logo
13 MAYIS 2024

Haydar kızı Zeynep

31.08.2020 00:00:00

Peygamber kızlarının elleri ayakları kelepçeli bir şekilde, mızrak uçlarında kesik başlarla, aç ve susuz bir şekilde Kerbela'dan Şam'a götürüldüğünü tahayyül edip olayı yaşamaya çalışalım… 4 gün boyunca çöl sıcağında aç ve susuz kalabilir misiniz?.. Ciğerlerinizin susuzluktan parçalandığını bir an düşününüz…

Hz. Zeynep annemiz melun YezİT'in sarayındadır. Esirler saraya getirilip kendileri için ayrılan yere yerleştirilir. Yezid, Peygamber ailesinden oluşan esirleri önünde duruyor görünce, İmam Hüseyin (a.s.)'ın  kesik başının bir tepsi içerisinde önüne konulmasını emreder.

Biraz sonra da elindeki çubukla İmam Hüseyin (a.s.)'ın dişlerine ve Hz. Peygamber (s.a.v.)'in öpmüş olduğu o mübarek dudaklarına vuruyor ve şöyle konuşuyordu: "Keşke Bedir'de hazır bulunan Hazrec kabilesinin oklarıyla oklanan büyüklerim bugün bu mecliste bulunsalardı da sevinerek, 'Yezid ellerin dert görmesin, Ali oğullarına Bedir gününün cezasını tattırdın ve onlardan kanımızın öcünü aldın' deselerdi."

Bu konuşma karşında Hz. Zeyneb anamız babası Ali (a.s.)'dan miras olarak aldığı cesaret ve yiğitlikle YezİT'e hitaben şöyle konuşur:

"Allah ve Resûlü doğru buyurmuşlardır: 'Zulmetmekte olanlar nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir.' (Şuara 227).

Yezid, yeri göğü bize daraltarak, esirler gibi şehir-şehir bizi dolaştırarak bizi rezil ve kendini aziz kıldığını mı sanıyorsun? Böyle yapmakla kıymetinin arttığını mı sanıyorsun ki, bu şekilde gururla kıvranıyor ve kibir satıyorsun. Gücünün yerinde ve saltanatının muazzam olduğunu görüp derine sığmıyorsun. Bilmiyorsun ki sana verilen bu fırsat, içini olduğu gibi açığa vurman içindir. Allah'ın şu buyruğunu unutmuş musun: 'Kâfirler kendilerine verdiğimiz bu mühletin kendileri için yararlı ve faydalı olduğunu sanıyorlar. Oysa biz onlara mühlet veriyoruz ki, günah yüklerini daha da ağırlaştırsınlar. İşte o zaman alçaklık ve rüsvaylık kaynağı olan azaba ulaşırlar.' (Al-i İmran: 178).

Ey tulekanın oğlu! Senin kadınların, kızların, cariyelerin izzet perdesi arkasında otururken, Peygamberin kızlarını esir etmen ve onların saygınlık perdesini yıkman, seslerini boğazlarına tıkaman ve yabancı erkeklerin onları develerin sırtında şehirden şehre dolaştırmaları adalet midir? Ne kimse onlara sığınma veriyor, ne kimse onları koruyor ne de erkeklerinden bir koruyucu onlara eşlik ediyor. Halk şuradan-buradan onları seyretmek için toplanıyor.

Ancak göğsü bize karşı öfke ve kinle dolan birisinden bundan başka ne beklenebilir? 'Keşke Bedir'de öldürülen atalarım burada olsaydı' diyorsun ve bunu söylerken de çubukla Peygamberin oğlunun dişlerine vuruyorsun. Büyük bir günah işlediğin, kötü bir davranışta bulunduğun hiç mi aklına gelmiyor? Neden yapmayasın? Sen Peygamber evlatlarının ve Abdülmuttalib ailesinin (yeryüzünün yıldızlarıydılar) kanını dökmekle iki ailenin düşmanlığını yeniledin. Sevinme, çünkü pek yakında Allah'ın huzuruna çıkacaksın ve o zaman arzu edeceksin ve diyeceksin ki, 'Keşke kör olsaydım, dilsiz olsaydım da bu günü görmeseydim. Keşke dedelerim bu mecliste hazır olsaydı da sevinçten derilerine sığmazlardı demeseydim.' Allah'ım bizim hakkımızı (bu zalimlerden) bize zulmedenlerden öcümüzü sen al!" 

Hz. Zeyneb (s.a.), Yezid'e karşı sözlerine şu şekilde devam eder:

"Ey Yezid! Allah'a and olsun ki derini, etini ve kulağını kapadın. Allah'ın Resûlü, evlatları ve ailesi Hakkın lütuf ve rahmeti sayesinde yerlerini alacakları gün, sen daha çok rüsva olarak onların önünde duracaksın. O gün öyle bir gündür ki, Allah vaadini uygulayacaktır ve her birisi bir köşede kan içinde uyuyan bu zulme uğramışları bir araya getirecektir. O'nun kendisi buyuruyor ki: 'Allah yolunda öldürülenlerin ölü olduğunu sanmayın, hayır onlar canlıdırlar ve Rablerinin nimetlerinden yararlanıyorlar.' Ama seni bu şekilde haksızca Müslümanların boynuna bindiren adam (Muaviye) o günkü davacının Muhammed (s.a.v.), hâkimin ise Allah ve işlediğin cinayetlerin tanığı ellerin ve ayakların olduğu mahkemede hanginiz daha bedbaht ve daha korumasız olduğunu göreceksiniz!

Yezid! Ey Allah'ın düşmanı! Allah'a and olsun ki sen benim gözümde kınamama değmeyecek kadar değersiz ve tahkir edemeyeceğim kadar küçüksün. Ama ne yapayım ki yaş gözlerde tomurcuklanmış, ah göğüste alevleniyor. Hüseyin öldürüldükten sonra, şeytanın hizbi Müslümanların Beytü'l-malından mükâfat almak için Peygamber ailesinin saygınlığını çiğneyerek bizi Kûfe'den akılsızlar hizbinin sarayına getirdikten sonra, bu cellatların elleri kanımıza bulaşıp ağızları etimizin parçaları ile dolduktan sonra, yırtıcı kuşlar o temiz gövdelerin etrafında uluduktan sonra, seni kınamak hangi derde derman olur.

Eğer bizi öldürmekle, esir etmekle bir yarar sağladığını sanıyorsan, pek yakında yarar sandığın şeylerin zarardan başka bir şey olmadığını göreceksin.

Yemin ederim ki ben, Allah'tan başkasından korkmuyorum ve O'ndan başkasına da şikâyette bulunmuyorum. Her ne istiyorsan yap! Tüm hileleri kullan! Tüm düşmanlığını göster! Allah'a and olsun ki, eteğine vurulan bu alçaklık lekesi hiçbir şekilde temizlenmeyecektir. Allah'a hamd olsun ki, cennet gençlerinin efendilerinin işine saadetle son verdi ve cenneti onlara vacip kıldı. Allah'tan istiyorum ki onların rütbesini daha da yüceltsin, onlara olan rahmetini daha da artırsın. Çünkü O, güçlü bir koruyucu ve yardımcıdır." (Belagatü'n-Nisa, İbn Ebi Tayfur, s.12-13).

Hz. Zeyneb'in yüreğinin derinliklerinden gelen ve takvadan kaynaklanan bu sözleri, tüm sarayı ölümcül bir sessizliğe boğdu.

YezİT melun huzurda bulunanların yüzlerindeki memnuniyetsizlik belirtilerini müşahede etti ve şöyle konuşmak zorunda kaldı: "Allah Mercane'nin oğlunu (İbn-i Ziyad'ı) öldürsün, Ben, Hüseyin'in öldürülmesine razı değildim." (Kıyam-ı Hüseyn, Dr. S. Cafer Şehidi, s.187-189).

 
Adem Birinci / diğer yazıları
Asgari ücrete temmuz zammı çağrısı
'Zor bir süreç yaşanacak'
Meteorolojiden pek çok bölge için sağanak uyarısı
Yağışlar ne kadar sürecek?
Son sözü Erdoğan söyleyecek
Yargıtay'da çifte seçim günü
Blinken'dan İsrail Savunma Bakanına mesaj
'Refah'ta büyük bir saldırıya karşıyız'
Fenerbahçe umudunu son 2 haftaya taşıdı
Sarı-lacivertliler Kayserispor'u 3 golle geçti
Aslan şampiyonluğa koşuyor
Son dakika golü ligin kaderini değiştirdi
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
Asgari ücrete temmuz zammı çağrısı
'Zor bir süreç yaşanacak'
Meteorolojiden pek çok bölge için sağanak uyarısı
Yağışlar ne kadar sürecek?
Son sözü Erdoğan söyleyecek
Yargıtay'da çifte seçim günü
Blinken'dan İsrail Savunma Bakanına mesaj
'Refah'ta büyük bir saldırıya karşıyız'
Fenerbahçe umudunu son 2 haftaya taşıdı
Sarı-lacivertliler Kayserispor'u 3 golle geçti
Aslan şampiyonluğa koşuyor
Son dakika golü ligin kaderini değiştirdi
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.