ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barak, Washington'un "yeni bölgesel düzen" arayışını anlatırken I. Dünya Savaşı sonrası kurulan sistemi hedef aldı.
Aslında bu alçak herifin hedef aldığı sistem falan değil, doğrudan doğruya ATATÜRK'tür.
Çünkü eleştirdiği sistemi kuran, varlığımızı borçlu olduğumuz insan Atatürk'tür.
Çok sinsi ve zehirli bir dil kullanmasına rağmen, aslında adam çok ta açık sözlü.
Ülkemizin kurucu değerleri ile sırıtarak dalga geçiyor.
Ne demişti bu alçak CIA ajanı en son hatırlayın.
Ajan Büyükelçi küresel bakış açısını şu sözlerle özetledi:
"Geçmişten ne öğrendik? Baharat ve İpek Yolu, Doğu'yu Batı'ya bağlardı ve medeniyetlerin kaynaşması gerçekleşirdi.
Bu tekrar olabilir ancak 1919'dan beri ulus-devletler tarafından engellenmiş durumdayız. Her ülkenin, her devletin farklı bir hükümet türü tarafından yönetilmesi fikri pek iyi işlemedi."
Neden bu adam için 'ajan' ifadesini kullanıyorum diye sormuyorsunuz umarım.
Türkiye'de görev yapan bütün ABD Büyükelçileri, hiç kuşkusuz olmasın CIA ajanıdır.
Bir tarafta papa İznik'e geliyor.
Öte yandan eş zamanlı olarak küstah Barzani Cizre'de uzun namlulu silahlarla, adeta şov yapıyor.
Aynı zaman diliminde bu ruh hastası ajan Büyükelçi, Atatürk Cumhuriyetini hedef alıyor.
Peki bütün bunlar hangi ortamda gerçekleşiyor?
"Terörsüz Türkiye" masalları ile bütünüyle işgal edilen Türkiye gündemi ve Suriye'de yaşanan sancılı dönemde bütün bunlar gerçekleşiyor.
Türkiye bugüne kadar hiç bu kadar aşağılanmamış ve dışarıya karşı küçük düşürülmemişti.
Başımıza çuval geçirildiğinde bile, "Ne totası, bu müzik notası mı ki öyle istenildiğinde verilsin" denilmişti.
Sen git hele bir Amerikan tavuğuna kış de!
Gör bakalım adamlar senin başına hangi güdümlü bombaları yağdırıyor.
Adamların tavuğu bile kıymetli iken, bizim şerefimiz Türk ordumuzun başına çuval geçiriliyor, sen gazel okuyorsun.
Papa ne için geldi sanıyorsunuz?
1919 yılına Binbaşı Noel'in çizdiği sözde "Kürdistan" haritasının hayat bulması için geldi.
Aynı harita, SEVR'de bu millete dayatıldı.
O'nu yırtıp tarihin çöplüğüne atan aziz Atatürk'ü, asla unutmuş değillerdir.
100 yıllık bir intikam için gelmiştir papa.
Bazı saf vatandaşlarımızda, turizm gelişecek diye seviniyor!
Ülke ekonomisi o kadar kötü ve hatta yok hükmünde ki, artık çareyi Papa'da, Barzani'de arıyoruz.
İşte bahse konu Türkiye'yi karpuz gibi bölen bu harita, 1992 yılında NATO karargahında sergilenmişti.
Aynı harita bu seferde, Barzani'nin 2017 yılında bağımsızlık referandumu yaptığı ve fakat kadük sayılan kampanyasında kullanılmıştı.
Sonra 10 Mart 2021 yılında Irak'a giden Papa için bastırılan pullarda, aynı harita yer almıştı.
DEM'lilerin zihinlerinde ki harita da aynıdır.
Terörist başı Öcalan'nın hayali, bölünmüş bir Türkiye'dir.
Tom Barak ise sadece bir aracıdır ve ajandır.
O'nu gönderenlerin de kesin olarak görmek istedikleri harita, bölünmüş bir Türkiye haritasıdır.
Geri kalan her şey teferruattır ve asıl fotoğrafın görülmesini gizlemeye yönelik sinsi bir çabadır.
Suriye'nin bu hale gelmesine sebep, liyakatsiz yöneticilerdir.
Esad'ın başında olduğu bir Suriye olmuş olsaydı, sadece bir yılda 1.100 tır silahın teröristlerin eline geçmesine imkan ve ihtimal olur muydu?
Ne diyordu allı şanlı Davutoğlu bir röportajında; " Esad bize PKK'ya karşı ortak bir operasyon yapma teklifinde bulundu ama, biz kabul etmedik"
Açıklaması internette duruyor bakın kendiniz karar verin.
Yani Esad dursaydı, bugün ortak operasyonlarla PKK diye bir örgüt kalmayacak, bu dosya kapanacaktı.
Ama küresel efendiler ve emir erleri öyle düşünmüyordu!
Şimdi temizleyin bakalım bu pisliği nasıl temizleyeceksiniz.
Benim araştırabildiğim kadarıyla 40 bin yıl kadar gerilere uzanan kadim Türk tarihi ve Türk milleti, şimdiye kadar böyle bir zilleti hiç yaşamamıştır.
CIA laboratuvarlarında üretilen iki terörist, bugün Suriye'nin kaderini tayin ediyor.
Şu kadere bakın!
Birisi Cumhurbaşkanı yapılmış, diğeri ise Genel Kurmay Başkanlığına yürüyor.
Atatürk Cumhuriyetine karşı girişilen bu amansız savaşa dur demesi gereken, gariban vatandaş olamaz!
Vatandaş kendi geçimini ve borcunu ödeyebilmenin derdine düşmüştür.
Bu vazife, demokratik teamüllere göre siyasetin işidir.
Siyaset bunun için vardır ve vatandaşta bu işleri yapsınlar diye, onları dokunulmaz hale getiriyor.
Ancak dün olduğu gibi bugünde pekala anlaşılmıştır ki, siyasetin bağımlı olmasından kaynaklı olarak hareket kabiliyeti kalmamıştır.
O bakımdan Türkiye Cumhuriyetini kuran iradenin aklını başına alması ve geç kalınmadan gerekli uyarıları yapması hayati derecede önemlidir.
Yani demem o ki; herkes aldığı vazifeyi ve ettiği yeminin gereğini yerine getirsin.
Aslında bu alçak herifin hedef aldığı sistem falan değil, doğrudan doğruya ATATÜRK'tür.
Çünkü eleştirdiği sistemi kuran, varlığımızı borçlu olduğumuz insan Atatürk'tür.
Çok sinsi ve zehirli bir dil kullanmasına rağmen, aslında adam çok ta açık sözlü.
Ülkemizin kurucu değerleri ile sırıtarak dalga geçiyor.
Ne demişti bu alçak CIA ajanı en son hatırlayın.
Ajan Büyükelçi küresel bakış açısını şu sözlerle özetledi:
"Geçmişten ne öğrendik? Baharat ve İpek Yolu, Doğu'yu Batı'ya bağlardı ve medeniyetlerin kaynaşması gerçekleşirdi.
Bu tekrar olabilir ancak 1919'dan beri ulus-devletler tarafından engellenmiş durumdayız. Her ülkenin, her devletin farklı bir hükümet türü tarafından yönetilmesi fikri pek iyi işlemedi."
Neden bu adam için 'ajan' ifadesini kullanıyorum diye sormuyorsunuz umarım.
Türkiye'de görev yapan bütün ABD Büyükelçileri, hiç kuşkusuz olmasın CIA ajanıdır.
Bir tarafta papa İznik'e geliyor.
Öte yandan eş zamanlı olarak küstah Barzani Cizre'de uzun namlulu silahlarla, adeta şov yapıyor.
Aynı zaman diliminde bu ruh hastası ajan Büyükelçi, Atatürk Cumhuriyetini hedef alıyor.
Peki bütün bunlar hangi ortamda gerçekleşiyor?
"Terörsüz Türkiye" masalları ile bütünüyle işgal edilen Türkiye gündemi ve Suriye'de yaşanan sancılı dönemde bütün bunlar gerçekleşiyor.
Türkiye bugüne kadar hiç bu kadar aşağılanmamış ve dışarıya karşı küçük düşürülmemişti.
Başımıza çuval geçirildiğinde bile, "Ne totası, bu müzik notası mı ki öyle istenildiğinde verilsin" denilmişti.
Sen git hele bir Amerikan tavuğuna kış de!
Gör bakalım adamlar senin başına hangi güdümlü bombaları yağdırıyor.
Adamların tavuğu bile kıymetli iken, bizim şerefimiz Türk ordumuzun başına çuval geçiriliyor, sen gazel okuyorsun.
Papa ne için geldi sanıyorsunuz?
1919 yılına Binbaşı Noel'in çizdiği sözde "Kürdistan" haritasının hayat bulması için geldi.
Aynı harita, SEVR'de bu millete dayatıldı.
O'nu yırtıp tarihin çöplüğüne atan aziz Atatürk'ü, asla unutmuş değillerdir.
100 yıllık bir intikam için gelmiştir papa.
Bazı saf vatandaşlarımızda, turizm gelişecek diye seviniyor!
Ülke ekonomisi o kadar kötü ve hatta yok hükmünde ki, artık çareyi Papa'da, Barzani'de arıyoruz.
İşte bahse konu Türkiye'yi karpuz gibi bölen bu harita, 1992 yılında NATO karargahında sergilenmişti.
Aynı harita bu seferde, Barzani'nin 2017 yılında bağımsızlık referandumu yaptığı ve fakat kadük sayılan kampanyasında kullanılmıştı.
Sonra 10 Mart 2021 yılında Irak'a giden Papa için bastırılan pullarda, aynı harita yer almıştı.
DEM'lilerin zihinlerinde ki harita da aynıdır.
Terörist başı Öcalan'nın hayali, bölünmüş bir Türkiye'dir.
Tom Barak ise sadece bir aracıdır ve ajandır.
O'nu gönderenlerin de kesin olarak görmek istedikleri harita, bölünmüş bir Türkiye haritasıdır.
Geri kalan her şey teferruattır ve asıl fotoğrafın görülmesini gizlemeye yönelik sinsi bir çabadır.
Suriye'nin bu hale gelmesine sebep, liyakatsiz yöneticilerdir.
Esad'ın başında olduğu bir Suriye olmuş olsaydı, sadece bir yılda 1.100 tır silahın teröristlerin eline geçmesine imkan ve ihtimal olur muydu?
Ne diyordu allı şanlı Davutoğlu bir röportajında; " Esad bize PKK'ya karşı ortak bir operasyon yapma teklifinde bulundu ama, biz kabul etmedik"
Açıklaması internette duruyor bakın kendiniz karar verin.
Yani Esad dursaydı, bugün ortak operasyonlarla PKK diye bir örgüt kalmayacak, bu dosya kapanacaktı.
Ama küresel efendiler ve emir erleri öyle düşünmüyordu!
Şimdi temizleyin bakalım bu pisliği nasıl temizleyeceksiniz.
Benim araştırabildiğim kadarıyla 40 bin yıl kadar gerilere uzanan kadim Türk tarihi ve Türk milleti, şimdiye kadar böyle bir zilleti hiç yaşamamıştır.
CIA laboratuvarlarında üretilen iki terörist, bugün Suriye'nin kaderini tayin ediyor.
Şu kadere bakın!
Birisi Cumhurbaşkanı yapılmış, diğeri ise Genel Kurmay Başkanlığına yürüyor.
Atatürk Cumhuriyetine karşı girişilen bu amansız savaşa dur demesi gereken, gariban vatandaş olamaz!
Vatandaş kendi geçimini ve borcunu ödeyebilmenin derdine düşmüştür.
Bu vazife, demokratik teamüllere göre siyasetin işidir.
Siyaset bunun için vardır ve vatandaşta bu işleri yapsınlar diye, onları dokunulmaz hale getiriyor.
Ancak dün olduğu gibi bugünde pekala anlaşılmıştır ki, siyasetin bağımlı olmasından kaynaklı olarak hareket kabiliyeti kalmamıştır.
O bakımdan Türkiye Cumhuriyetini kuran iradenin aklını başına alması ve geç kalınmadan gerekli uyarıları yapması hayati derecede önemlidir.
Yani demem o ki; herkes aldığı vazifeyi ve ettiği yeminin gereğini yerine getirsin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hacı Gaydan / diğer yazıları
- CIA ajanı Barak, Atatürk’ü hedef aldı! / 08.12.2025
- Asgari ücretle 33 çeyrek altın alıyorduk / 06.12.2025
- Kibriniz yüzünden millet yanıyor / 05.12.2025
- Yanılıyorsun Dervişoğlu / 03.12.2025
- Saltanat din dışı bir kurumdur / 01.12.2025
- CHP Atatürk’e meydan okuyor! / 26.11.2025
- Zavallı iki sakallı tipsiz / 25.11.2025
- Ordu süreçten rahatsız / 24.11.2025
- İmralı’ya değil, Türk milletine sorun / 21.11.2025
- Dini kullanan HAİNLER! / 19.11.2025
- Asgari ücretle 33 çeyrek altın alıyorduk / 06.12.2025
- Kibriniz yüzünden millet yanıyor / 05.12.2025
- Yanılıyorsun Dervişoğlu / 03.12.2025
- Saltanat din dışı bir kurumdur / 01.12.2025
- CHP Atatürk’e meydan okuyor! / 26.11.2025
- Zavallı iki sakallı tipsiz / 25.11.2025
- Ordu süreçten rahatsız / 24.11.2025
- İmralı’ya değil, Türk milletine sorun / 21.11.2025
- Dini kullanan HAİNLER! / 19.11.2025













































































