Amasya’nın tarihi dokusuna zarif bir dokunuş: Hatuniye Camii ve Külliyesi
Amasya’nın Yeşilırmak Nehri’nin kuzey kıyısında, tarihi merkezinde yer alan Hatuniye Camii ve Külliyesi, Osmanlı mimarisinin sade ama etkileyici örneklerinden biridir
28.08.2025 00:43:00
Abdülkadir Gündoğdu
Abdülkadir Gündoğdu





Amasya'nın Yeşilırmak Nehri'nin kuzey kıyısında, tarihi merkezinde yer alan Hatuniye Camii ve Külliyesi, Osmanlı mimarisinin sade ama etkileyici örneklerinden biridir.
Sultan II. Bayezid'in eşi ve Şehzade Ahmet'in annesi Bülbül Hatun tarafından 1510 yılında yaptırılan bu cami ve külliye, Amasya'nın kültürel mirasına önemli bir katkı sunar.
Yapım Süreci ve Tarihi
Hatuniye Camii, 1510 yılında (Hicri 915) Bülbül Hatun tarafından Amasya'nın Hatuniye Mahallesi'nde inşa ettirilmiştir. Cami, bir külliye olarak tasarlanmış olup bünyesinde cami, sıbyan mektebi ve imaret gibi yapıları barındırır.
Bülbül Hatun'un, oğlu Şehzade Ahmet'in Amasya'daki valiliği sırasında yaptırdığı bu eser, Osmanlı hanedanının kadınlarının hayır işlerine verdiği önemi yansıtır.
Bazı rivayetlerde, caminin II. Bayezid'in bir başka eşi Hundi Hatun tarafından yaptırıldığı belirtilse de, resmi kaynaklar Bülbül Hatun'u işaret eder.
Caminin yapımına dair kesin belgeler sınırlı olsa da, Yeşilırmak'ın kıyısındaki stratejik konumu ve çevresindeki tarihi dokuyla uyumu, yapının şehir planlamasında özenle seçildiğini gösterir.
Külliye, Osmanlı döneminde dini ve sosyal bir merkez olarak hizmet vermiş, özellikle sıbyan mektebi ile çocukların eğitimi, imaret ile ise ihtiyaç sahiplerinin desteklenmesi hedeflenmiştir. Zaman içinde Yeşilırmak'ın taşkınlarından etkilenen cami, restore edilerek günümüze ulaşmıştır.
Mimari Özellikleri
Hatuniye Camii'nin mimarı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Osmanlı mimarisinde, özellikle 15. ve 16. yüzyıl başlarında, mimarların isimleri sıkça kayıtlarda yer almazdı.
Ancak, caminin mimari özelliklerinden yola çıkarak, dönemin yerel ustalarının veya Osmanlı mimarlık geleneğine hâkim bir ekibin eseri olduğu söylenebilir. Amasya'daki diğer Osmanlı yapılarında olduğu gibi, Hatuniye Camii'nin inşasında kolektif bir çalışma yürütülmüş olması muhtemeldir.
Hatuniye Camii, geleneksel Osmanlı mimarisinin sade ama işlevsel özelliklerini yansıtır. Külliyenin merkezi olan cami, zarif minaresi ve kesme taş duvarlarıyla dikkat çeker. Mimari özellikler şu şekilde özetlenebilir:
Plan ve Yapı: Cami, arka arkaya eksende yer alan iki dikdörtgen mekândan oluşur. Bu mekanlar, kâgir payelere oturan iki küçük kubbe ve yanlarında alçak çapraz tonozlarla örtülüdür. Bu plan tipi, 15. yüzyılda Bursa, Manisa ve Alaşehir gibi şehirlerde sıkça kullanılmıştır. Ana ibadet alanı, mihrap ve minberiyle cemaatin namaz kıldığı merkezi bir mescit içerir.
Son Cemaat Yeri: Beş kubbeli son cemaat yeri, yan duvarları uzatılarak tasarlanmıştır. Orta kubbe tromplarla, yan kubbeler pandantiflerle desteklenir. Kaidesiz mermer sütunlar ve sade kemer gergileri, yapının mütevazı estetiğini vurgular.
Malzeme ve Süsleme: Cami, moloz taştan inşa edilip sıvanmış, tuğladan kirpi saçaklarla çevrilmiştir. Son cemaat yerinin alın duvarı, üç sıra dikine tuğlalı taş örgüyle ve tuğladan hendesi süslemelerle bezelidir. İç mekânda ahşap detaylar ve sade süslemeler öne çıkar.
Minare: Caminin sağ tarafında, ana yapıya bitişik tek bir minare bulunur. Zarif tasarımıyla çevredeki tarihi dokuya uyum sağlar ve caminin siluetini tamamlar.
Külliye Elemanları: Külliye, caminin yanı sıra bir sıbyan mektebi ve imaret içerir. Sıbyan mektebi, çocukların temel dini ve akademik eğitim alması için tasarlanırken, imaret yoksullara yemek dağıtımı gibi sosyal hizmetler sunmuştur.
Sonuç
Hatuniye Camii ve Külliyesi, Amasya'nın tarihine ve Osmanlı mimarisine tanıklık eden nadide bir eserdir. Bülbül Hatun'un hayırsever ruhuyla 1510 yılında inşa edilen bu yapı, sade ama etkileyici mimarisiyle geçmişten günümüze bir köprü kurar.
Amasya'yı ziyaret edenler için, Yeşilırmak'ın kıyısında yükselen bu zarif cami, tarihin derinliklerine yapılan bir yolculuk vaat ediyor.
Sultan II. Bayezid'in eşi ve Şehzade Ahmet'in annesi Bülbül Hatun tarafından 1510 yılında yaptırılan bu cami ve külliye, Amasya'nın kültürel mirasına önemli bir katkı sunar.
Yapım Süreci ve Tarihi
Hatuniye Camii, 1510 yılında (Hicri 915) Bülbül Hatun tarafından Amasya'nın Hatuniye Mahallesi'nde inşa ettirilmiştir. Cami, bir külliye olarak tasarlanmış olup bünyesinde cami, sıbyan mektebi ve imaret gibi yapıları barındırır.
Bülbül Hatun'un, oğlu Şehzade Ahmet'in Amasya'daki valiliği sırasında yaptırdığı bu eser, Osmanlı hanedanının kadınlarının hayır işlerine verdiği önemi yansıtır.
Bazı rivayetlerde, caminin II. Bayezid'in bir başka eşi Hundi Hatun tarafından yaptırıldığı belirtilse de, resmi kaynaklar Bülbül Hatun'u işaret eder.
Caminin yapımına dair kesin belgeler sınırlı olsa da, Yeşilırmak'ın kıyısındaki stratejik konumu ve çevresindeki tarihi dokuyla uyumu, yapının şehir planlamasında özenle seçildiğini gösterir.
Külliye, Osmanlı döneminde dini ve sosyal bir merkez olarak hizmet vermiş, özellikle sıbyan mektebi ile çocukların eğitimi, imaret ile ise ihtiyaç sahiplerinin desteklenmesi hedeflenmiştir. Zaman içinde Yeşilırmak'ın taşkınlarından etkilenen cami, restore edilerek günümüze ulaşmıştır.
Mimari Özellikleri
Hatuniye Camii'nin mimarı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Osmanlı mimarisinde, özellikle 15. ve 16. yüzyıl başlarında, mimarların isimleri sıkça kayıtlarda yer almazdı.
Ancak, caminin mimari özelliklerinden yola çıkarak, dönemin yerel ustalarının veya Osmanlı mimarlık geleneğine hâkim bir ekibin eseri olduğu söylenebilir. Amasya'daki diğer Osmanlı yapılarında olduğu gibi, Hatuniye Camii'nin inşasında kolektif bir çalışma yürütülmüş olması muhtemeldir.
Hatuniye Camii, geleneksel Osmanlı mimarisinin sade ama işlevsel özelliklerini yansıtır. Külliyenin merkezi olan cami, zarif minaresi ve kesme taş duvarlarıyla dikkat çeker. Mimari özellikler şu şekilde özetlenebilir:
Plan ve Yapı: Cami, arka arkaya eksende yer alan iki dikdörtgen mekândan oluşur. Bu mekanlar, kâgir payelere oturan iki küçük kubbe ve yanlarında alçak çapraz tonozlarla örtülüdür. Bu plan tipi, 15. yüzyılda Bursa, Manisa ve Alaşehir gibi şehirlerde sıkça kullanılmıştır. Ana ibadet alanı, mihrap ve minberiyle cemaatin namaz kıldığı merkezi bir mescit içerir.
Son Cemaat Yeri: Beş kubbeli son cemaat yeri, yan duvarları uzatılarak tasarlanmıştır. Orta kubbe tromplarla, yan kubbeler pandantiflerle desteklenir. Kaidesiz mermer sütunlar ve sade kemer gergileri, yapının mütevazı estetiğini vurgular.
Malzeme ve Süsleme: Cami, moloz taştan inşa edilip sıvanmış, tuğladan kirpi saçaklarla çevrilmiştir. Son cemaat yerinin alın duvarı, üç sıra dikine tuğlalı taş örgüyle ve tuğladan hendesi süslemelerle bezelidir. İç mekânda ahşap detaylar ve sade süslemeler öne çıkar.
Minare: Caminin sağ tarafında, ana yapıya bitişik tek bir minare bulunur. Zarif tasarımıyla çevredeki tarihi dokuya uyum sağlar ve caminin siluetini tamamlar.
Külliye Elemanları: Külliye, caminin yanı sıra bir sıbyan mektebi ve imaret içerir. Sıbyan mektebi, çocukların temel dini ve akademik eğitim alması için tasarlanırken, imaret yoksullara yemek dağıtımı gibi sosyal hizmetler sunmuştur.
Sonuç
Hatuniye Camii ve Külliyesi, Amasya'nın tarihine ve Osmanlı mimarisine tanıklık eden nadide bir eserdir. Bülbül Hatun'un hayırsever ruhuyla 1510 yılında inşa edilen bu yapı, sade ama etkileyici mimarisiyle geçmişten günümüze bir köprü kurar.
Amasya'yı ziyaret edenler için, Yeşilırmak'ın kıyısında yükselen bu zarif cami, tarihin derinliklerine yapılan bir yolculuk vaat ediyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.