Başlık, kısa tutulması gerektiği için fazla bir anlam ifade etmeyebilir. Biraz daha açarak yeniden yazayım; Türkiye'de "dünya sınıflamasına girebilmiş 26 dolar milyarderimiz ve yine nüfusumuza oranı ile dünya rekorlar listesine girmemize yol açan 26 milyon açlık sınırı altında yaşayan vatandaşımız" var... Okuyunca "Ne var, gayet normal, her yerde öyle" mi dediniz... Öyleyse "normal" olmadığını ispatlayacağım satırları lütfen atlamayın...Sevgili dostlar, yazının ana tezi "neden fazla milyarderimiz olduğu" değil; olsun, daha fazla olsun! Ana tez, "bu kadar dengesiz bir yapının" neden ortaya çıktığı, "26 milyarder yaratan ekonominin" neden diğerlerini "açlık sınırında bıraktığı"...Bu noktada "konuyu detaylandıralım", sonrasında birlikte "senteze" varmaya çalışalım:Türkiye'de sayı olarak, Japonya, Fransa, İtalya, Brezilya'dan daha fazla milyarderimiz var ama birçok gelişmiş ülkeden daha fazla dolar milyarderinin olduğu ülkemizde; "sıcak para politikasından" dolayı, reel ekonominin çarkları durma noktasında...*Dolar milyarderleri dediğimiz 26 kişinin serveti, 72 milyonluk ülkenin milli gelirinin yüzde 10'una eşit. Bu da gelir dağılımı bozukluğuna en güzel örnek...*Sayı olarak baktığımızda 26 zengin, Fransa, Japonya, İtalya, Brezilya gibi ülkelerden fazla ama aslında değer olarak baktığımızda durum çok farklı. 26 zenginimizin toplam serveti yaklaşık 36 milyar dolar. Oysa Japonya ve Fransa'da bir zenginin toplam serveti 36 milyar doları geçtiği gibi bu ülkelerdeki zenginlerin toplamı bizim gibi "36 milyar dolara filan" değil "3-4 trilyon doların üstünde" rakamlara ulaşıyor... *Bu sınıflama içinde Türkiye gibi servetlerin milli gelirin yüzde 10'una ulaştığı, hatta daha üstüne çıktığı "önemli kategorisinde yer alan" iki ülke daha var: Rusya ve Hindistan...*Rusya ve Hindistan'da "en" tabakanın servet toplamı milli gelirin ortalama yüzde 30'u... Onlar bizden bu konuda "ileri" olmalarına rağmen dünya üzerinde "onları takip eden" önemli kategorisindeki tek ülkeyiz.Sonuç: Son 5 yılın mucize ekonomisi "Türkiye'de" geldiğimiz nokta çok açık; dünya üstünde sadece "Rusya ve Hindistan" ile kıyaslanacak kadar "bozuk" bir yapı, 26 milyon açlık sınırında vatandaş, yılda Türk halkından 50 milyar dolar üzerinde "rant sağlayan" yabancı sermaye ve bankacılıktan en küçük üretim tesisine kadar "yabancı eline geçmiş" reel ekonomik dinamikler...Son söz: "26 zengin, 26 milyon açlık sınırında vatandaşımız" yazısını "eleştirmek" amacıyla yazmadım. Nerede olduğumuzu görelim ve "yapmamız gerekenleri toplumsal olarak sorgulayalım" ruh hali içinde yazmayı denedim. Tez açık ve ben de elimden geldiğince size aktardım. Çocuklarınızın böyle bir ekonomide "geleceğini aramasını" kabullenebiliyorsanız, sorun yok, hiç bir şey yapmayın! Ama "Ben bunu kabul edemem" diyor ve "Gelecek kuşaklar için bir şeyler değişsin" istiyorsanız; bu yazıyı "kendi ifadelerinizi de ekleyerek, lütfen herkese gönderin".Bu ülke bizim ve Başbakan köşe yazarlarına kızıp "Çek git" dese bile benim gidecek yerim yok ve buranın "olması gerekene" ulaşması için elimden geleni yapmaya çalışacağım, sizlerle birlikte.Yiğit Bulut
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.