Doğal seçilim

Lise yıllarında biyoloji hocamız vardı. Kulakları çınlasın. Ona okulda 'kıl Osman' diye lakap takmışlardı. Evrime inanırdı. Lise 1'in sonunda yaz tatilinde okumamız için bize Darwin'in 'Türlerin Kökeni' isimli kitabını okumamızı tavsiye etti. Ben de okudum. On yedi sayfa not çıkardım. Notlarım teorinin kendi içindeki çelişkileri üzerineydi.

Geçenlerde bir arkadaşım kilo vermeyle ilgili sosyal medyada paylaştığı deneyiminin detaylarında doğal seçilime atıfta bulunmuştu. Bu konu benim işte yaz tatilinde hakkında not tuttuğum konulardan biriydi. O nedenle arkadaşımın doğal seçilime atıfta bulunduğu paylaşımına yorum girmekten kendimi alamadım. Arkadaş tabiatta kıtlık ekonomisi diye bir şeyden bahsediyordu. Buna göre yiyecek fazlasını vücudunda yağ olarak stoklayabilenler doğal seçilim ile hayatta kalabilenlermiş. İnsanları da bu eleğe tabi tuttu. Ben de mutasyonla bugüne kadar avantaj sağlayan bir özelliğin ortaya çıkmadığını, çıksa da eleğin büyük deliklerinden geçip gideceğini yazdım. Şöyle ki, mutasyonla elde edilecek bir değişiklik fayda sağlayacak bir özelliğin ilk evresidir. Ama bu ilk evre bir avantaj sağlamadığı için seçilime katkı sağlamıyor.

Yine yakınlarda çalıştığım iş yerinde bir arkadaşımın gözünde bir rahatsızlık çıktı. Göz merceğinin ışıkları kırdığı ve görüntüyü düşürdüğü noktada bir kabarcık oluşmuş. Bu bölge aslında sinirlerin ve sensörlerin çok yoğun olduğu bir nokta. Üzerinde oluşan görüntüyü beyne iletiyor. Burada oluşan kabarcık arkadaşa rahatsızlık veriyormuş. Ama şöyle de bir avantajı varmış. Yakın mesafede küçük yazıları rahat okuyabiliyormuş. Sebebi ise bu kabarcık mercek görevi görüyormuş. Yani kısmi bir fayda sağlıyor. Şimdi desem ki bu arkadaşın gözündeki sözde faydalı(?!) durum onu avantajlı duruma getirecek. Ve bana göre hayatta kalma şansı daha fazla olacak. Benim gibi gözünün arkasında kabarcık olmayanlar elenecek yani ölecek. Bu arkadaş gibi olanlar hayatta kalacak. Sayıları artacak ve insanlığın tamamı bu kabarcıklı olanlar olacak. Ne kadar komik değil mi?

Doğal olmayan bilinçli seçimler dahi avantajlı olan insanı hakim kılmaya yetmezken rastlantıya bırakılmış doğal seçilimin insanı öne çıkarmasını beklemek tam bir hayalperestlik.