Yanlış anlamayın, Türkiye'nin hem aç hem de mutlu olduğunu ben söylemiyorum.
TÜİK'in art arda açıkladığı 2 araştırma söylüyor.
Şubat ayında dört kişilik ailenin açlık sınırının 1.407 lira, yoksulluk sınırının ise 4.584 lira olduğu açıklandı.
Diğer bir araştırmada ise TÜİK, halkın % 56.6'sının mutlu, % 74.4'ünün de gelecekten umutlu olduğunu söylemiş.
Hacı amca yandaş medyadan haberleri izliyor.
Açlıktan ölen bebekler.
Çocuğunu çöpe atan anneler.
Tecavüz vakaları.
Ülkede patlayan bombalar.
Sonra bir haber daha izliyor, Türkiye hem mutlu hem de umutlu diye...
Eğer bu kanal halk mutlu diyorsa benim cebimde 5 kuruş para olmasa da, gideceğim yere param olmadığından yürüyerek gitsem de mutluyumdur kesin diyor.
Üzerine bir de TV'de halkı karşısına alıp, Peygamber karnına taş bağlardı, sahabe çok açlık çekti diye milleti uyutan 'Hatip'leri dinleyince, hem açlığı gidiyor amcanın, hem de umutsuzluğu.
Sonra Türkiye'yi bu kadar rezil duruma getiren o ifadeyi kullanıyor kendi kendine...
Vardır bir hikmeti...
Nasıl bir fitneyse bu artık bir türlü bitmek bilmedi.
14 yıldır şeytanın bile aklına gelmeyen hadiselere biz gözümüzle şahit olduk.
Domuz eti ve zina serbest kaldı.
Faiz, şans oyunları ve kumar had safhada arttı.
Tecavüz vakaları, bebek ölümleri, iş kazaları hiç olmadığı kadar yaşandı.
Dostumuz olan hiçbir ülke kalmadı.
40 bin kilise evi açıldı.
Ak-Saray'ın açılışına Papa, Erdoğan tarafından "Kutsiyetpenah" başlıklı mektupla davet edildi.
Başbakan Davutoğlu faiz kullanan esnaflara helali hoş olsun, Allah bereketini arttırsın dedi.
Ve daha niceleri...
Millet tam homurdanmaya başlarken, cübbeli, sarıklı, alim geçinenler verdikleri fetvalarla bâtıla hak hakka bâtıl dediler.
Sizler de madem durum böyle vardır bir hikmeti dediniz.
Bu kadar rezilliğe rağmen hala hikmet arıyorsanız eğer, muhatabınızın Allah olmadığına hiç şüphe yok.
Dillerinde Kur'an olanların kutsal kitabımızla alay geçtiği bir ülkede yaşıyoruz çünkü.
Hatta ve hatta siyonizm ifadesini en çok kullananların, İsrail'le 20 maddelik anlaşma yapanların Müslüman geçindiği bir memleket burası.
İnancından taviz vermeden ekonomik tezini dünyaya kabul ettirip elini öptüren bir liderin, Prof. Dr. Haydar Baş'ın kasıtlı olarak milletten gizlendiği, O'na iftiralar atıldığı bir ülkede nasip olur mu sizce?
Siz yandaş medyaya koşulsuz şartsız iman edip hem aç hem mutlu hem de umutlu olmaya devam edin.
Bizim tek mutluluğumuz, tek umudumuz, bu ülkede Prof. Dr. Haydar Baş gibi Allah rızası için yaşayan ve kendi milleti için yazdığı Milli Ekonomi Modeli'ni dünyaya kabul ettiren bir liderin yaşamasıdır.
Allah O'nu tez zamanda başımıza BAŞ eylesin.
TÜİK'in art arda açıkladığı 2 araştırma söylüyor.
Şubat ayında dört kişilik ailenin açlık sınırının 1.407 lira, yoksulluk sınırının ise 4.584 lira olduğu açıklandı.
Diğer bir araştırmada ise TÜİK, halkın % 56.6'sının mutlu, % 74.4'ünün de gelecekten umutlu olduğunu söylemiş.
Hacı amca yandaş medyadan haberleri izliyor.
Açlıktan ölen bebekler.
Çocuğunu çöpe atan anneler.
Tecavüz vakaları.
Ülkede patlayan bombalar.
Sonra bir haber daha izliyor, Türkiye hem mutlu hem de umutlu diye...
Eğer bu kanal halk mutlu diyorsa benim cebimde 5 kuruş para olmasa da, gideceğim yere param olmadığından yürüyerek gitsem de mutluyumdur kesin diyor.
Üzerine bir de TV'de halkı karşısına alıp, Peygamber karnına taş bağlardı, sahabe çok açlık çekti diye milleti uyutan 'Hatip'leri dinleyince, hem açlığı gidiyor amcanın, hem de umutsuzluğu.
Sonra Türkiye'yi bu kadar rezil duruma getiren o ifadeyi kullanıyor kendi kendine...
Vardır bir hikmeti...
Nasıl bir fitneyse bu artık bir türlü bitmek bilmedi.
14 yıldır şeytanın bile aklına gelmeyen hadiselere biz gözümüzle şahit olduk.
Domuz eti ve zina serbest kaldı.
Faiz, şans oyunları ve kumar had safhada arttı.
Tecavüz vakaları, bebek ölümleri, iş kazaları hiç olmadığı kadar yaşandı.
Dostumuz olan hiçbir ülke kalmadı.
40 bin kilise evi açıldı.
Ak-Saray'ın açılışına Papa, Erdoğan tarafından "Kutsiyetpenah" başlıklı mektupla davet edildi.
Başbakan Davutoğlu faiz kullanan esnaflara helali hoş olsun, Allah bereketini arttırsın dedi.
Ve daha niceleri...
Millet tam homurdanmaya başlarken, cübbeli, sarıklı, alim geçinenler verdikleri fetvalarla bâtıla hak hakka bâtıl dediler.
Sizler de madem durum böyle vardır bir hikmeti dediniz.
Bu kadar rezilliğe rağmen hala hikmet arıyorsanız eğer, muhatabınızın Allah olmadığına hiç şüphe yok.
Dillerinde Kur'an olanların kutsal kitabımızla alay geçtiği bir ülkede yaşıyoruz çünkü.
Hatta ve hatta siyonizm ifadesini en çok kullananların, İsrail'le 20 maddelik anlaşma yapanların Müslüman geçindiği bir memleket burası.
İnancından taviz vermeden ekonomik tezini dünyaya kabul ettirip elini öptüren bir liderin, Prof. Dr. Haydar Baş'ın kasıtlı olarak milletten gizlendiği, O'na iftiralar atıldığı bir ülkede nasip olur mu sizce?
Siz yandaş medyaya koşulsuz şartsız iman edip hem aç hem mutlu hem de umutlu olmaya devam edin.
Bizim tek mutluluğumuz, tek umudumuz, bu ülkede Prof. Dr. Haydar Baş gibi Allah rızası için yaşayan ve kendi milleti için yazdığı Milli Ekonomi Modeli'ni dünyaya kabul ettiren bir liderin yaşamasıdır.
Allah O'nu tez zamanda başımıza BAŞ eylesin.
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018