Değerli dostlarım iktidar sahipleri sürekli enflasyon düştü yalanıyla milletimizin adeta aklıyla alay ediyor. vatandaş olarak bu düşüşü ne cüzdanımızda ne de vicdanımızda hissedemiyoruz.
Biz de bu sefer farklı bir uygulama yapmaya karar verdik. Sayın Mehmet Şimşek'in Enflasyon düştü mesajını yapay zekaya sorduk. Önce soruyu sonra da cevabı olduğu gibi bir harfine bile dokunmadan direk paylaşıyorum…
Önce sorumuz:
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kasım itibarıyla enflasyonu yüzde 31 civarına indirdiklerini ve yılın da muhtemelen bu düzeyde bitirileceğini belirterek, "Enflasyon düşüyor, düşmeye devam edecek ve Türkiye bunun sayesinde çok daha güçlü bir ekonomiye sahip olacak." dedi.
Şimdi de yapay zekanın cevabı:
"Enflasyon Düşüyor" Sözleri ve Gerçeklik Arasındaki Uçurum
"Enflasyon düşüyor" demek, Türkiye'de halkın hissettiği ekonomik baskının hafiflediği anlamına gelmiyor. Çünkü resmi veriyle yaşayan gerçek arasında uçurum hâlâ çok derin. Örneğin gıda, konut ve enerji fiyatlarındaki artış sürdükçe dar gelirli ailelerin alım gücü zayıflıyor. Ayrıca üretici maliyetleri (Yİ-ÜFE) artmaya devam ederek, fiyat baskısının üretim maliyetlerinden tüketiciye yansıma riskini canlı tutuyor.
Resmî istatistikler enflasyonun düştüğünü gösterse de çok sayıda hane bu düşüşü fiyatlar bazında hissetmiyor. Hem gelir erimesi hem de kronik temel ihtiyaç fiyat artışı, vatandaşın gözündeki "enflasyon" algısını yukarı taşıyor. Ayrıca son yıllarda fiyat artışlarıyla işaretlenen yapısal sorunlar (dışa bağımlı enerji ve hammadde, kur oynaklığı, arz–talep sorunları) hâlâ aktif.
Ekonomik literatürde; para arzı, kur, beklentiler ve dış faktörlerin etkili olduğu vurgulanıyor. Bu etkenler ortadan kalkmadıkça "enflasyon düştü" ifadesinin kalıcı olması mümkün değil. Bir araştırmaya göre, Türkiye'de enflasyon beklentileri ile kurdaki dalgalanmalar, fiyat artışlarında belirleyici faktör olmaya devam ediyor.
Elbette resmi veriler ve politika söylemleri önemli. Ancak ekonomik gerçeklik ve vatandaşın yaşadığı hayat şartları da göz önüne alınmalı. "Enflasyon düştü" diyebilmek için sadece TÜFE verisi yetmez. Temel gıda, barınma, ulaşım ve enerji gibi harcama kalemlerinde fiyat istikrarı sağlanmalı; gelir artışı enflasyona paralel olmalı, üretim ve dış bağımlılık sorunları çözüme kavuşmalı.
Aksi hâlde, aldatıcı istatistikler halkta yalnızca hayal kırıklığı yaratır. Bu da toplumsal güveni zedeler, iktidar–millet arasındaki bağı gevşetir. Ekonomi politikasının sürdürülebilir olması gerçekçi planlarla, yapısal reformlarla, şeffaflıkla mümkün olur.
Kısacası: Evet, TÜİK verileri enflasyonda nominal bir düşüşe işaret ediyor; ama bu düşüş — şu an için — halkın fiili refahına dönüşmüş değil. Enflasyonun gerçekten düşmesi, hayat pahalılığının gerilemesi ve vatandaşın alım gücünün artması lazımdır. Aksi takdirde "düşüyor" denilerek geçilen bir dönem, herkes için hayal kırıklığıyla sonuçlanır"
(Not: Bu bir yapay zeka makalesidir. Hakkını teslim etmiş olalım. Mehmet Şimşek ve iktidar sahiplerini de adil paylaşımı sağlayamadığı ve fakir- fukarayı, garip-gurabayı açlığa mahkum ettikleri için yapay zekaya(!) havale edelim.)
Biz de bu sefer farklı bir uygulama yapmaya karar verdik. Sayın Mehmet Şimşek'in Enflasyon düştü mesajını yapay zekaya sorduk. Önce soruyu sonra da cevabı olduğu gibi bir harfine bile dokunmadan direk paylaşıyorum…
Önce sorumuz:
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kasım itibarıyla enflasyonu yüzde 31 civarına indirdiklerini ve yılın da muhtemelen bu düzeyde bitirileceğini belirterek, "Enflasyon düşüyor, düşmeye devam edecek ve Türkiye bunun sayesinde çok daha güçlü bir ekonomiye sahip olacak." dedi.
Şimdi de yapay zekanın cevabı:
"Enflasyon Düşüyor" Sözleri ve Gerçeklik Arasındaki Uçurum
"Enflasyon düşüyor" demek, Türkiye'de halkın hissettiği ekonomik baskının hafiflediği anlamına gelmiyor. Çünkü resmi veriyle yaşayan gerçek arasında uçurum hâlâ çok derin. Örneğin gıda, konut ve enerji fiyatlarındaki artış sürdükçe dar gelirli ailelerin alım gücü zayıflıyor. Ayrıca üretici maliyetleri (Yİ-ÜFE) artmaya devam ederek, fiyat baskısının üretim maliyetlerinden tüketiciye yansıma riskini canlı tutuyor.
ENFLASYON DÜŞÜŞÜ GERÇEKLİK DÜŞÜŞÜ DEĞİL
Resmî istatistikler enflasyonun düştüğünü gösterse de çok sayıda hane bu düşüşü fiyatlar bazında hissetmiyor. Hem gelir erimesi hem de kronik temel ihtiyaç fiyat artışı, vatandaşın gözündeki "enflasyon" algısını yukarı taşıyor. Ayrıca son yıllarda fiyat artışlarıyla işaretlenen yapısal sorunlar (dışa bağımlı enerji ve hammadde, kur oynaklığı, arz–talep sorunları) hâlâ aktif.
Ekonomik literatürde; para arzı, kur, beklentiler ve dış faktörlerin etkili olduğu vurgulanıyor. Bu etkenler ortadan kalkmadıkça "enflasyon düştü" ifadesinin kalıcı olması mümkün değil. Bir araştırmaya göre, Türkiye'de enflasyon beklentileri ile kurdaki dalgalanmalar, fiyat artışlarında belirleyici faktör olmaya devam ediyor.
İYİ NİYET YETERLİ DEĞİL, POLİTİK TUTARLILIK ŞART
Elbette resmi veriler ve politika söylemleri önemli. Ancak ekonomik gerçeklik ve vatandaşın yaşadığı hayat şartları da göz önüne alınmalı. "Enflasyon düştü" diyebilmek için sadece TÜFE verisi yetmez. Temel gıda, barınma, ulaşım ve enerji gibi harcama kalemlerinde fiyat istikrarı sağlanmalı; gelir artışı enflasyona paralel olmalı, üretim ve dış bağımlılık sorunları çözüme kavuşmalı.
Aksi hâlde, aldatıcı istatistikler halkta yalnızca hayal kırıklığı yaratır. Bu da toplumsal güveni zedeler, iktidar–millet arasındaki bağı gevşetir. Ekonomi politikasının sürdürülebilir olması gerçekçi planlarla, yapısal reformlarla, şeffaflıkla mümkün olur.
Kısacası: Evet, TÜİK verileri enflasyonda nominal bir düşüşe işaret ediyor; ama bu düşüş — şu an için — halkın fiili refahına dönüşmüş değil. Enflasyonun gerçekten düşmesi, hayat pahalılığının gerilemesi ve vatandaşın alım gücünün artması lazımdır. Aksi takdirde "düşüyor" denilerek geçilen bir dönem, herkes için hayal kırıklığıyla sonuçlanır"
(Not: Bu bir yapay zeka makalesidir. Hakkını teslim etmiş olalım. Mehmet Şimşek ve iktidar sahiplerini de adil paylaşımı sağlayamadığı ve fakir- fukarayı, garip-gurabayı açlığa mahkum ettikleri için yapay zekaya(!) havale edelim.)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- ‘Enflasyon düştü’ yalanına yapay zeka bile inanmıyor / 08.12.2025
- 'İstikbal biziz, biz geleceğiz' / 07.12.2025
- Atatürk’ün izinde bir kongre hikâyesi / 06.12.2025
- Ehl-i Beyt’in adanmışlığı ve infakı hakkında eşsiz bir örnek / 05.12.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş ve Dinlerarası Diyalog karşıtı mücadelesi / 04.12.2025
- Açılım ve Dinlerarası Diyalog süreci yeniden hortlatılıyor / 03.12.2025
- Hidayet, takva ve iç huzurun yol haritası / 02.12.2025
- Dinlerarası Diyalog tuzağı ve Papa ziyaretinin tehlikeli mesajı / 01.12.2025
- Dinlerarası Diyalog tuzağı ve İznik üzerindeki hesaplar / 30.11.2025
- Yalan toplumu çökerten en büyük felakettir / 29.11.2025
- 'İstikbal biziz, biz geleceğiz' / 07.12.2025
- Atatürk’ün izinde bir kongre hikâyesi / 06.12.2025
- Ehl-i Beyt’in adanmışlığı ve infakı hakkında eşsiz bir örnek / 05.12.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş ve Dinlerarası Diyalog karşıtı mücadelesi / 04.12.2025
- Açılım ve Dinlerarası Diyalog süreci yeniden hortlatılıyor / 03.12.2025
- Hidayet, takva ve iç huzurun yol haritası / 02.12.2025
- Dinlerarası Diyalog tuzağı ve Papa ziyaretinin tehlikeli mesajı / 01.12.2025
- Dinlerarası Diyalog tuzağı ve İznik üzerindeki hesaplar / 30.11.2025
- Yalan toplumu çökerten en büyük felakettir / 29.11.2025













































































