Değerli bir şair olan ve şiir yazabilecek kadar Arapça ve Farsça'yı iyi bilen Ali Emiri Efendi'nin elliye yakın telif eseri bulunmaktadır. Eserlerinden bazıları şunlardır:
Levami'ül Hamidiyye, Cevahirül Mülük, Ezharı Hakikat, Yavuz Sultan Selimin Türkçe Eş'arının Tahmisi, Osmanlı Vilayeti Şarkiyyesi (Diyarbekir), Yemen Hatırası, Mir'atül Fevaid...
Ali Emiri Efendi bu değerli eserlerinden, ilminden, şairliğinden ziyade ilim ve kültür âlemine nadide eserler kazandırması, topladığı kitapları milletine armağan etmesiyle tanınmıştır.
Ali Emiri Efendi'nin kültür dünyamıza kazandırdığı eşsiz eserlerden bazıları şunlardır:
"Cerrahiyyetül Hâniyye", dünyada ilk cerrah olan ve çok başarılı ameliyatlar yapan ve bütün bunları minyatürlerle kitabında gösteren Sabuncuoğlu Şerafeddin Bilâlî'nin eşsiz eseri... Bu kitapta bazı mühim ameliyatların yapılışı ve ameliyatta kullanılan aletler resimlerle gösterilmiştir.
Âşık Çelebi Tezkiresi: Âşık Çelebi'nin yazmış olduğu "Meşâiri Şuara" isimli eserdir. Eserde 79 minyatür bulunmaktadır. Bu minyatürler şairler hayatta iken yapılmışlardır.
Kıyafatü'l İnsaniye Fi Şemâili'l Osmaniye:
Seyyid Lokman'n, insanın fizikî yapısına bakarak karakter tayin etme ilmini muhtevi eseridir.
Ali Emiri Efendi ayrıca cilt bakımından da eşsiz eserler toplamıştır. Bunlardan "Muhibbi Divanı"üstü bordro meşin üzerine gümüşle işlenmiştir. Son derece değerli bir nüshadır.
23 Ocak 1924'te vefat eden Emiri Efendi'nin cenaze merasiminde son Osmanlı Halifesi Abdülmecid Efendi de bulunmuştur.
Mütevazi, ihlaslı bir zat olan Ali Emiri Efendi yaptıklarıyla milletin gönlünde yer etmiştir.
Kültürümüze eşsiz eserler kazandıran Ali Emiri Efendi'yi rahmetle, şükranla yâdederken hakkındaki yazımızı Yahya Kemal'in yazdığı "Ali Emiri'ye Gazel" şiiriyle noktalamak istiyoruz.
Şöyle diyor Yahya Kemal gazelinde:
"Muhtaç isen füyuzuna eslâf pendinin
Diz çok önünde şimdi Emiri Efendi'nin
Âmid o şehri nur öğünsün ile'lebed
Fazl ü faziletiyle bu necli bülendinin
İklimi Rûm'u gezdi otuz yıl taraf taraf
Bir maksadıyle tab'ı nefâ'ispesendinin
Yekpare nur olan bu kütüphâneî nefis
Yekpare servetiydi bu âlemde kendinin
Ecdâdı pâkimiz gibi vakfetti millete
Hayranı oldu halk eserî bîmenendinin
Yâ Fahrı Kâinaat sen iyfâ et ecrini
Divânı Kibriya'da bu Şark ercümendinin