Etrafınıza bir bakınız, insanların telaşla bir sağa bir sola koşuştuğunu, yüzlerindeki ifadelere bakınca da bilinçsiz bir arayış içerisinde olduklarını görürsünüz.
İnsanın bir arayış içinde olduğu muhakkak ama ne aradığını, nerede arayacağını, nasıl davranacağını, nereye gideceğini şaşırmış bir vaziyettedir.
İnsanların genellikle; yolunu kaybetmiş ya da hareket saati gelmiş yolcunun vasıtasına erişmek için sarf ettiği çaba misali koşuşturduklarını, heyecanla karışık bir arayış içinde bulunduğunu, ararken bile neyi aradıklarını ifade etmekte zorlandıklarını görürsünüz. Genel manzara; insanlık adresini kaybetmiş, nerede bulacağını bile bilmekten aciz bir hâle düşürülmüş.
Dünyanın hemen her yerinde, insanın bulunduğu her ortamda, benzer manzaralara rastlamanız mümkündür. Çünkü problem insanın kendisiyle ilgilidir.
İnsanlar, gerek maddi, gerekse de manevi planda kendinden uzaklaştırılmış, adeta meçhule giden bir yolcunun hâlini yansıtmaktadır. Nereden gelip, nereye gittiğini, nasıl gideceğini, ne aradığını, aradığını nerede bulacağını bilmekte bile problemlerle karşı karşıya olduklarını görürsünüz.
Nerede olursanız olun, küçük bir birim üzerinde yapacağınız tespit, genel hakkında size önemli ipuçları verecektir. Bakış açınızı biraz daha geniş tutup toplumun genel haline baktığınız zaman bu tespitimizde ne kadar haklı olduğumuz meydana çıkacaktır.
İşte size adresini kaybetmiş, ya da kaybettirilmiş olan insanlığın hâlini anlatan bir kıssa. Nasrettin Hoca, bir gün bir mağaranın önünde bir şeyler ararken görülür. - Hoca ne arıyorsun burada diye sorulur. - Mağaranın içinde yüzüğümü kaybettim, dışarıda onu arıyorum. - Hocam, içeride kaybettiğin yüzüğü dışarıda ararsan bulamazsın ki - Öyle de içerisi karanlık olduğu için daha aydınlık olan dışarıda arıyorum. Kafalar dağınık, düşünceler bulanık, adresler kayıp, ne yapsın insanoğlu? İnsanımızın, "Durun! Buralar çıkmaz sokak" diyen, neyi aradığını ve nerede araması gerektiğini tarif edecek olan, önüne düşüp, elinden tutacak, kılavuzunu buluncaya kadar, bu sıkıntılar devam edecektir. Toplum kendi refahı için, maddi ve manevi kalkınmazsını temin edecek, millete kılavuzluk edecek, rehber ve örnek insan gerçeği ile buluşuncaya kadar bu kargaşa devam edeceğe benzemektedir.
İnsanın bir arayış içinde olduğu muhakkak ama ne aradığını, nerede arayacağını, nasıl davranacağını, nereye gideceğini şaşırmış bir vaziyettedir.
İnsanların genellikle; yolunu kaybetmiş ya da hareket saati gelmiş yolcunun vasıtasına erişmek için sarf ettiği çaba misali koşuşturduklarını, heyecanla karışık bir arayış içinde bulunduğunu, ararken bile neyi aradıklarını ifade etmekte zorlandıklarını görürsünüz. Genel manzara; insanlık adresini kaybetmiş, nerede bulacağını bile bilmekten aciz bir hâle düşürülmüş.
Dünyanın hemen her yerinde, insanın bulunduğu her ortamda, benzer manzaralara rastlamanız mümkündür. Çünkü problem insanın kendisiyle ilgilidir.
İnsanlar, gerek maddi, gerekse de manevi planda kendinden uzaklaştırılmış, adeta meçhule giden bir yolcunun hâlini yansıtmaktadır. Nereden gelip, nereye gittiğini, nasıl gideceğini, ne aradığını, aradığını nerede bulacağını bilmekte bile problemlerle karşı karşıya olduklarını görürsünüz.
Nerede olursanız olun, küçük bir birim üzerinde yapacağınız tespit, genel hakkında size önemli ipuçları verecektir. Bakış açınızı biraz daha geniş tutup toplumun genel haline baktığınız zaman bu tespitimizde ne kadar haklı olduğumuz meydana çıkacaktır.
İşte size adresini kaybetmiş, ya da kaybettirilmiş olan insanlığın hâlini anlatan bir kıssa. Nasrettin Hoca, bir gün bir mağaranın önünde bir şeyler ararken görülür. - Hoca ne arıyorsun burada diye sorulur. - Mağaranın içinde yüzüğümü kaybettim, dışarıda onu arıyorum. - Hocam, içeride kaybettiğin yüzüğü dışarıda ararsan bulamazsın ki - Öyle de içerisi karanlık olduğu için daha aydınlık olan dışarıda arıyorum. Kafalar dağınık, düşünceler bulanık, adresler kayıp, ne yapsın insanoğlu? İnsanımızın, "Durun! Buralar çıkmaz sokak" diyen, neyi aradığını ve nerede araması gerektiğini tarif edecek olan, önüne düşüp, elinden tutacak, kılavuzunu buluncaya kadar, bu sıkıntılar devam edecektir. Toplum kendi refahı için, maddi ve manevi kalkınmazsını temin edecek, millete kılavuzluk edecek, rehber ve örnek insan gerçeği ile buluşuncaya kadar bu kargaşa devam edeceğe benzemektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Allah ile kulu arasındaki yakınlık / 28.08.2025
- Şüphesiz Rabbim duayı işitendir / 27.08.2025
- Her şeye rağmen hayra çağıranlardan olunuz / 26.08.2025
- İsrail vuruyor, dinli dinsiz bütün iktidarlar seyrediyor / 25.08.2025
- Kokuşmuş ve eskimiş siyasete mecbur değilsiniz / 24.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -18- / 23.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -17- / 22.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -16- / 21.08.2025
- BTP Gençlik kampı analizi -15- / 20.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -14- / 19.08.2025
- Şüphesiz Rabbim duayı işitendir / 27.08.2025
- Her şeye rağmen hayra çağıranlardan olunuz / 26.08.2025
- İsrail vuruyor, dinli dinsiz bütün iktidarlar seyrediyor / 25.08.2025
- Kokuşmuş ve eskimiş siyasete mecbur değilsiniz / 24.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -18- / 23.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -17- / 22.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -16- / 21.08.2025
- BTP Gençlik kampı analizi -15- / 20.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -14- / 19.08.2025