Yaz mevsiminin başlaması ile birlikte insanların saatlerce güneş altında kaldığını ifade eden Yurdaışık, her şeyin olduğu gibi güneşin de azının yarar, çoğunun zarar olduğunu kaydetti. Dr. Yurdaışık, güneşin zararlı Ultraviyole (UV) ışınlar yaydığını ve bunlara karşı tedbir alınmadığı takdirde çeşitli cilt rahatsızlıklarının ortaya çıkacağını belirterek, "UV radyasyonu ne görebiliriz ne de hissedebiliriz, fakat vücudumuzdaki etkilerini hissederiz. UV-A ışını derinin derin tabakalarına kadar ulaşıp yayılarak deri kanserine neden olabilir. Güneş yanığını oluşturan UV-B ışını ise daha az etkilidir. Bu nedenle güneş ışınlarından koruyan ürünler UV-A ve UV-B filtreleri içermelidir" diye konuştu. Güneşten koruyan ürünlerin, güneşe çıkmadan yarım saat önce deriye uygulanması gerektiğini kaydeden Dr. Yurdaışık "Ürünler, deriye yeterli miktarda ve kalınlıkta sürülmelidir. Güneşten koruyan ürünler deriye eşit miktarda yedirilerek ve gerekirse; sık havuza veya denize girmek, havlu ile kurulanmak ve terlemek gibi durumlarda gün boyunca uygulanmalıdır. Yüz, omuz, ense ve boyun gibi daha yoğun olarak güneş ışınlarından etkilenen bölgeler sürekli güneşten koruyan ürünler kullanılarak korunmalıdır. Tedavi amacı ile doktor tarafından verilen kimi ilaçlar (antibiyotikler, vb.) derinin güneş ışınlarına karşı duyarlılığını artırmaktadır. Bu durumda kişi doktorun önerileri doğrultusunda güneşten korunmalıdır" dedi. Güneşin kanser riski yanında ciltte erken yaşlanmaya neden olduğunu ifade eden Yurdaışık, "Uzun süren güneş banyoları, deride zaman içerisinde incelme, elastikiyetin bozulması (kırışıklık), kuruluk, pigmentasyon değişikliği, kılcal damarların belirginleşmesi, foto yaşlanmaya sebep olur" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.