Ah kelimeler vah kavramlar.
Küçüklüğümde oyuncaklarımdı beni uğraştıkça mutlu eden.
Şimdilerde o mutluluğu kelimelerle oynayarak yakalamaya çalışıyorum.
Yıllar geçtikçe ortaya çıkan yeni yeni kelimeler yeni yeni oyuncaklar coşkusu ve heyecanı veriyor insana.
Bir kaçını sıralarsak bu yeni oyuncakların;
Yâ şer-izm:
Ramazan'da çözük kalan insan nevinden şeytanların akademik unvanlılarına verilen ortak addır.
Her ramazan ayında bağlanan şeytanların görevlerini de üstlendiklerinden yoğun bir mesai içindedirler.
Bu yoğunluk aşırı yorgunluğa sebeptir.
Şeytan tasvirine birebir benzer son zaman görüntüleri bundan olsa gerektir.
Elinize bir kağıt kalem verseler ve sizden bir şeytan resmi çizmeniz istense farklı ne çizebilirsiniz ki ondan?
Hatırlar mısınız?
AIDS illetinin ortaya çıktığı yıllardı.
Bu illete yakalanan dünyaca ünlü bir illet sanatçı, ahır ömründe, yani gebermesi yaklaştığını anlayınca, nasıl olsa ben ölüyorum, benimle başkaları da ölsün diye birçok kişiye virüsünü bulaştırmıştı.
Bir başka new kelime, yani oyuncak.
Deizm:
Deizm sadece Tanrının varlığına inanır. Bu inanışta "amentü" nün diğer şıkları yoktur.
Bu tariften yola çıkınca ilk deistin şeytan olduğunu söylersek yanlış yapmış olmayız.
Çünkü Allah'a iman konusunda şeytanın bir itirazı, bir inkarı, bir redd-i kabulü yoktu.
Onun kavgası Hazret-i Adem'le idi.
Yani peygamberle, peygamberlikle.
Hazret-i Adem'le yeryüzüne, insanlığa gönderilecek, ulaştırılacak diğer iman esaslarına karşı idi.
Yüce Allah'a; "İhlaslıları hariç, bütün kullarını saptıracağın" deme küstahlığı bundandı.
Ayette geçen "ihlas" bir holding ismi değildir, biline.
Muharref Hıristiyanlığın insanlığa attığı bir başka kazıktır deizm.
Avrupa'da ortaya çıkan birçok izm, hep o muharref, yani ilahî safiyeti özellikle papazlar tarafından bozulmuş, ifsat edilmiş Hıristiyanlık inancına tepki olarak ortaya çıkmıştır.
Laiklik,
Atezim,
Satanizm.
Kürtaj,
v.s.
Deeh-izm:
Çüşş-izm'in kinetik halidir.
Müslüman toplumların, iman, amel hassasiyetini bozmakla görevlendirilen kimi teologları harekete geçirmek için belli mihraklarca verilen komutun adıdır.
Bir kısım teologlar, maddi menfaat uğruna yularlarını kaptırdıkları bu mihraklardan deeh komutunu alır almaz harekete geçerler.
Elifi görünce mertek, nûnu görünce şamandıra sanacak kadar İslamî donanımdan mahrum bırakılan toplumların içine dalarak Müslümanları ifsat etmeye çalışırlar.
Aynı merkezden çüüş komutu gelene kadar da bu ifsat hamleleri devam eder.
Çüşş-izm ile deeh-izm ayrılmaz ikilidir.
Uygun bir fıkra ile bitirelim.
Akıl hastanesinde yatan hastalardan biri peygamberliğini ilan eder.
Herkes tebrik kuyruğundadır.
Biri hariç.
"Ayıp olmuyor mu, sen niye tebrik etmiyorsun?" Diyenlere deizme çok uygun cevap verir:
"Böyle bir peygamber gönderdiğimi hatırlamıyorum."
Gündeme uygun bir Ramazanlık fıkra daha alır mısınız?
Adamın aracının lastiği tam da akıl hastanesinin önünde patlar. Söker, tamir eder, tam da takacağı an bijonlar yuvarlanıp mazgal deliğine düşer.
Başlar adam kara kara düşünmeye.
Olayı taa başından izleyen delilerden biri adama yaklaşıp sorar:
"Hayrola, ne oldu ki?"
Adam durumu özetler.
Deli:
"Ulan salak, diğer üç lastikten birer bijon söküp lastiği taksana."
Adam büyük bir şaşkınlıkla sorar:
"Senin gibi bir adamın bu hastanede ne işi var?"Deli cevap verir:
"Biz akıldan yatıyoruz oğlum, salaklıktan değil."
Küçüklüğümde oyuncaklarımdı beni uğraştıkça mutlu eden.
Şimdilerde o mutluluğu kelimelerle oynayarak yakalamaya çalışıyorum.
Yıllar geçtikçe ortaya çıkan yeni yeni kelimeler yeni yeni oyuncaklar coşkusu ve heyecanı veriyor insana.
Bir kaçını sıralarsak bu yeni oyuncakların;
Yâ şer-izm:
Ramazan'da çözük kalan insan nevinden şeytanların akademik unvanlılarına verilen ortak addır.
Her ramazan ayında bağlanan şeytanların görevlerini de üstlendiklerinden yoğun bir mesai içindedirler.
Bu yoğunluk aşırı yorgunluğa sebeptir.
Şeytan tasvirine birebir benzer son zaman görüntüleri bundan olsa gerektir.
Elinize bir kağıt kalem verseler ve sizden bir şeytan resmi çizmeniz istense farklı ne çizebilirsiniz ki ondan?
Hatırlar mısınız?
AIDS illetinin ortaya çıktığı yıllardı.
Bu illete yakalanan dünyaca ünlü bir illet sanatçı, ahır ömründe, yani gebermesi yaklaştığını anlayınca, nasıl olsa ben ölüyorum, benimle başkaları da ölsün diye birçok kişiye virüsünü bulaştırmıştı.
Bir başka new kelime, yani oyuncak.
Deizm:
Deizm sadece Tanrının varlığına inanır. Bu inanışta "amentü" nün diğer şıkları yoktur.
Bu tariften yola çıkınca ilk deistin şeytan olduğunu söylersek yanlış yapmış olmayız.
Çünkü Allah'a iman konusunda şeytanın bir itirazı, bir inkarı, bir redd-i kabulü yoktu.
Onun kavgası Hazret-i Adem'le idi.
Yani peygamberle, peygamberlikle.
Hazret-i Adem'le yeryüzüne, insanlığa gönderilecek, ulaştırılacak diğer iman esaslarına karşı idi.
Yüce Allah'a; "İhlaslıları hariç, bütün kullarını saptıracağın" deme küstahlığı bundandı.
Ayette geçen "ihlas" bir holding ismi değildir, biline.
Muharref Hıristiyanlığın insanlığa attığı bir başka kazıktır deizm.
Avrupa'da ortaya çıkan birçok izm, hep o muharref, yani ilahî safiyeti özellikle papazlar tarafından bozulmuş, ifsat edilmiş Hıristiyanlık inancına tepki olarak ortaya çıkmıştır.
Laiklik,
Atezim,
Satanizm.
Kürtaj,
v.s.
Deeh-izm:
Çüşş-izm'in kinetik halidir.
Müslüman toplumların, iman, amel hassasiyetini bozmakla görevlendirilen kimi teologları harekete geçirmek için belli mihraklarca verilen komutun adıdır.
Bir kısım teologlar, maddi menfaat uğruna yularlarını kaptırdıkları bu mihraklardan deeh komutunu alır almaz harekete geçerler.
Elifi görünce mertek, nûnu görünce şamandıra sanacak kadar İslamî donanımdan mahrum bırakılan toplumların içine dalarak Müslümanları ifsat etmeye çalışırlar.
Aynı merkezden çüüş komutu gelene kadar da bu ifsat hamleleri devam eder.
Çüşş-izm ile deeh-izm ayrılmaz ikilidir.
Uygun bir fıkra ile bitirelim.
Akıl hastanesinde yatan hastalardan biri peygamberliğini ilan eder.
Herkes tebrik kuyruğundadır.
Biri hariç.
"Ayıp olmuyor mu, sen niye tebrik etmiyorsun?" Diyenlere deizme çok uygun cevap verir:
"Böyle bir peygamber gönderdiğimi hatırlamıyorum."
Gündeme uygun bir Ramazanlık fıkra daha alır mısınız?
Adamın aracının lastiği tam da akıl hastanesinin önünde patlar. Söker, tamir eder, tam da takacağı an bijonlar yuvarlanıp mazgal deliğine düşer.
Başlar adam kara kara düşünmeye.
Olayı taa başından izleyen delilerden biri adama yaklaşıp sorar:
"Hayrola, ne oldu ki?"
Adam durumu özetler.
Deli:
"Ulan salak, diğer üç lastikten birer bijon söküp lastiği taksana."
Adam büyük bir şaşkınlıkla sorar:
"Senin gibi bir adamın bu hastanede ne işi var?"Deli cevap verir:
"Biz akıldan yatıyoruz oğlum, salaklıktan değil."
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024