Bakan Durmuş yine farklı konuştu
20.10.2001 00:00:00
Sağlık Bakanı Osman Durmuş, şüpheli zarflarla ilgili tedbirin, zarfları elden ele dolaştırmamak, devletin resmi kurumlarıyla özel kuryelerle taşımamak olduğunu belirterek, "Sonuçta bu bomba niteliğinde ise orada kimseye zarar vermeden yok edilmelidir" dedi.
Sağlık Bakanı Durmuş, dün, şarbon konusunda yaptığı açıklamaların da çok ters yansıtıldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Dünyada terörü yönlendirenlerin belli bir mantık silsilesi vardır. Terör, eğer zarfla bir şey gönderiyorsa tahrip etmek için gönderiyor. Bir bakıma biyolojik bombalar gönderiyor. Tedbir, bunu elden ele dolaştırmamak, devletin resmi kurumlarıyla özel kuryelerle taşımamaktır. Bunun içinde karbon mu, klor mu var, ne varsa var... Sonuçta bu, bomba niteliğindeyse orada kimseye zarar vermeden yok edilmelidir. Bu, kabul edilebilir bir şaka değil. Bu şakanın tüm topluma duyurulması, terör örgütlerine hizmet etmekten başka birey değildir.
Haber alma hürriyeti insanlığın vazgeçilmez hakkıdır. Sizin mektupla haberleşmenizi bozmaya çalışıyorlar. Şimdi posta havalelerinikaldırırsak, bunun ekonomik kayıplarını düşünebiliyor musunuz?"
"Gazetelerin arasına mikrop atmışlar desem..."
Emniyet yetkililerine de bir duyuruda bulunmak isteğini söyleyen Bakan Durmuş, "Gelen ihbarları gördüğünüzde bunun içinde barut, patlayıcı, yanıcı bir madde olabileceğini varsayarak -şarbondan vazgeçtim- bunu kendinizden 20 santimetre daha uzaklıktaki bir ateşin içine atıp, yok etmek meseleyi çözecektir" diye konuştu.
Şüpheli her zarfın etüt edilmesinin, sonuç alınmazsa başka tetkiklerin yapılmasının masrafının milyonlarca lira tuttuğuna işaret eden Durmuş, "Her bir tebeşir tozu için bu ülkenin ödeyecek milyonlarca lirası mı var ki?" dedi. Türk insanının kolayca oyuna getirilen bir psikolojik gevşeklik içinde olmaması gerektiğini ifade eden Durmuş, birilerinin Türk insanının sosyal yapısını ve moral değerlerini bozmak istediğini söyledi.
Basın mensuplarından bu tür yayınlar yapmamalarını isteyen Durmuş,''Ben de buradan çıkınca, (Gazetelerin arasına mikrop atmışlar, gazete almayın) desem, bu ülkeye en büyük zararı yapmış olurum. Bunu yapma hakkım yoktur. Bende olmayan hakkın bir başkasında da olmadığını düşünmemiz lazım" dedi.
Sağlık Bakanı Durmuş, dün, şarbon konusunda yaptığı açıklamaların da çok ters yansıtıldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Dünyada terörü yönlendirenlerin belli bir mantık silsilesi vardır. Terör, eğer zarfla bir şey gönderiyorsa tahrip etmek için gönderiyor. Bir bakıma biyolojik bombalar gönderiyor. Tedbir, bunu elden ele dolaştırmamak, devletin resmi kurumlarıyla özel kuryelerle taşımamaktır. Bunun içinde karbon mu, klor mu var, ne varsa var... Sonuçta bu, bomba niteliğindeyse orada kimseye zarar vermeden yok edilmelidir. Bu, kabul edilebilir bir şaka değil. Bu şakanın tüm topluma duyurulması, terör örgütlerine hizmet etmekten başka birey değildir.
Haber alma hürriyeti insanlığın vazgeçilmez hakkıdır. Sizin mektupla haberleşmenizi bozmaya çalışıyorlar. Şimdi posta havalelerinikaldırırsak, bunun ekonomik kayıplarını düşünebiliyor musunuz?"
"Gazetelerin arasına mikrop atmışlar desem..."
Emniyet yetkililerine de bir duyuruda bulunmak isteğini söyleyen Bakan Durmuş, "Gelen ihbarları gördüğünüzde bunun içinde barut, patlayıcı, yanıcı bir madde olabileceğini varsayarak -şarbondan vazgeçtim- bunu kendinizden 20 santimetre daha uzaklıktaki bir ateşin içine atıp, yok etmek meseleyi çözecektir" diye konuştu.
Şüpheli her zarfın etüt edilmesinin, sonuç alınmazsa başka tetkiklerin yapılmasının masrafının milyonlarca lira tuttuğuna işaret eden Durmuş, "Her bir tebeşir tozu için bu ülkenin ödeyecek milyonlarca lirası mı var ki?" dedi. Türk insanının kolayca oyuna getirilen bir psikolojik gevşeklik içinde olmaması gerektiğini ifade eden Durmuş, birilerinin Türk insanının sosyal yapısını ve moral değerlerini bozmak istediğini söyledi.
Basın mensuplarından bu tür yayınlar yapmamalarını isteyen Durmuş,''Ben de buradan çıkınca, (Gazetelerin arasına mikrop atmışlar, gazete almayın) desem, bu ülkeye en büyük zararı yapmış olurum. Bunu yapma hakkım yoktur. Bende olmayan hakkın bir başkasında da olmadığını düşünmemiz lazım" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
