Terör uyumuyor, durmuyor, saldırıyor Bizdeki terör örgütüne onlar direnişçi gözüyle bakmakta. Bizim yıpranmamız için de onlara destek olmaktadır. Kısacası bize terörist olanlara dost gözüyle bakmakta ve onları desteklemektedirler. Mesela ETA'yı İspanya'da, İRA'yı İngiltere'de, Korsikalıları Fransa'da elbette başkaları destekledi ve halen de herhalde büyük çapta desteklenmektedir. Onun için bu durumda birlikte hareket etmeleri çok zor olmaktadır. Onun için de ne doğru bir şekilde istihbarat yapılabilmekte, ne de tam olarak tedbirler alınabilmektedir. Üstelik Batı sanki tümüyle İslam düşmanlığına bürünmüş gibi bir imaj vermektedir. Öte yandan teröre karşı tam başarılı olmak istenirse, bu imajın bir an önce değişmesi gerekir. Ancak o zaman birleşik güçlerle teröre karşı mücadele yapılabilir. Ve yine ancak o zaman İslam ülkelerindeki istihbaratlarının da başarılı bir şekilde yürütülmesi sağlanabilir. Çünkü bu durumda onların lisanları ve inanç durumları da bir nevi engel sayılabilmektedir. Normal zamanlarda para gücüyle bu istihbaratlar yürütülebilmektedir ama bu durumda adeta bir ölüm kalım ve hesaplaşma döneminde bu istihbaratları Müslüman halkın arasında yürütmek zor ve bazen de imkansız olmaktadır. Onun için bu ulusalararası terörün başarılı yapılmasında Türkiye ile ister istemez işbirliği yapmak zorunda olacaklar. Er veya geç bunu anlayacaklar ve Türkiye'ye takındıkları ters tavırlarından vazgeçmek zorunda kalacaklardır. Şu anda onların da canı yanmaya başladı. Çare aramak zorunda olacaklar. Sonunda kafalarında düşünce ampulü zoraki olarak da olsa yanacaktır. Böylece on yıllarca destekledikleri Türkiye'ye karşı terörü kenara bırakacak ve Türkiye'ye dost ellerini uzatmak ve teröre karşı ortak işbirliği isteğinde bulunacaklardır. Ancak o zaman içimizdeki bu terör örgütleri havlu atmak zorunda kalacaklardır. Türkiye'deki son durum Türkiye'de son zamanlarda günlerimiz çok olaylı geçmektedir. Hemen hemen her gün, televizyon, radyo veya gazete haberlerinden, ülkemizin çeşitli bölgelerinden taze haberler gelmektedir. Bunlar arasından en çok duyduklarımız şunlar olmaktadır: "Diyarbakır veya başka bir bölgede, bir mayın patlamasından ötürü askeri araç devrildi ve 3 askerimiz şehit oldu" veya "Hakkari'nin Çukurca İlçesi'nde askeri bir aracın yoldan geçerken yola döşenen mayına çarpması sonucu 2 asker şehit oldu, 2'si de yaralandı." Daha fazla, Doğu ve Güneydoğu bölgelerine olmak üzere ama neredeyse Türkiye'nin her tarafında yollara döşenen uzaktan kumandalı mayınlar patlamakta ve insanlarımız ölmektedir. Bu sahneler sık sık tekrarlanmakta ve hemen hemen her gün bir veya iki patlama husule gelmekte ve askerlerimiz ve sivil insanlarımız şehit olmaktadır. Bu sayede askerlerimiz ve halkımız adeta düşük yoğunluklu, fakat sistematik bir katliama tabi tutulmaktadır! Eski sistem mayınlar toprak altına örtülüp tuzaklar şeklinde üzerine basılmakla patlamaktaydı. Şimdi kullanılan mayınlar ise istendiği yere yerleştirilmekte ve uzaktan kumandalı olarak istendiği zaman patlatılmaktadır. PKK ve Öcalan Son günlerde terör saldırıları sıklaştı. Burada bazılarını dile getirmeye çalışacağım: 1 - İstanbul'da suikast timi olduğu belirlenen iki terörist ve 5 yardımcısı yakalandı. KONGRA-GEL-PKK üyeleri oldukları belirlendi. 2 - Öcalan hapishaneden durumu idare ettiğini defalarca bildirerek şunları söylemiş: DEHAP'lı belediye başkanlarına 6 ay müsaade veriyorum! Başarılı olamazlarsa koltuklarından olacaklar! Terör örgütü KONGRA-GEL'in TSK ile savaşmayacağını bildiren Öcalan, ülkedeki güvenliğin sağlanması konusunda yardım edeceğini savundu (Milliyet-9.8.04) 3 - Mardin'de polis karakoluna saldırı yapıldı. 4 polis yaralandı. Bingöl'de piknik yoluna PKK mayını patladı. Yaralanan 4 kişi Bingöl hastanesine kaldırıldı. 4 - Hakkari'de askeri lojmana yakın bomba patlatıldı. Nöbetçi Jandarma ve yoldan geçen bir kişi yaralandı. Tüm bunlar şunu gösteriyor. Ne dünyada ne de Türkiye'de terör kolay kolay bitmeyecektir. Anlaşılan Dünyayı idare eden kafalarda hakiki insaf ve izan gelişmedikçe terörün gelişmesi de devam edecektir. Ne zaman ki terörün dünyayı avucunun içine aldığını ve istediği yerde istediğini yapabilecek gücü aslında ona kendilerinin verdiğini anlayacaklar ve insafa gelecekler, o zaman terörün de kökünün kazınacağı gün gelecektir. O zaman terörün icraatları kesilecek ve dünya daha rahat olacaktır. Aksi takdirde daha çok gözyaşları ve masum insanların ölümleri zincirleme olarak devam edecek ve daha çok kan dökülecektir. Allah hepimize akıl ve fikir versin, en çok da Dünyayı idare eden devletlerin başlarında bulunanlara, kendi hareketleri ve davranışlarıyla adeta devlet terörü yapanlara, sağlıklı düşünme ve doğru yola dönme imkanı versin. Sonunda onlar da acıları yaşadıkça kafalarına dank edecek olan bu terörün, aslında kendi egoist düşüncelerinde saklı olduğunu anlayacaklardır. O zamana kadar da dünya kanayıp çekecektir.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006