Ankara-Atina hattında 5 yıl sonra ilk görüşme
Türkiye ile Yunanistan arasında 5 yıl aradan sonra ilk 'istikşafi görüşme' İstanbul'da gerçekleşti. En son toplantı Mart 2016'da Atina'da yapılmıştı. Sorunların çözüme kavuşması zor görünse de başlayan görüşmeler iki ülke arasında diyalog kurulması açısından önemli bulunuyor
25.01.2021 17:17:00
Geçen yıl boyunca Doğu Akdeniz krizinde sık sık karşı karşıya gelen Türkiye ve Yunanistan, gerilimin azalmasının ardından bölgedeki sorunları ele almak amacıyla 5 yıl aradan sonra istikşafi görüşmelerin (exploratory talks) 61'inci turu için İstanbul'da masaya oturdu. Yeni bir dönemin habercisi olarak tanımlanan görüşmeler 1 Mart 2016'da yapılan 60'ıncı turdan sonra askıya alınmıştı. İstikşafi görüşmeler için Türk ve Yunan heyetleri, Beşiktaş'taki Çalışma Ofisi'nde bugün öğlen saatlerinde bir araya geldi. Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal'ın başkanlık ettiği Türk heyetinde, Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler ve Denizcilik-Havacılık-Hudut Genel Müdürü Büyükelçi Çağatay Erciyes ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın yer alırken, Yunan heyetinin başkanlığını ise Kıdemli Büyükelçi Pavlos Apostolidis yürüttü. Görüşmeler yaklaşık 2.5 saat sürdü. İstikşafi görüşmelerde gündem ve içerik gizli tutulduğu için herhangi bir açıklama yapılmadı ancak iki ülkenin masada tartıştığı meselelerin sınırlı olduğu biliniyor. Görüşmelerle, Ege sorunlarına her iki tarafın da kabul edebileceği "adil, kalıcı ve kapsamlı" bir çözüm zemini oluşturulmak amaçlanıyor. İki ülke arasındaki görüşmelerde Doğu Akdeniz'de kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge (MEB) sınırları, ulusal hava sahasının genişliği, Ege'deki Yunan adalarını ve Kıbrıs meselesinin de Türkiye'nin talebiyle ele alınması bekleniyor. Tarafların toplantıda 2016'dan bu yana ilk kez işletilen mekanizmanın devam edip etmeyeceğini ve ederse hangi formatta devam edeceğini masaya yatırdıkları ifade ediliyor.
İlk adım 2002'de atılmıştı
Türkiye ve Yunanistan arasında ilk keşif amaçlı görüşmeler, 2002'de Ankara'da, iki ülkenin dışişleri bakanlığı müsteşarları arasında yapılmıştı. Taraflar arasında 2016'ya kadar 60 tur görüşme gerçekleştirildi. En son görüşme ise 1 Mart 2016'da Atina'da düzenlendi. Bu tarihten sonra askıya alınan görüşmeler, siyasi istişareler formatında devam etti ancak istikşafi çerçeveye dönemedi. Doğu Akdeniz'de iki ülke arasında yakın zamanda artan gerginlik ise taraflar arasında diyalogun tesisinin önemini bir kez daha ortaya çıkardı.
Gerilimden masaya
Beş yıl aradan sonra gerçekleşen istikşafi görüşmeler, 2020 boyunca taraflar arasında yaşanan gerilimin ardından başlaması açısından da büyük önem taşıyor. Türkiye ve Yunanistan, geçen senenin ikinci yarısında, Doğu Akdeniz'de Kıbrıs adasının batısından Girit adasının doğusuna ve Libya kıta sahanlığına kadar uzanan büyük bir alanda çakışan kıta sahanlığı iddiaları nedeniyle karşı karşıya geldiler. Libya ile deniz yetki alanları sınırlandırma anlaşması 27 Kasım 2019'da imzalayan Türkiye, söz konusu alana askeri gemilerin eşliğinde Oruç Reis araştırma gemisini gönderirken, hukuksuz bir adım atan Yunanistan da Mısır ile deniz yetkilendirme anlaşması imzalayarak söz konusu bölgenin büyük bir bölümünü egemenliği altına aldığı iddiasında bulunmuştu. Tarafların geçen yıl önce Ağustos daha sonra da Ekim ayında istikşafi görüşmeleri başlatma girişimleri tek taraflı eylemler nedeniyle sekteye uğramış, müzakerelerin yeniden başlamasına yol açan süreç önce Türkiye'nin 'diplomasiye kapı açmak için' Oruç Reis gemisini bölgeden çekmesi daha sonra da dönem başkanı Almanya'nın etkisi sonucunda 10 Aralık Avrupa Birliği (AB) toplantısından Türkiye'ye ağır yaptırımlar yerine pozitif gündem önerilmesiyle somutlaştı.
Yunanistan 'tek konu', Türkiye 'her konu' diyor
İstikşafi görüşmelerin 61. turu gerçekleşti, ancak taraflar arasında görüşmelerde hangi sorunların ele alınacağı konusunda anlaşmazlık sürüyor. Tarafların masaya farklı konu başlıklarıyla geliyor olmaları aradaki görüş ayrılığının derinliğini gösteriyor. Yunanistan, istikşafi görüşmeler kapsamında sadece deniz yetki alanlarının sınırlandırılması görüşeceğini, İstanbul'a gelen heyetin bu görev tanımıyla yetkilendirildiğini kaydediyor. Türkiye ise görüşmelerin tarafların görüş ayrılığı yaşadığı tüm konuları kapsaması gerektiğini vurguluyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bir açıklamasında, "60 turda ne görüşüldüyse 61. turda da aynı konuların ele alınacağını" kaydetmiş, sorunların tamamının çözülmemesi durumunda gerginliklerin devam edebileceği uyarısında bulunmuştu.
Bölgede 5 sorun çözülmeyi bekliyor
Doğu Akdeniz ve Ege'de çözülmeyi bekleyen sorunlar şu 5 başlık altında toplanabilir:
1- Deniz yetki alanları: Bu başlık altında karasuları ve kıta sahanlığı sorunları yer alıyor. Taraflar arasında deniz sınırı anlaşması bulunmuyor ve mevcut durumda her iki taraf da 6 mil karasuları genişliğine sahip. Yunanistan, 1982 Uluslararası Deniz Hukuku Sözleşmesi uyarınca karasularını 12 mile kadar çıkarma hakkına sahip olduğunu söylüyor. Türkiye ise bunu "savaş nedeni" sayıyor.
2- Silahlandırılan adalar: Türkiye, 1923 Lozan ve 1947 Paris antlaşmalarınca silahsızlandırılmış statüde olması gereken Doğu Ege adalarının Yunanistan tarafından silahlandırıldığını ve uluslararası hukukun çiğnendiğini vurguluyor.
3- Gri alanlar: Türkiye, Ege'de uluslararası anlaşmalarla Yunanistan'a bırakılmamış onlarca adacık ve coğrafi formasyon olduğunu, bunların yasal statüsünün ele alınması gerektiğini kaydediyor.
4- Hava sahası sorunu: Yunanistan'ın karasuları 6 mil olmasına karşın adaların hava sahasını 10 mil olarak belirlemesi, Türkiye'nin en çok itiraz ettiği konular arasında.
5- Arama-kurtarma bölgeleri: Türkiye, Ege Denizi'nde yaşanabilecek kaza veya benzeri olaylarda Yunanistan ile koordinasyon kurulmasını ve tarafların arama-kurtarma bölgeleri konusunda anlaşmaları gerektiğini kaydediyor. Yunanistan ise egemenlik sorunu olarak gördüğü bu konuda adım atmak istemiyor.