Mustafa Kemal Atatürk, milletimizi işgalden kurtarmak için bütün faaliyetlerini milli siyaset üzerine kurmuş, bütün problemleri iç dinamiklerimizden aldığı enerji ile çözüme kavuşturmuş, devletin temelini dahi milli politikalar üzerine bina etmiş, gelecekte de asla yabancıların aklıyla hareket etmememizi tavsiye etmiştir. Ama maalesef, Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra hemen her konuda yabancılar kılavuz tayin edilmiş. Siyasetin temeline ABD icazeti oturmuştur. Siyasi parti kuran, lider olmayı düşünen, belli bir harekete odaklanan; mutlaka ABD'ye gitmiş. Yahudi lobilerinden destekler aramış, güç almış, enerji almış, onun emir ve görüşlerine tabi olunmuştur.
Kervan yola çıkmış, rota ABD'ye çevrilmiş, akıl ve düşünce olarak bütün işlerimizi onların arzularına göre ayarlamış yola böylece devam etmekteyiz. Devletin her kademesinin faaliyetleri, yapılan ziyaretler, görüşmeler, konuşmalar, bunun en açık göstergesidir. Ayrıca; BOP Eş Başkanlığı, Medeniyetler İttifakı, Ortadoğu'daki iç karışıklıklarda ve ABD oyunlarında aldığımız roller bunun en önemli göstergeleridir. Bir ferdin, bir milletin kendine doğru bir rehber, yol-yordam bulabilmesi, yol haritası çizmesi normal bir durumdur. Ancak rehber edinilen, çizilen yol haritası, öncelikle çok iyi analiz edilmelidir. Çünkü yola çıktıktan sonra, dönüşü olmayan, telafisi mümkün olmayan hatalara sebebiyet verilebilir.
Rahmetli Celal Mısır Hocamızın sohbetlerinde sık sık verdiği bir örnek vardı; "Kişinin istenilen hedefe varabilmesi için asla açı sapması yapmaması lazımdır. Başlangıçta çok küçük bile olsa bir açı farkı, görülmeyebilir. Fakat bu açı farkı zamanla istenilen hedeften çok uzaklara götürebilir. Bu bir kuraldır". Gerçekten de öyle değil mi? Hesapsız kitapsız, ya da yanlış olarak yola çıkılan hangi iş, kişiyi maksadına ulaştırmıştır? Millet olarak başkalarının, özellikle de Haçlı batının (AB-ABD) yol haritalarından, emir ve görüşlerinden vazgeçip, kendi inanç ve kültürümüze ait değerlerle donanmış, milli bir duruş, milli bir siyaset ve milli bir ekonomi için seferberlik ilanından başka çare kalmamıştır.
Kervan yola çıkmış, rota ABD'ye çevrilmiş, akıl ve düşünce olarak bütün işlerimizi onların arzularına göre ayarlamış yola böylece devam etmekteyiz. Devletin her kademesinin faaliyetleri, yapılan ziyaretler, görüşmeler, konuşmalar, bunun en açık göstergesidir. Ayrıca; BOP Eş Başkanlığı, Medeniyetler İttifakı, Ortadoğu'daki iç karışıklıklarda ve ABD oyunlarında aldığımız roller bunun en önemli göstergeleridir. Bir ferdin, bir milletin kendine doğru bir rehber, yol-yordam bulabilmesi, yol haritası çizmesi normal bir durumdur. Ancak rehber edinilen, çizilen yol haritası, öncelikle çok iyi analiz edilmelidir. Çünkü yola çıktıktan sonra, dönüşü olmayan, telafisi mümkün olmayan hatalara sebebiyet verilebilir.
Rahmetli Celal Mısır Hocamızın sohbetlerinde sık sık verdiği bir örnek vardı; "Kişinin istenilen hedefe varabilmesi için asla açı sapması yapmaması lazımdır. Başlangıçta çok küçük bile olsa bir açı farkı, görülmeyebilir. Fakat bu açı farkı zamanla istenilen hedeften çok uzaklara götürebilir. Bu bir kuraldır". Gerçekten de öyle değil mi? Hesapsız kitapsız, ya da yanlış olarak yola çıkılan hangi iş, kişiyi maksadına ulaştırmıştır? Millet olarak başkalarının, özellikle de Haçlı batının (AB-ABD) yol haritalarından, emir ve görüşlerinden vazgeçip, kendi inanç ve kültürümüze ait değerlerle donanmış, milli bir duruş, milli bir siyaset ve milli bir ekonomi için seferberlik ilanından başka çare kalmamıştır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Suça giden yollar kesilmeden suç bitmez / 15.05.2025
- Kanunsuzluk ve şiddet neden artıyor? / 14.05.2025
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Peygambersiz din arayışları insanı dinden uzaklaştırır / 10.05.2025
- Sünnet, Allah’ın rızasını kazanmada en kestirme yoldur / 09.05.2025
- Allah’tan korkan aldatmaz / 08.05.2025
- Hüseyin Baş ‘devletin adaleti vücudun ruhu gibidir’ diyor / 07.05.2025
- Erkek deveye dişi diyenler her yerde varlar / 06.05.2025
- Kanunsuzluk ve şiddet neden artıyor? / 14.05.2025
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Peygambersiz din arayışları insanı dinden uzaklaştırır / 10.05.2025
- Sünnet, Allah’ın rızasını kazanmada en kestirme yoldur / 09.05.2025
- Allah’tan korkan aldatmaz / 08.05.2025
- Hüseyin Baş ‘devletin adaleti vücudun ruhu gibidir’ diyor / 07.05.2025
- Erkek deveye dişi diyenler her yerde varlar / 06.05.2025