneme sahip tarım sektöründe yerli üretim, ithal ürünlere karşı gümrük duvarları yoluyla korunacaktır.? Tarım ürünlerine IMF ve Dünya Bankası dayatmasıyla getirilen tahditler tamamen kaldırılacak, yerli üretimin arttırılması teşvik edilecektir. ? Çiftçiye devlet tarafından tohum, fidan, gübre ve ilaç konularında yardım edilecektir.? Çiftçilere sosyal güvenlik ve emeklilik hakkı sağlanacaktır. ? Türkiye'de tarım alternatifsizdir. Onun için tarım ürünlerine alternatif aramak yerine, tarıma dayalı sanayinin kurulması teşvik edilecektir. Bu amaçla devlet tarıma dayalı sanayi üzerine yatırım yapmak isteyen girişimcilere proje mukabili sıfır faizli, gerekirse geri ödemesi üretim olarak alınabilecek kredi doğrudan verilecektir. ? Hükümet, bizzat pazarlama hususunda üreticilerimize öncülük edecektir. Dünyanın her yerinde pazar bulacaktır. Çiftçinin pazar problemi olmayacaktır.? Ülkemizdeki tarıma uygun arazilerin envanteri çıkarılacak, iklim ve toprak özelliklerine göre uygun tarımsal ürün grupları belirlenecektir. ? Tarım tek başına bir sektör olarak değil, tarıma dayalı ilgili sanayi dalları ile bir bütün olarak alınacaktır. Bu amaç doğrultusunda tarım ürünlerinin son mamul haline getirilmesi için entegre sanayi kuruluşları teşvik edilecektir. ? Coğrafya, iklim, nüfus ile iç ve dış piyasa dengeleri göz önünde tutularak, tarım sektörünün üretim, miktar, çeşit, nitelik planlamaları ve AR-GE çalışmaları yapılacaktır. ? Çiftçinin kooperatifleşerek güç birliği yapması desteklenecektir. Kooperatiflere tarımsal alet ve makine desteği verilecektir.? Üretici ile tüketici arasındaki zincir kısaltılarak üreticinin yüksek gelir, tüketiciye ucuz ürün sağlanacak, kooperatiflerden bu amaçla istifade edilerek, hal yasası tekrar gözden geçirilecek. ? Sanayinin hammaddesi olan tarım ürünlerinin "Dar Bölge Kalkınma Modeli"yle, ilgili sanayi kollarıyla entegrasyonu sağlanacaktır. ? Tarımsal üretim merkezlerine, -maliyetleri azaltmak için- ucuz taşıma aracı olan demiryolları hatları çekilerek etkin kullanımı sağlanacaktır. ? Yerli gübre üretimine destek verilecektir. ? Minimum su sarfiyatıyla, yüksek ürün miktarı ve kalite sağlayan modern tarım teknolojileri (damıtma sistemi, hidrofilik katkı maddeleri) yaygınlaştırılacaktır. ? Yeni su kaynakları bulunarak, tarımın hizmetine sunulacaktır. ? Katma değeri yüksek olan hayvancılığın temel girdi kalemlerinden olan yem ihtiyacının sağlanabilmesi amacıyla, ilgili tarım ürünlerinin yeterli miktarda üretimi teşvik edilecektir.
Siyasi çevreler ve de taşeron medya her ne kadar kuraklıktan dem vursa da asıl sebep tarım politikalarının yanlışlığı. Maliyetlerdeki astronomik artış, desteklerdeki yetersizlik, maliyetlerin altında açıklanan alım fiyatları, üreticilerin sürekli zarar etmeleri, kısaca AKP'in IMF tavsiyeli uyguladığı yanlış ekonomi politikaları, sonunda tarım sektöründe büyük bir depremin yaşanmasına neden oldu. Buğdaydan mısıra, ayçiçeğinden şekerpancarına, turunçgillerden baklagillere kadar hemen hemen tüm ürünlerin üretimi düştü. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı rakamlara göre, geçen yıl buğday üretimi yüzde 13.9, arpa üretimi yüzde 23.5, mısır üretimi yüzde 7.2 azaldı. Yağlı tohumlar üretimi yüzde 21.4, tütün üretimi yüzde 18.5, şekerpancarı üretimi yüzde 14.1, pamuk üretimi yüzde 10.8 düştü. Meyve üretiminde toplamda yüzde 4.3 düşüş olurken sulamayla yetiştirilen sebze üretimindeki düşüş de dikkati çekti.
Toplam tahıl üretimi yüzde 15.5 azaldıToplam tahıl üretimi, önceki yıla göre yüzde 15.5 azalarak 29 milyon 257 bin tona geriledi. Buğday üretiminin 2.8 milyon ton, arpa üretiminin 2.2 milyon ton azaldığı geçen yıl yem ve yağ açısından büyük önem taşıyan mısırda da üretim, yüzde 7.2 düşerek 3.5 milyon tona indi. Geçen yıl toplam baklagil üretimi yüzde 11.6 azalarak 1.3 milyon tona geriledi. Baklagiller arasında yeşil mercimek yüzde 36.7'lik, fasulye yüzde 21.3'lük, bezelye de yüzde 19.9'luk üretim düşüşleriyle dikkat çekti. 2007'de yağlı tohumlar üretimi yüzde 21.4 azaldı ve 1 milyon 31 bin tona geriledi. Bu arada hem yem, hem yağ bitkisi olarak değerlendirilebilen ve üretimine devlet desteği verilen aspir ve kolza üretiminde yüzde 100'lerin üzerinde artış oldu. Soya üretimi yüzde 35.2 azalarak 30 bin 666 tona, ayçiçeği üretimi yüzde 23.6 azalmayla 854 bin tona, susam üretimi yüzde 24.6 azalmayla 20 bin tona düştü.
Fındık yüzde 20 azaldıTütün üretimi yüzde 18.5, şekerpancarı üretimi yüzde 14.1, kütlü pamuk üretimi yüzde 10.8, haşhaş kapsülü üretimi yüzde 70.3 azaldı. Üretim düşüşü zeytinde yüzde 39.1, fındıkta yüzde 19.8, antepfıstığında yüzde 33.3, üzümde yüzde 9.7, incirde yüzde 27.6 oldu. Turunçgil üretimi yüzde 7.2 azaldı. Kuru soğan, sarımsak, domates, havuç dışında genelde sebze üretimi de geriledi.Tarım kesiminin çaresi BTP'de
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın, hakkında üç uluslararası kongre yapılan Milli Ekonomi Modeli'ndeki tarım projeleri uygulansaydı bugün böyle bir tarım depremi yaşanmayacaktı.Prof. Dr. Baş, Modeli'nde özetle şu projeleri ifade etmektedir:? Çiftçiden, planlı ve sürekli üretime kâtıldığı sürece vergi alınmayacak ve ürün alım garantisiyle doğrudan desteklenecektir.? Toprağı olmayan köylüye, üretim yapılması şartıyla toprak verilerek üretime kâtılması sağlanacak.? Devlet tarafından ürünün tahmini bedelinin yüzde ellisi üreticiye avans olarak ürün ayından altı ay önce peşin olarak ödenecektir.? Kuraklık, don, sel gibi doğal afetlere karşı, ürün sigorta sistemi, getirilerek üreticilerin zararları karşılanacaktır.? Stratejik öneme sahip tarım sektöründe yerli üretim, ithal ürünlere karşı gümrük duvarları yoluyla korunacaktır.? Tarım ürünlerine IMF ve Dünya Bankası dayatmasıyla getirilen tahditler tamamen kaldırılacak, yerli üretimin arttırılması teşvik edilecektir. ? Çiftçiye devlet tarafından tohum, fidan, gübre ve ilaç konularında yardım edilecektir.? Çiftçilere sosyal güvenlik ve emeklilik hakkı sağlanacaktır. ? Türkiye'de tarım alternatifsizdir. Onun için tarım ürünlerine alternatif aramak yerine, tarıma dayalı sanayinin kurulması teşvik edilecektir. Bu amaçla devlet tarıma dayalı sanayi üzerine yatırım yapmak isteyen girişimcilere proje mukabili sıfır faizli, gerekirse geri ödemesi üretim olarak alınabilecek kredi doğrudan verilecektir. ? Hükümet, bizzat pazarlama hususunda üreticilerimize öncülük edecektir. Dünyanın her yerinde pazar bulacaktır. Çiftçinin pazar problemi olmayacaktır.? Ülkemizdeki tarıma uygun arazilerin envanteri çıkarılacak, iklim ve toprak özelliklerine göre uygun tarımsal ürün grupları belirlenecektir. ? Tarım tek başına bir sektör olarak değil, tarıma dayalı ilgili sanayi dalları ile bir bütün olarak alınacaktır. Bu amaç doğrultusunda tarım ürünlerinin son mamul haline getirilmesi için entegre sanayi kuruluşları teşvik edilecektir. ? Coğrafya, iklim, nüfus ile iç ve dış piyasa dengeleri göz önünde tutularak, tarım sektörünün üretim, miktar, çeşit, nitelik planlamaları ve AR-GE çalışmaları yapılacaktır. ? Çiftçinin kooperatifleşerek güç birliği yapması desteklenecektir. Kooperatiflere tarımsal alet ve makine desteği verilecektir.? Üretici ile tüketici arasındaki zincir kısaltılarak üreticinin yüksek gelir, tüketiciye ucuz ürün sağlanacak, kooperatiflerden bu amaçla istifade edilerek, hal yasası tekrar gözden geçirilecek. ? Sanayinin hammaddesi olan tarım ürünlerinin "Dar Bölge Kalkınma Modeli"yle, ilgili sanayi kollarıyla entegrasyonu sağlanacaktır. ? Tarımsal üretim merkezlerine, -maliyetleri azaltmak için- ucuz taşıma aracı olan demiryolları hatları çekilerek etkin kullanımı sağlanacaktır. ? Yerli gübre üretimine destek verilecektir. ? Minimum su sarfiyatıyla, yüksek ürün miktarı ve kalite sağlayan modern tarım teknolojileri (damıtma sistemi, hidrofilik katkı maddeleri) yaygınlaştırılacaktır. ? Yeni su kaynakları bulunarak, tarımın hizmetine sunulacaktır. ? Katma değeri yüksek olan hayvancılığın temel girdi kalemlerinden olan yem ihtiyacının sağlanabilmesi amacıyla, ilgili tarım ürünlerinin yeterli miktarda üretimi teşvik edilecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.