Kaybedilen geleceğimiz

 Bugün darbe kalkışmasıyla hayatları kararanlar dünkü çocuklarımızdı. fetö'nun okullarına başladıklarında zehirli fikirler bulaşmamış tertemiz çocuklardı. 
Vatikan'ın dinlerarası diyalog misyonuyla, Türk milletini Hıristiyanlaştırıp  vatanını ele geçirme ihanetini üstlenmiş bir yapının, hoşgörü maskeli yıkım planı sinsice devreye sokuldu. 
Baş, ferasetiyle bu sırat-ı müstakim'den sapmayı keşf etti. Haktan sapmışı helak olmaktan kurtarma arzusuyla bir uyarı mektubu yazdı. Muhatap, uyarıları kenara atıp, papalık konseyi misyonunun parçası olmak üzere Vatikan'a uçarak tercihini alenileştirince, projektörü üzerine çevirip yüksek ışığı bastı, iman hırsızını ifşa etti.
İhaneti görüp yakaladığı suçluyu kamuoyunun önüne koydu.
O, kovalarken herkes uyuyordu.
İşadamı, siyasi ve kanaat önderi olarak pazarlanan ahmaklara, rastladığı herkese; Bu adamın yayınlarını okumayın, beslemeyin, büyütmeyin, etrafındaki işadamlarına nasihat edin geri çekilsinler, refüze olsun, bu ihanet projesi çöksün'' dedi.    
İhaneti belgelerle arz edip yardım istediğimiz sözde kanaat önderleri; ''hocanızın sakalı var midur?'', ''Bizim bu işlerden haberimiz yok''diyerek alaka sızlıklarını ortaya döktüler. 
Toplumu uyarmakla görevli kadroların, irşat değil menfaat takipçiliği yaptığına şahit olduk. .
Uyarılarımıza, ''Sus, fetö'nun aleyhinde konuşma'' diyerek karşımıza dikilenler, cehalet ve ilme saygısızlığın temsilcileri olarak hafızalardadır. 
Sait Nursi'nin kitabındaki zehirli ifadeleri gösterdiğim bir iş adamı sahte para kontrol eder gibi kitabın sayfasını ışığa tutarak, Nursi'yi değil de beni itham etmeye çalıştı. 
Koskoca bir topluma ihaneti kabullendirilemedik. 
Kişi, parasıyla zehirli gazete ve yayını alıp okudu, saf çocuğuna okuttu.
Zehirli fikirler tv, gazete, video, konferans ve okul sıralarında milletin desteğiyle yıllarca zihinlere zerk edildi. Anladım diyenler de içinde tuttu, kitlelere aktarmayıp suskunluğu tercih etti. 
Tasfiye konumundaki 60 bin civarında yetişmiş etkin bir kadro kaybedilmeyebilirdi. Hapiste çürütülme, yurt dışına kaçma, işten atılma, imha durumundadır.  
Fetö yapılanmasının ihaneti ortaya çıktığı günümüzde, Erdoğan'giller idam ile yok etmeyi hedeflediklerini, Baş Hoca ihya etmeye, topluma hayata kazandırmaya çalışıyordu.
Dinlerarası diyalog, ilahiyat, diyanet, basın yayın ve okul kitaplarıyla zehirlemeye devam ederken sineklerle uğraşmak ihaneti gizlemektir.
Yaşananlar hadiseler, Allah'ın ilk ayıktırdığı, irşatla görevli tartışmasız tek rehber şahsiyet olduğunun kanıtıdır.
Üstünlüğü kanıtlanmış yüce sevgiliye sahip olduğumuz için Allah'a  sonsuz şükürler olsun. 
Baş Hoca, ayıktırma ihya faaliyetlerine ara vermeden tv gazete kitap dergi konferans panel ve ziyaretlere her karşılaştığına anlatmaya devam etti.
Toplum neden göremedi?
Allah'tan hakkıyla ittika ederseniz size Furkan verir (Enfal.29).
Demek ki neymiş?
Allah'tan hakkıyla korkup sakınırsanız, size doğru ile yanlışı ayırt etme kabiliyeti verir.
İşadamı arkadaşıma, pek çok gerçekleri anlattım, anlamayınca dedim ki; ''Hırsızlık yapacak cesaretin yok fuhuş yaptığını da sanmıyorum. Bir yerde yanlış yapıyorsun da nerede? Faize bulaştın mı? Başını eğdi ve oğlunu suçladı.'' 
Anlaşılan, işadamı dinini titiz yaşamadığı gibi, hacısı hocası ilahiyatçısı ve cemaat lideri olarak sunulanlar da lakayt maalesef.
Gerçeği görebilmenin anahtarı bu nitelik, ciddiye alınmamaktadır.
Darbe üstüne darbe yiyen millete ; Aklını kullanmaya topluma Allah pislik yağdırır(yunus.100) 
 
Toplumu uyarmakla görevli kadroların, irşat değil menfaat takipçiliği yaptığına şahit olduk.