ABD Irak'ta AB Türkiye'de rejim değiştirecek!İngiliz The Guardian gazetesi birkaç gün önce sayfalarında bir yoruma yer verdi. Söz konusu gazetenin yorumunda "ABD'nin Irak'ta rejim değişikliği için silahla mücadele ettiğini, AB'nin ise Türkiye'de rejim değiştirmek için yasalarını kullandığını" yazdı. Guardian Gazetesi, ABD ile AB'nin Müslüman bir ülkede rejim değiştirmek için farklı yöntemler kullandığını belirtti. ABD'nin Irak'a bir rejim değişikliği için askeri araçlarını gönderdiğini ifade ederken, "AB ise Türkiye'ye 80 bin sayfalık AB kural ve yasalarını gönderdi" diye yazdı.Yorumun devamında, Amerika'nın Irak'a Hummer cipleri ve helikopterlerini gönderdiğini belirten Guardian gazetesi, AB'nin ise Türkiye'ye insan hakları avukatları ve yemek hijyen uzmanlarını gönderdiğini ifade etti. Gazetenin yorumunda ilginç olan ifadelerden birisi de, Türkiye'yi kastederek "AB'nin değişiklikleri ABD'nin aksine demokratik olmayan ülkelerde başarılı oldu" ifadesi kullanıldı. Türkiye'yi demokratik bir ülke olarak görmediklerini de açıklamış oldular. Türkiye AB isteklerini yerine getirirken örtülü bir işgal hareketiyle karşı karşıya kaldığını söylemek bu haberden sonra yanlış olmayacaktır. ABD'nin Irak'ta ortaya koyduğu sıcak savaş'ı AB, soğuk savaş olarak Türkiye'de gerçekleştiriyor. AB hem işgal ediyor hem de büyük ticari kârlar elde ediyor.Avrupa hükümet değil, devlet garantisi istiyor!Avrupa Parlamentosu bir iki gün önce yeni bir dizi kararlar aldı. AP, ek protokolün onaylanmasının ertelemesi, Türkiye'nin Ermeni soykırımı iddialarını tanıması ve Türkiye'nin Güney Kıbrıs'ı tanımaması halinde müzakerelerin kesileceği kararlarını aldı. AB ve Rumlar için büyük kazanımlar anlamına gelen ve AKP hükümeti tarafından imzalanmış olan ek protokolün, AP tarafından onaylanmaması Avrupa'nın AKP hükümetine güvenmediğini göstermektedir. Avrupa Türkiye'den aldığı tavizlere hükümet garantisi değil devlet garantisi istiyor.Lehte olduğu söylenen AP kararı ise imtiyazlı ortaklık önerisinin reddedilmesiydi. Oysa imtiyazlı ortaklık önerisinin Hıristiyan Demokratların isteği gereği metne girmesinin hiçbir anlamı olmayacaktı. Çünkü Türkiye hükümeti, serbest dolaşım ve diğer parasal kısıtlamaları kabul ederek, zaten imtiyazlı ortaklığa çok önceden evet demişti. Bundan dolayı imtiyazlı ortaklığın metne girmesi ile girmemesi arasında hiçbir fark yoktu.AKP Hükümetinin tepesinden AP kararlarının bağlayıcı olmadığı açıklamaları yükselmeye başladı. Eğer hükümet, AP kararlarının kendisini gerçekten bağlamadığını düşünüyorsa, sözünü yemesin ve ek protokolü TBMM'de onaylamasın bakalım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024