AB Türkiye ile yeniden temasta!
Sarkozy'nin koltuğunu kaybetmesi üzerine Türkiye'nin AB süreci yeniden canlandırılmaya çalışılıyor. AB'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Füle'nin İstanbul ziyareti ile ‘pozitif gündem' start alacak
14.05.2012 00:00:00
Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı Sarkozy'inin koltuğunu kaybetmesi üzerine Türkiye'nin AB süreci yeniden canlandırılmaya çalışılıyor. Avrupa Birliği Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Füle'nin 17 Mayıs'taki İstanbul ziyareti ile ‘pozitif gündem' start alacak. 'Pozitif gündem' kapsamında, siyasî engeller nedeniyle bugüne kadar askıda kalan müzakere başlıklarında, AB uzmanları ile teknik çalışmalar başlayacak. Ayrıca Türk vatandaşlarına vize muafiyeti konusunda diyalog ilerletilecek.
Türkiye'nin AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Selim Yenel, siyasî engellemeleri aşmayı, müzakere sürecinde ilerlemeyi istediklerini belirtirken, pozitif gündemin temel unsurları ve Ankara'nın beklentileri konusunda şunları söyledi: “Pozitif gündemin kapsamında birçok unsur var. Bu pozitif gündem aslında Aralık ayında, AB Komisyonu'nun önerdiği bir faaliyetti. Ve biz bunu kabul ettik. Kabul edişimizin nedeni de ilişkilerimiz şu an oldukça donmuş bir vaziyette. Onu canlandıracak ve geçici bir mekanizma olarak gördük. Yoksa üyelik müzakerelerinin yerine geçecek bir şey değildir. Ama dediğim gibi. Siyasi diyalog var, gümrük birliği var, enerji alanında işbirliği var. Terörle mücadele var. Vize var. Birçok konu var. Bunun yanı sıra bazı fasıllarda çalışmaların devam etmesini sağlayacak mekanizma öngörülüyor.”
Türkiye'nin AB'ye tam üye olabilmesi için, eğitimden, sağlığa, çevreden enerji alanına, 35 farklı başlıkta AB yasal düzenlemeleri ve standartlarını uygulamaya geçirmesi gerekiyor. Ancak Kıbrıs sorunu nedeniyle 8 başlıkta müzakereler donmuş durumda. Geçtiğimiz yıllarda Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin engellemeleri nedeniyle de 5 başlık müzakerelere açılamıyordu. Enerji gibi, her iki taraf içinde önem taşıyan yaklaşık 4 başlık da Kıbrıs'ın engellemeleri nedeniyle bloke olmuştu. Pozitif gündem kapsamında, Türkiye ile AB arasında, siyasî diyalog, enerji, terörle mücadele, Türk vatandaşlarına vize muafiyeti gibi konularda da daha yoğun işbirliği hedefleniyor.
Türkiye'de yeniden AB heyecanı ve reform arzusunu harekete geçirmeyi amaçlayan yeni dönem 17 Mayıs'ta başlayacak. Ancak 2013 yılı başına kadar ciddi sonuçlar alınması beklenmiyor. Zira, AB'de son sözü AB Komisyonu değil, üye ülkeler söylüyor. Türkiye'nin tanımadığı Kıbrıs Rum kesimi ise 1 Temmuz'da AB Dönem Başkanlığı koltuğuna oturacak. Ankara, bu 6 aylık sürede AB ile diyalog ve işbirliğini sürdürmeyi ancak Dönem Başkanlığı ile ilişki kurmamayı planlıyor. Büyükelçi Selim Yenel, Kıbrıs sorununun Türkiye'nin AB üyeliği önündeki en büyük engel olduğunu belirtiyor, ancak çözüm için artık adım atma sırasının Kıbrıs Rum kesiminde olduğunu kaydediyor.
Yenel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kıbrıs bizim karşımızdaki en büyük engel. Bu engelin kaldırılması için biz de esasında adadaki müzakerelere odaklandık. Türkiye, iki toplum müzakerelerine tam destek veriyor. Bunun herkesin çıkarına olduğunu da düşünüyoruz. AB'nin gelecek dönem başkanının, birleşik bir Kıbrıs olmasını arzu ediyoruz. Ancak Rum tarafından aldığımız işaretler maalesef buna çok olumlu bakmamızı engelliyor." HABER MERKEZİ