Avrupa alırken gaza verirken frene basıyor!
Türkiye'ye verdiği vize sözünü tutmayan Avrupa Birliği (AB) işi şansa bırakmıyor. AB, Türkiye'ye vizelerin kaldırılması durumunda anında geri getirilmesi için acil fren mekanizması konusunda uzlaştı
20.05.2016 00:00:00
HABER MERKEZİ
Türkiye'ye verdiği vize sözünü tutmayan Avrupa Birliği (AB) eşeğini sağlam kazığa bağlamanın yollarını arıyor. Mülteci geri kabul anlaşmasını imzalatarak Türkiye'den istediğini alan AB, sıra kendi yükümlülüklerine gelince en ufak bir esneklik göstermiyor ve işini şansa bırakmıyor. Bu konudaki son karar Brüksel'de yapılan toplantılardan çıktı. Önce AB büyükelçileri ardından da İçişleri Bakanları Türkiye konusunu görüşmek üzere toplandı. Büyükelçilerin aldığı kararlar içişleri bakanları tarafından onaylandı. Bu konuda son sözü ise Avrupa Parlamentosu söyleyecek. Toplantılardan Türkiye'ye vizelerin kaldırılması konusunda en ufak bir taviz verilmemesi kararlaştırıldı ve 72 şartın Türkiye tarafından eksiksiz yerine getirilmesi istendi. AB buna rağmen işini şansa bırakmadı ve Türkiye için "acil fren mekanizması" getirdi. Bu mekanizmaya göre AB Türkiye'ye vizeleri kaldırsa bile istediği anda yeniden vize koyacak. Bu durumun sadece Türkiye için değil, AB'den vizesiz tseyahat bekleyen ve bu hakkı elde eden birlik üyesi olmayan tüm ülkeler için geçerli olduğu ifade ediliyor. Normal şartlarda vize serbestisi elde etmiş bir ülkeye AB'nin yeniden vize uygulayabilmesi için gerekli düzenlemelerin yürürlüğe girmesi için yaklaşık 9 aylık bir süreç gerekiyor.
Yolsuzluklar bile gerekçe olacak
Acil fren mekanizmasının mimarı ise Almanya ve Fransa. İki ülkenin ortaklaşa hazırladığı mekanizma, söz konusu ülkede yolsuzluk ya da organize suçların sayısında büyük oranda artış kaydedildiğinde de devreye girebilecek. Bunun yanı sıra terörizm gibi, kamu güvenliği ya da düzenin tehlikeye girdiği durumlarda da vize serbestisi askıya alınabilecek. Avrupa Birliği'nde şimdiye dek yürürlükte olan hukuki düzenlemeye göre vize serbestisi ancak herhangi bir gerekçe olmaksızın iltica başvurularında artış olması ya da oturum süresinin ihlal edilmesi gibi durumlarda askıya alınabiliyordu.
Vize hayali başlamadan bitti
AB ve Türkiye arasında sağlanan mülteci anlaşması uyarınca Türk vatandaşlarına Haziran sonundan itibaren Schengen Bölgesi için vize serbestisi tanınması gerekiyordu. AB Komisyonu Türkiye'nin vize serbestisi için gerekli 72 koşuldan çoğunu yerine getirdiğini, son beş koşulu daha tamamlaması halinde, vize serbestisinin tanınması yönünde tavsiye kararında bulunmuştu. Bu kriterler arasında en tartışmalı olanı 'terör' tanımının yeniden yapılması ve terörle mücadele yasalarında reforma gidilmesi. Türkiye bu konuda değişiklik yapılmayacağını duyurdu. Avrupa Parlamentosu ise Türkiye'nin 72 kriterin tamamını yerine getirmesi halinde vize serbestisi konusunun gündeme alınacağını açıkladı ve bu konuda geri adım atılmayacağının sinyalini verdi.
Geri Kabul Anlaşması resmen yürürlükte
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Avrupa Birliği'ne yönelik "siz yolunuza, biz yolumuza" çıkışına rağmen, Türkiye'nin AB ile imzaladığı Geri Kabul Anlaşması 20 Mayıs Cuma günü resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Anlaşma "Türkiye ile AB Arasında İzinsiz İkamet Eden Kişilerin Geri Kabulüne İlişkin Anlaşma ile Oluşturulan Ortak Geri Kabul Komitesinin Kararının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun" adını taşıyor. Yasa, Türkiye ile AB arasındaki vize serbestisi kapsamındaki düzenlemeler arasında yer alıyor. Söz konusu kanun 16 Aralık 2013 tarihinde imzalanan ve 1 Ekim 2014 tarihinde yürürlüğe giren anlaşmayı içeriyor. Yürürlüğe giren kanun uyarınca Türkiye üzerinden yasadışı yollarla Avrupa'ya geçtiği kanaatine varılan tüm ülke vatandaşları Türkiye'ye iade edilecek. Öte yandan vizesiz olarak Avrupa'ya seyahat hakkı tanınması halinde belirlenen süreyi aşan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları da söz konusu kanun uyarınca Türkiye'ye iade edilecek.
Türkiye'ye verdiği vize sözünü tutmayan Avrupa Birliği (AB) eşeğini sağlam kazığa bağlamanın yollarını arıyor. Mülteci geri kabul anlaşmasını imzalatarak Türkiye'den istediğini alan AB, sıra kendi yükümlülüklerine gelince en ufak bir esneklik göstermiyor ve işini şansa bırakmıyor. Bu konudaki son karar Brüksel'de yapılan toplantılardan çıktı. Önce AB büyükelçileri ardından da İçişleri Bakanları Türkiye konusunu görüşmek üzere toplandı. Büyükelçilerin aldığı kararlar içişleri bakanları tarafından onaylandı. Bu konuda son sözü ise Avrupa Parlamentosu söyleyecek. Toplantılardan Türkiye'ye vizelerin kaldırılması konusunda en ufak bir taviz verilmemesi kararlaştırıldı ve 72 şartın Türkiye tarafından eksiksiz yerine getirilmesi istendi. AB buna rağmen işini şansa bırakmadı ve Türkiye için "acil fren mekanizması" getirdi. Bu mekanizmaya göre AB Türkiye'ye vizeleri kaldırsa bile istediği anda yeniden vize koyacak. Bu durumun sadece Türkiye için değil, AB'den vizesiz tseyahat bekleyen ve bu hakkı elde eden birlik üyesi olmayan tüm ülkeler için geçerli olduğu ifade ediliyor. Normal şartlarda vize serbestisi elde etmiş bir ülkeye AB'nin yeniden vize uygulayabilmesi için gerekli düzenlemelerin yürürlüğe girmesi için yaklaşık 9 aylık bir süreç gerekiyor.
Yolsuzluklar bile gerekçe olacak
Acil fren mekanizmasının mimarı ise Almanya ve Fransa. İki ülkenin ortaklaşa hazırladığı mekanizma, söz konusu ülkede yolsuzluk ya da organize suçların sayısında büyük oranda artış kaydedildiğinde de devreye girebilecek. Bunun yanı sıra terörizm gibi, kamu güvenliği ya da düzenin tehlikeye girdiği durumlarda da vize serbestisi askıya alınabilecek. Avrupa Birliği'nde şimdiye dek yürürlükte olan hukuki düzenlemeye göre vize serbestisi ancak herhangi bir gerekçe olmaksızın iltica başvurularında artış olması ya da oturum süresinin ihlal edilmesi gibi durumlarda askıya alınabiliyordu.
Vize hayali başlamadan bitti
AB ve Türkiye arasında sağlanan mülteci anlaşması uyarınca Türk vatandaşlarına Haziran sonundan itibaren Schengen Bölgesi için vize serbestisi tanınması gerekiyordu. AB Komisyonu Türkiye'nin vize serbestisi için gerekli 72 koşuldan çoğunu yerine getirdiğini, son beş koşulu daha tamamlaması halinde, vize serbestisinin tanınması yönünde tavsiye kararında bulunmuştu. Bu kriterler arasında en tartışmalı olanı 'terör' tanımının yeniden yapılması ve terörle mücadele yasalarında reforma gidilmesi. Türkiye bu konuda değişiklik yapılmayacağını duyurdu. Avrupa Parlamentosu ise Türkiye'nin 72 kriterin tamamını yerine getirmesi halinde vize serbestisi konusunun gündeme alınacağını açıkladı ve bu konuda geri adım atılmayacağının sinyalini verdi.
Geri Kabul Anlaşması resmen yürürlükte
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Avrupa Birliği'ne yönelik "siz yolunuza, biz yolumuza" çıkışına rağmen, Türkiye'nin AB ile imzaladığı Geri Kabul Anlaşması 20 Mayıs Cuma günü resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Anlaşma "Türkiye ile AB Arasında İzinsiz İkamet Eden Kişilerin Geri Kabulüne İlişkin Anlaşma ile Oluşturulan Ortak Geri Kabul Komitesinin Kararının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun" adını taşıyor. Yasa, Türkiye ile AB arasındaki vize serbestisi kapsamındaki düzenlemeler arasında yer alıyor. Söz konusu kanun 16 Aralık 2013 tarihinde imzalanan ve 1 Ekim 2014 tarihinde yürürlüğe giren anlaşmayı içeriyor. Yürürlüğe giren kanun uyarınca Türkiye üzerinden yasadışı yollarla Avrupa'ya geçtiği kanaatine varılan tüm ülke vatandaşları Türkiye'ye iade edilecek. Öte yandan vizesiz olarak Avrupa'ya seyahat hakkı tanınması halinde belirlenen süreyi aşan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları da söz konusu kanun uyarınca Türkiye'ye iade edilecek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.