Yunanistan'ın gözü Anadolu'da

Yunanistan Cumhurbaşkanı Papulyas, "Yunanistan'a göç eden Pontuslu Rumların, kaybedilmiş vatanlarını hafızalarında yaşattığını" öne sürerek, ülkesinin gözününün Anadolu topraklarında olduğunu bir kez daha açığa vurdu Yunanistan Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas, Selanik kentinde 'Pontuslu Rum soykırımı' iddialarıyla ilgili düzenlenen bir etkinliğe gönderdiği mesajında "Pontusluların baba topraklarından kovulmalarından bu yana geçen 90 yıl içerisinde, Pontuslu Rumların göçmenlik fidanıyla aşılanan ulusal ağaç yeni ürünler verdi'' iddiasında bulundu. Papulyas açıklamasında, "Anavatan topraklarında yaşayan Pontuslular tüm olumsuzluklara rağmen yaralarını sardılar ve köklerini koruyup (kaybedilmiş vatanların) hatırasını yaşatarak, ulusun yeniden doğuşuna katkıda bulundular'' ifadelerini kullandı. Böylece Yunansitan'ın hala daha Megali İdea (Büyük Ülkü) rüyası gereğince gözünün Anadolu topraklarında olduğu devletin en üst makamı tarafından tescil edilmiş oldu!Başbakan da aynı kafadaBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aile dostu Başbakan Kostas Karamanlis de aynı etkinliğe gönderdiği mesajda, "Yunanistan'ın, tarihten alınan derslere fiili saygı çerçevesinde bölgede bir barış, demokrasi ve kalkınma gücü olduğunu" belirtti. Yunanistan'ın bölgedeki yegane AB üyesi ülke olarak, 'kriterlere uymaları durumunda komşu ülkelerin de üyelik çabalarını desteklediğini' kaydeden Karamanlis, "Pontus Helenizminin fedakarlığına olan saygımızı fiilen kanıtlıyoruz'' dedi.Yunan Dışişleri'nin temel hedefiBu arada, Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni ise gönderdiği mesajda, "Yunan devletinin 'Pontus soykırımı' ile ilgili düzenlenen tüm etkinliklerde fiilen yer alarak, bu konunun uluslararası toplum tarafından tanınması için her türlü çabayı gösterdiğini" kaydetti.  Bakoyanni mesajında, "Yunan devleti, Helenizmin tarihi hatırasının yaşatılarak, Pontusluların trajik soykırımının uluslararası toplum tarafından tanınması ihtiyacını kabul etmektedir'' dedi. Öte yandan, anamuhalefet PASOK lideri Yorgo Papandreu da bir mesaj göndererek, "Pontus soykırımını uluslararası toplumun tanımak zorunda olduğunu" ileri sürdü.