logo
29 NİSAN 2024

Almanya acı vatan

22.08.2003 00:00:00
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi Almanca Öğretmenliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Osman Öztürk'ün "Alamanya Türküleri'' konulu araştırmasına göre, 1960'lı yıllarda Almanya'ya başlayan işçi göçü, Almanya kaynaklı ya da odaklı türkü ve şarkıları içeren "Sözlü Türk Göçmen Edebiyatı''nın önemli bir bölümünü oluşturuyor.

Almanya türkülerine konu olan öğeler yıllara göre farklılık ve değişim gösteriyor. 1972 ile 1975 yılları arasında memlekete duyulan hasret, Alman dilini konuşamama, uyum zorluğu ile yoksulluk temaları türkülere giriyor. Aynı dönemde Türkiye'de bıraktığı ailesini yanına aldırmayan ya da bu konuda verdiği sözü tutmadığı için eleştirilen eşler türkü kahramanları olarak beliriyor. Parçalanmış aile konusunu, dili anlaşılamayan Alman kızlarına olan ilgi alıyor.

 1976-1979 arasında iki kültürün kıyaslanması, ustabaşına ve Alman'a öfke, ailelerin Almanya'ya getirilmesi ile ortaya çıkan sorunlar, Alman kadınlarla yapılan evlilik ön plana çıkıyor. Almanya'ya gelince değişen eşler, "Karı sen bizim köylüydün, ağır akıllı huyluydun, ne çabuk modaya uydun, vay başıma...'' sözleri ile anlatılıyor.

Bu türkülerde, Türk erkeklerinin Türkiye'ye dönmemesinin sebebi olarak Almanya'da evlenilen Alman kadınları gösterilirken, Alman kızları "yuva yıkan'' kişiler olarak tanımlanıyor.

Almanya acı vatan

      1980 ile 1990 arasında ümitsizlik, iki kültür arasında kalma işlenirken, 1990'lı yıllarda, Türkiye'deki yuvanın yıkılması ve Almanya'nın "acı vatan oluşu'' dile getiriliyor. Eskiden az da olsa evine "mark'' yollayan erkeklerden kendilerini Alman kızlarına kaptıranların ailesi ile bağlarının kopuşu bu dönemin önemli konuları arasında yer alıyor. Bu arada, türküler ve şarkılarda en önemli konu değişimi ise, Almanya'yı artık vatan edinen Türkler'in ikinci sınıf vatandaş olarak görülmelerine duyulan tepkiler oluşturuyor. Bu dönemde yaşanan ırkçı saldırılar, "Nazi'', "Dazlak'' ve "Hitler'' gibi kelimelerin Almanya türkülerinin terminolojisine girmesini sağlıyor.

Sayıları hızla artan rap gruplarının yaptığı şarkılarda da bu öfke ve tepki yoğun olarak vurgulanırken, Türkler'e yönelik dışlama ve saldırılara karşı birleşme ve dayanışma çağrıları bu dönemde artıyor.

Gurbet o kadar acı ki...

Almanya türkülerinde genel olarak en fazla, gurbet ve Türkler'in "iki arada bir derede'' kalışları, Almanların kötü tutumları ile Alman kadınlarına duyulan alaka konu ediliyor: Almanlar genel olarak, Türkler'i sömürmeye çalışan maddiyatçı, ikiyüzlü olarak nitelenirken, yok denecek kadar türküde Almanlar'ın davranışlarının övüldüğüne rastlanılıyor.

Almanya türkülerinde Mehmet olarak isimlendirilen Türk işçisi, esmer, namuslu, şerefli, haysiyetli, milliyetçi, yiğit, ancak kadın peşinde koşan, yaşlı Alman kadınlarla yaşayan, yuvasını yıkan kişiler olarak anlatılıyor.

Horlanan, ezilen dazlakların hedefi olan Mehmet, köyünden tarlasını, öküzünü satarak gelmiş gariban olarak bir kişi olarak gösterilirken, en çok Zeynep ismi ile genelleştirilen Türk kadını daha çok kötü olmayan, itaatli, namuslu kavramları ile ifade ediliyor.

Türkülerde bazen karikatürize edilen Türk işçisi mizahi anlamda betimlendiğinde, farklı yönlerine vurgu yapılıyor. Türk işçisi, ucuz bir elbise giymiş, başında fötr, boynunda asılı teyp, ağzında filtreli sigara, elinde bavul ve saz ile tanımlanıyor. Bu tür işçi tiplemesini tamamlayan ikinci aksesuar olarak Mercedes otomobil gösteriliyor.
Üç AB ülkesi vize başvurusu almayı durdurdu
Vizesizi geçtik vizeyle bile hayal!
CNN International’dan İmamoğlu röportajı
'Muhalefetin en iyi umudu'
Trabzonspor'dan muhteşem geri dönüş
Onuachu attığı gollerle yıldızlaştı
Yapılan o zamma tepki gösterdi
Resmen uçuyoruz!
Göztepe yeniden Süper Lig'de
2 senelik hasret bitti
İsrail 'Gazze'deki katliama devam' dedi
Savaşı sürdürme planı onaylandı!
Minik Edanur'un cenazesi ailesine verilmedi
DNA testinin sonucu bekleniyor
Program seçimi ne anlama geliyor?
Özgür Özel’den ‘Asker’ mesajı
'Kaybede kaybede kazanmayı öğrendik'
Seçim zaferinin sırrını açıkladı
İYİ Parti'de kurultay sonrası sular durulmadı
'İstifa furyası olabilir'
Beşiktaş'ta zincirleme trafik kazası
Çok sayıda araç bir birine girdi!
Baş asacı, kapıcı başı, hancı, çamaşırcı
Anadolu'da 4 bin yıl önceki meslekler
İsrail polisi azgınlara koruma sağladı
Yerleşimciler Mescid-i Aksa'yı bastı
Korhan Berzeg’in ölümünde sır perdesi kalkmadı
Eşi ve kızı soruları yanıtsız bıraktı
Üretimi Konya'da yapıldı
Koca Yusuf, Gabar'da petrol arıyor
Üç AB ülkesi vize başvurusu almayı durdurdu
Vizesizi geçtik vizeyle bile hayal!
CNN International’dan İmamoğlu röportajı
'Muhalefetin en iyi umudu'
Trabzonspor'dan muhteşem geri dönüş
Onuachu attığı gollerle yıldızlaştı
Yapılan o zamma tepki gösterdi
Resmen uçuyoruz!
Göztepe yeniden Süper Lig'de
2 senelik hasret bitti
İsrail 'Gazze'deki katliama devam' dedi
Savaşı sürdürme planı onaylandı!
Minik Edanur'un cenazesi ailesine verilmedi
DNA testinin sonucu bekleniyor
Program seçimi ne anlama geliyor?
Özgür Özel’den ‘Asker’ mesajı
'Kaybede kaybede kazanmayı öğrendik'
Seçim zaferinin sırrını açıkladı
İYİ Parti'de kurultay sonrası sular durulmadı
'İstifa furyası olabilir'
Beşiktaş'ta zincirleme trafik kazası
Çok sayıda araç bir birine girdi!
Baş asacı, kapıcı başı, hancı, çamaşırcı
Anadolu'da 4 bin yıl önceki meslekler
İsrail polisi azgınlara koruma sağladı
Yerleşimciler Mescid-i Aksa'yı bastı
Korhan Berzeg’in ölümünde sır perdesi kalkmadı
Eşi ve kızı soruları yanıtsız bıraktı
Üretimi Konya'da yapıldı
Koca Yusuf, Gabar'da petrol arıyor

Şehit Başkomiser Kamuran Üçgül Osmaniye'de toprağa verildi

Adıyaman'da bir polis memuru tarafından açılan ateş sonucu şehit olan Başkomiser Kamuran Üçgül, memleketi Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde toprağa verildi.
28.04.2024 18:21:00 / Güncelleme: 28.04.2024 18:26:20
İhlas Haber Ajansı
Şehit Başkomiser Kamuran Üçgül Osmaniye'de toprağa verildi
Şehit Başkomiser Kamuran Üçgül Osmaniye'de toprağa verildi
Adıyaman kent merkezindeki Altınşehir Polis Merkezi Amirliği'nde bir polis memuru tarafından açılan ateş sonucu Asayiş Şube Müdürlüğü Ekipler Amiri Komiser Gökhan Özer ve Karakol Amiri Başkomiser Kamuran Üçgül şehit olmuştu.

Karakol Amiri Başkomiser Kamuran Üçgül'ün cenazesi, Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde toprağa verildi.



Şehidin cenazesi, babaevinde helallik alınmasının ardından ilçedeki Asri Mezarlığı'na getirildi. İkindi namazını müteakip İl Müftüsü Ali Çakmak'ın kıldırdığı cenaze namazının ardından şehit polis, mezarlık içindeki şehitlikte gözyaşları arasında toprağa verildi.

Cenazede şehit polisin babası Mehmet Akif Üçgül, annesi Gülhan Üçgül, eşi Mutlu Üçgül ve çocukları İremsu ve Metehan Üçgül gözyaşlarına hakim olamadı.



Şehidin kızı İremsu Üçgül, Türk bayrağına sarılarak ağladı.

Cenaze törenine Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan, Asayiş Daire Başkanı Tolga Yılmaz, Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz, Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim Çenet ve vatandaşlar katıldı.

İBB çukurunda öldü, cenazesi ailesine verilmedi

Küçükçekmece Menekşe'de İBB'nin çalışması sırasında oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki minik Edanur'un cenazesi ailesine verilmedi
28.04.2024 17:28:00 / Güncelleme: 28.04.2024 17:33:49
İHA
İBB çukurunda öldü, cenazesi ailesine verilmedi
İBB çukurunda öldü, cenazesi ailesine verilmedi
Küçükçekmece Menekşe'de İBB'nin çalışması sırasında oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki minik Edanur'un annesi konuştu. Cezaevinden izinli çıkan ve soluğu Adli Tıp Kurumu'nda alan acılı anne Nurcan Gezer, "Çocuğumu Edirne cezaevinde yanıma almak istedim ancak izin vermediler. Cenazeyi alabilmemiz için DNA testi istiyorlar" ifadelerini kullandı.  

Küçükçekmece Menekşe sahilinde dün teyzesi ve akrabaları ile pikniğe giden 5 yaşındaki Edanur Gezer, İBB çalışması sonucu oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybetmişti. Minik Edanur'un cenazesi otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Edenur'un anne ve babasının cezaevinde olduğu öğrenildi. Kızının ölümü üzerine cezaevinden izinli çıkan Bulgaristan vatandaşı acılı anne Nurcan Gezer, Adli Tıp Kurumu'na geldi.

Edirne cezaevinden izinli çıktığını anlatan Nurcan Gezer, "Ben cezaevinde çocuğumu yanıma almak istedim. 'Bakacak kimsem yok' dedim ama izin vermediler. Şimdi cenazesini almaya geldim. Kızımın babası Türk vatandaşı. Cenazeyi vermek için DNA testi istiyor savcılık. Ben biran önce kızımın cenazesini almak istiyorum" ifadelerini kullandı.

Kızının teyzesi ile birlikte yaşadığını söyleyen Gezer, "Denize piknik alanına gitmişler. Piknik alanında oynarken çukurun içine düşmüş. Çocuğu göremeyince güvenliğe gitmişler. Güvenlik görevlileri direk kuyuya bakmaya gitmiş. Kardeşim direk suya atlamış çocuğu kurtarmaya çalışmış. Güvenlik hiçbir şey yapmamış. Kızımı en son 1.5 ay Silivri cezaevinde görmüştüm. Edirne'ye nakil olduktan sonra hiç göremedim" şeklinde konuştu.

Minik Edanur'u su birikintisinden çıkartan dayı Selçuk Yaşar ise "Böyle bir şey olamaz. Biz adalet istiyorum. Ben atlayıp çıkardım yeğenimi. Güvenlik hiçbir şey yapmadı. Kucağıma aldığımda gitmişti. Beni yutuyordu çukur beni içine çekecekti. Orada bu alanın çevrilmesi gerekliydi. Etrafında hiçbir şey yoktu. Su üstünü kapatmış. Ailesi perişan durumda. Cenazeye kaldıramıyoruz" diye konuştu.

Minik Edanur'un kimlik belgesinin bulunmadığı, cenazesinin aileye teslim edilebilmesi için DNA testi  sonuçlarının bekleneceği öğrenildi.

Kelime-i Tevhid yazılı bayrakla yürüyen şahsa müdahale ettiği için tutuklanan kişinin ifadesi ortaya çıktı

Eskişehir'de yapılan Gazze'ye destek yürüyüşünün ardından elindeki 'Kelime-i Tevhid' yazılı bayrakla yürüyen kişiye müdahale ettiği gerekçesiyle tutuklanan şahsın ifadesinde 'Sosyal medyada benim üzerinde bir linç kampanyası var' dediği öğrenildi.
28.04.2024 13:54:00
İhlas Haber Ajansı
Kelime-i Tevhid yazılı bayrakla yürüyen şahsa müdahale ettiği için tutuklanan kişinin ifadesi ortaya çıktı
Kelime-i Tevhid yazılı bayrakla yürüyen şahsa müdahale ettiği için tutuklanan kişinin ifadesi ortaya çıktı
23 Nisan Cumartesi günü Eskişehir Gazze Platformu tarafından İsrail'in saldırısı altındaki Filistin'e destek amacıyla yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşün ardından 'Kelime-i Tevhid' bayrağıyla yürüyen Y.U. isimli şahsa çevredeki vatandaşlar tarafından tepki gösterildi. Oluşan kargaşa esnasında Y.U.'ya yönelik tehdit ve küfür içerikli saldırı gerçekleştirdiği belirlenen H.K.T. adlı kişi, olaya ait görüntülerin sosyal medyada yer almasının ardından Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma ile gözaltına alındı.

Emniyetteki işlemleri tamamlanan H.K.T., 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama' ve 'Nitelikli yağmaya teşebbüs' suçları çerçevesinde adliyeye sevk edildi.

Savcılık ifadesinin ardından Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen H.K.T., 'Nitelikli yağmaya teşebbüs' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

'Bayrağın ne olduğunu bilmiyordum'

Sulh Ceza Hakimliği'nde verdiği ifadede müdahale ettiği olaydaki bayrağın üzerinde Kelime-i Tevhid yazdığını bilmediğini belirten H.K.T., suçlamaları kabul etmedi.

Sosyal medyada kendisi üzerinden bir linç kampanyası yürütüldüğünü de belirten H.K.T., ifadesinde şunları söyledi:

'Kamera görüntülerindeki kişi benim, ben olayın sonunda oradaydım. Olay yeri çok kalabalıktı, bende buradan git burası karışacak şeklinde uyarmak için gittim. Ona, 'Burada problem çıkar linç ederler' dedim. Görüntülerde bu kısım kesilmiş ne bayrağı olduğu konusunda bir fikrim yoktu. Benim olayından haberim yoktu. Ben dükkanda müşterimle ilgileniyordum. Kalabalığı gördüm, arkadaşım da kalabalığın içerisindeydi, ben de arkadaşımı kalabalığın arasından çıkarmak için gittim. Şu an sosyal medyada benim üzerinde bir linç kampanyası var. Olay saptırılıyor. O gün Filistin yürüyüşü olduğunu dün akşam öğrendim. Arkadaşın elinde tuttuğu bayrak Tevhid bayrağıymış, bayrağın ne olduğunu bilmiyordum. Tehditvari hiçbir eylemde bulunmadım, orada ortalığı karıştıran başkasıdır. Ben oradaki kimseyi tanımıyorum, 14 yıldır o sokaktayım, şu ana kadar hiçbir problem olmamıştır. Suçlamaları kabul etmiyorum.'

Mahkeme, Akademisyen Girayalp Karakuş’a verilen cezayı iptal etti

Akademisyen Girayalp Karakuş’a Amasya Üniversitesi’nin mezuniyet töreninde ülkücüler tarafından saldırıya uğramasına rağmen üniversite yönetiminin açtığı soruşturmada aldığı kınama cezası sicilden çıkarıldı. Söz konusu soruşturmaya ilişkin dava açan Karakuş, davayı kazandı.
28.04.2024 13:46:00
Haber Merkezi
Mahkeme, Akademisyen Girayalp Karakuş’a verilen cezayı iptal etti
Mahkeme, Akademisyen Girayalp Karakuş’a verilen cezayı iptal etti
Akademisyen Girayalp Karakuş'a Amasya Üniversitesi'nin  mezuniyet töreninde ülkücüler tarafından saldırıya uğramasına rağmen üniversite yönetiminin açtığı soruşturmada  aldığı kınama cezası sicilden çıkarıldı.

Söz konusu soruşturmaya ilişkin dava açan Karakuş, davayı kazandı.

Öte yandan Karakuş, kendisine sosyal medya üzerinden tehdit ve hakaret eden kişilere karşı açtığı davada bir saldırgan beraat ederken diğeri ceza aldı.

Karakuş, bütün saldırganların ceza alması için karara itiraz etti.

Ne olmuştu?

Amasya Üniversitesi'nin 2022'de 12 Haziran Şehir Stadyumu'nda gerçekleştirilen mezuniyet töreninde ülkü ocağı üyesi bir grubun fiziksel saldırısına maruz kalan Amasya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Girayalp Karakuş, üniversite tarafından kınama cezası almıştı.

Karakuş ise kınama cezasının kaldırılması için idari yargıda dava açmıştı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.