Yakın çağ sona erdi, Baş çağı başlıyor!

Bakü'de yapılan ikinci Milli ekonomi Modeli kongresi konusunda yazacak o kadar çok şey var ki, bir ya da iki yazıya sığdırmak hiç ama hiç mümkün değil.Prof. Dr. Haydar Baş'tan ve O'nun Milli ekonomi Modeli adlı eserinden, kongreye katılan bütün bilim adamları her fırsatta övgüyle bahsettiler ve ortaya koyduğu eşsiz bilimsel yaklaşımı ve üstün dehası önünde saygıyla eğildiklerini ifade ettiler.Bakü Devlet Üniversitesinden Prof. Dr. Ahmet Qaşamoğlu'nun kongre'nin tertip komitesinden birisine, "daha önce Rus bili adamlarıyla birçok toplantılara katıldık. Ruslar burunlarından kıl aldırmazlar ve kimseyi de öyle kolay kolay beğenmezler. Bu üst düzey Rus bilim adamlarının bir Türkü bu şekilde övmeleri beni çok gururlandırdı" sözlerini söylemesi bunun göstergesiydi.Kongreye katılan bilim adamlarının büyük çoğunluğunun ülkelerinin siyasetine yön veren ve danışılan kişiler olması, kongrenin ne kadar elit bir bilim ve siyaset çevresi tarafından takip edildiğini ortaya koymaktadır. Rusya'dan kongreye katılan, dünya bilim çevrelerince "iktisadın matematikçisi" olarak tanınan ve 20'nin üstünde eseri olan ve diğer bilim adamlarının hakkında "parmağına iğne batırsanız beyin damlar" ifadesini kullandıkları Prof. Dr. Lebedev Milli Ekonomi modeli için, "Kapitalizm konusunda kafamda oturmayan yerler vardı. Bu kitabı okuyunca kafamdaki bütün taşlar yerli yerine oturdu" ifadelerini kullanmıştır.İşte Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu bu model, kafalardaki bütün taşları Lebedev'in ifadesiyle yerli yerine oturtmaktadır. Tabii ki, Kafalardaki taşların yerinde olmadığını ve bu modelin kıymetini anlamak için, Lebedev gibi ön yargıları bir kenara bırakabilmek en önemli ön koşuldur.Bu ön yargıları bir kenara bırakamayan kişiler ister bilim adamı, ister üst düzey siyasetçi ve ister sıradan vatandaş olsun, ne içinde bulunduğu vahim şartları idrak edebilmekte ne de kendisine uzatılan kurtuluş elini görebilmektedir.Bu kurtuluş elini ilk önce görmesi gereken idareciler görmek istemeseler de Türk milleti görmekte ve sahip çıkmaktadır.  Küresel güçler, bu kurtuluş elinin sömürülen ülkelere uzatılmasını istemese de, Milli Ekonomi modeli kapitalizmden bunalan milletlerden giderek daha büyük bir rağbetle hüsnü kabul görmektedir.Bir türlü bitmek bilmeyen ne zamana kadar devam edeceği dahi kestirilemeyen "yakın çağ", bu modelle tarihe karışmakta ve tarih yepyeni bir çağın başlangıcına şahitlik etmektedir. Milli Ekonomi Modeli insanlığa önerdiği projelerle, yepyeni bir çağın başladığını müjdelemektedir. Bu başlayan çağ,  açlık ve fakirliğin milletlerin kaderi olmadığını haber veriyor. Prof. Dr. Haydar Baş'ın bir eserinin tanıtımında kullanılan "her çağ kendi üstadını okur" sloganı tam olarak anlamını bulmuş oluyor. Milli Ekonomi modeli çağ kapatıp, çağ açıyor. Yeni çağ üstadına kavuşuyor. Bolluk çağı başlıyor!Bereket çağı başlıyor!Haydar Baş çağı başlıyor!Dostlar sevinsin, düşmanlar çatlasın?