AKP Ermenistan'la dans ediyor!

İngiliz Economist dergisi birkaç gün önce Türkiye ile Ermenistan arasında diplomatik ilişki kurulmasına yönelik resmi olmayan görüşmelerin her an başlayabileceğini yazdı. Economist dergisi söz konusu yazıda, hakkındaki kapatma davası nedeniyle AKP hükümetinin Ermenistan ile iyi ilişkiler kurarak batının desteğini almaya çalışabileceğini belirtti.Türkiye bu tür haberlere yabancı değil. İddialar önce yabancı basında ortaya atılır sonra da Türkiye'de yalanlanır. Aradan bir süre geçince bir de ne görelim? Her şey yalanlanan iddialarda belirtilen şekilde gelişmiş. İş işten geçince de herkese mevcut durumu gıkını çıkarmadan kabullenmekten başka bir seçenek kalmaz.Bu İngiliz dergisi, geçtiğimiz yıl 5 Kasım'da gerçekleşen Erdoğan-Bush görüşmesi üzerine de bazı iddialar ortaya atmıştı. Elbette ki AKP hükümeti bu iddiaları da yalanlamıştı beklendiği gibi. The Economist, "Erdoğan'ın Bush'a ABD'nin anlık istihbarat desteği karşılığında Barzani yönetimiyle siyasi ilişki kurmaya söz verdiğini" yazmıştı.Çok değil, birkaç hafta içerisindeki duyduğunuz AKP hükümetinin yetkili ağızlarının ifadelerini hatırlarsanız ve Türkiye'nin Barzani'yle görüşmek için Irak özel temsilcisini göndermiş olduğunu düşünürseniz derginin iddiasının gerçekleştiği görülecektir. Dolayısıyla daha önce ortaya attığı iddiası haklı çıkan İngiltere'nin bu ciddi dergisinin bu iddiasında da haklı çıkacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Türkiye Ermenistan sınırını niçin kapattı?Türkiye üç temel gerekçeden dolayı Ermenistan'la sınır kapısını 1993 yılından bu yana insan ve mal trafiğine kapatmış durumda. Birincisi... Ermenistan, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü tanımıyor, böylece ileride Türkiye'den toprak talep etme hakkını elinde tutmuş oluyor.İkincisi... Türkiye'ye karşı soykırım iddiaları ileri sürüyor. Diaspora'nın Türkiye'den gelecekte talep edeceği olası tazminat isteklerini destekliyor. Bu iki sebep "3T" formülü olarak da ifade edilmektedir. Önce "Tanıma" sonra "Tazminat" ve en sonunda ise "Toprak talebi" Ermeni diasporasının ana hedefi olarak hala gündemdeki yerini korumaktadır.Üçüncüsü... Ermenistan, Azerbaycan topraklarının yaklaşık yüzde yirmisini işgal altında tutuyor.Türkiye bugüne kadar Ermenistan tarafından herhangi bir olumlu bir adım gelmediği için bilakis diaspora Ermenilerinin düşmanca tavırlarını sürdürmeye devam ettikleri için geri adım atmamıştır. Türkiye'nin resmi devlet politikası olan bu tavır çok doğrudur ve Ermenistan'a Türkiye'yi rahatsız edecek baskılardan vazgeçmesi için uygulanmış yerinde bir yaptırımdır. Ermenistan taleplerinden vazgeçmediği halde Türkiye'den bir geri adım gelmesi -ki AKP bu tavize hazırlanmakta- Barzani'yle ilişki kurulmasında ve Kıbrıs'ta olduğu gibi masada kaybeden taraf olmamız sonucunu doğuracaktır.Bir gerçeği daha ifade edelim. Bu gerçek, The Economist dergisinin bu iddiaları gündem etmesinde çok önce ortaya çıkmıştır. Türkiye Ermenistan'la ön şartsız olarak siyasi ilişki kuracağının sözünü AB ve ABD gibi ülkelere yıllar öncesinden vermiştir ve bu konuda çok önemli adımlar atmıştır. 2005 yılında Abdullah Gül Dışişleri Bakanıyken, Ermenistan Dışişleri Bakanıyla Türkiye ile Ermenistan'ın yakınlaşması için gizli bir görüşme yapılmış ve atılacak adımlar kararlaştırılmış. Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan ile yapılan bu görüşmede 10 maddelik gizli bir 'güven artırıcı önlemler paketi'ni yürürlüğe sokmuşlar. İki bakanlık arasında ayrıca, tarihi anlaşmazlıklara son vererek diplomatik ilişkileri başlatacak bir protokol imzalanması için tarafsız ülkelerde gizli görüşmeler yürütülmüş. (http://www.milliyet.com.tr/2005/04/22/siyaset/asiy.html)Türkiye'de senaryo hep aynı şekilde işliyor anlayacağınız. Önce gizli görüşmelerle yapılacak şeylere karar veriliyor. Bu süreç bir süre devam edince The Economist'in şimdi yaptığı gibi yabancı basında iddialar bir şekilde ortaya atılıp milletin tepkisi görülüyor ve başlatılan tartışma süreciyle beraber millet istenen noktayı kabul edecek noktaya taşınıyor. Sonra da bakıyoruz ki, sözde Kürt devletini tanımışız ya da Ermenistan'la siyasi ilişki kurmuşuz.