Dışişleri Bakanı Davutoğlu, AB ile geri kabul anlaşmasıyla ilgili "Gelinen bu aşamada artık, Türkiye ile AB arasında vize muafiyeti müzakerelerinin başlaması önünde bir engel kalmadığını düşünüyoruz" dedi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Karadağ ve Bosna-Hersek'e yapacağı ziyaret öncesinde Esenboğa Havalimanında düzenlediği basın toplantısında soruları cevapladı. Davutoğlu, AB ile geri kabul anlaşmasında sona gelindiği, gelecek ay bu anlaşmanın imzalanacağı konusunun anımsatılması ve anlaşmanın kesin tarihinin sorulması üzerine, bu konunun son bir yıl içinde AB ile ilişkilerde en yakından takip ettikleri konu olduğunu ifade etti. Vize muafiyeti ve geri kabul anlaşmasının birlikte ele alındığını belirten Davutoğlu, bu konuda çok ısrarlı olduklarını ve üzerlerine düşen görevleri yerine getirdiklerini söyledi. Davutoğlu, "Gerçekten geri kabul anlaşmasında son aşamaya gelindi. Bundan birkaç gün önce konuyla ilgili komiserle, detaylı telefon görüşmesi gerçekleştirdim. O görüşmenin ardından kendileri de basına açıklama yaptılar. Geri kabul anlaşması gelinen bu aşamada artık, Türkiye ile AB arasında vize muafiyeti müzakerelerinin başlaması önünde bir engel kalmadığını düşünüyoruz. Bu müzakerelerinin başlaması için AB'nin gereken kararları alması ve adımları atmasını bekliyoruz. Geri kabul anlaşması, ancak bu sürece paralel olarak işletilebilecek bir süreçtir. Ama olumlu bir gelişmedir" dedi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "27 Ocak Uluslararası Yahudi Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü dolayısıyla Türkiye'de ilk kez Neve Şalom Sinagogu'nda resmi bir tören düzenlendi. Siz de Dışişleri Bakanı olarak bir mesajla katıldınız. Bu konuda hükümetinizin tavrı nedir?" şeklindeki soruyu, Türkiye'nin, bu hususta çok ilkesel bir pozisyon benimsediğine işaret ederek cevapladı. Yahudi soykırımının 20. yüzyılda yaşanmış en önemli insanlık trajedilerinden biri olduğunu ve Türkiye'nin her zeminde bunu kınadığını belirten Davutoğlu, II. Dünya Savaşı esnasında yaşanan olaylarda Türkiye Cumhuriyeti devletinin diğer zulüm ve katliamlardan mağdur olanlara açtığı gibi, bu soykırımdan mağdur olanlara da kucak açtığını hatırlattı. Bu hususların İsrail ile son dönemde yaşanan ciddi siyasi sıkıntılarla kesinlikle ilişkisinin kurulmaması gerektiğini belirten Bakan Davutoğlu, şöyle konuştu: "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Musevi kökenli vatandaşlarımız, bizim toplumumuzun ayrılmaz parçalarıdır. Ancak İsrail bir insanlık suçu işlemiştir. Daha önceki insanlık suçları gibi bu da, uluslararası sularda insanları katletmek, sivil yolcular taşıyan gemilere bu şekilde müdahalede bulunmak; daha sonra uluslararası raporlarla, BM Veri Toplama Misyonu'nun raporuyla da çok açık ortaya koyulduğu gibi, (İsrail'in) çok açık insan hakları ihlalleri yapması, uluslararası hukuku tamamıyla yok sayması, hesap verecek durumda olmadığı iddiasında olması kabul edilebilir bir tutum değildir. Ve bu konuda da Türkiye, yine ilkesel tutumunun gereği olarak net pozisyon almaya devam edecektir. İsrail'den taleplerimiz bellidir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.