Son yıllarda attığı adımlarla Barzani Yönetimi Irak merkezi hükümetinden her geçen gün daha da uzaklaştı.
Barzani’nin Irak’tan kopmasından en fazla rahatsız olması gereken ülke Türkiye iken AKP hükümeti Barzani’ye her türlü desteği vermekten geri durmadı.
Bundan da aldığı cesaretten olsa gerek Barzani yönetimi Irak’la köprüleri attı atacak.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin attığı son adım Kuzey Irak’ın Bağdat’tan resmen kopuşunun deklare edilmesi anlamına geliyor.
Barzani yönetimi Irak merkezi hükümetine karşı tavrını belirlemek için geçtiğimiz günlerde toplandı.
Toplantıdan sonra açıklamalarda bulunan Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Sözcüsü Sefin Dizai dilinin altındaki baklayı çıkararak, ''Irak birliği ortaklık üzerine kurulmuş, şimdi bu birlik çalışmıyor'' dedi.
Dizai bu açıklamasında “birlik çalışmazsa ortaklık biter” imasında bulunuyor.
Yani Irak’ta yıllar önce karar verilen parçalanmanın resmen gerçekleşmesi an meselesi.
Barzani ve Talabani yıllarca Türkiye’nin himayesinde korunup kollandı. Hatta ABD’nin Irak’a müdahalesinden sonra ülkede baş rol verilen bu iki kişiye Türkiye pasaportu bile sağlanmıştı.
Türkiye’nin kendisine yıllarca hamilik yaptığını unutan ve nankörlük yapan Barzani’nin Türkiye’ye karşı defalarca tehditkâr sözler sarf etmesi üzerine hemen Barzani’ye geçmişte verilen destekler gündem edilir ve bu desteği sağlayan hükümetler haklı olarak eleştirilirdi.
Şimdi tarih yine tekerrür ediyor…
2007 yılında “Kürt bölgesi hedef alınırsa kendimizi savunuruz. PKK'yı terör örgütü olarak görmüyoruz” diyen,
Yine aynı yıl, “eğer Türkiye Kerkük’e karışırsa biz de Diyarbakır’a karışırız” diyen Mesut Barzani, AKP kongresinde “Türkiye seninle guru duyuyor” sloganlarıyla katılmıştı.
Bu kadar güçlenmeden Türkiye’ye kafa tutan Barzani Irak’tan bağımsızlığını ilan ederse ve aldığı ABD desteğiyle daha da güçlenirse en fazla Türkiye’nin başına bela olacak.
AKP hükümeti bugün palazlanmasına hizmet ettiği Barzani’nin Türkiye’ye yönelen tehditleri karşısında millete acaba ne cevap verecek?
El Kaide ve Türkler
Çok tartışılacak bir film vizyona giriyor.
Filmin adı, "11 Eylül 1683."
Osmanlı ordularının Viyana kuşatmasında yenilmesini anlatıyor.
İtalyan yönetmen Renzo Martinelli'nin çektiği film İtalya'da 11 Nisan'da vizyona girecek.
Film İslam karşıtı olmasının yanında asıl mesajı, 11 Eylül 2001 tarihinde ABD’de ikiz kulelere gerçekleşen saldırılarla Türklerin Viyana’yı kuşatmasını birbirine benzetmesi.
Böylesi filmler Batılıların gerçek niyetlerini ortaya koyması açısından çok önemlidir.
Batılı ülkelerin zihniyetine göre 11 Eylül saldırılarını yapan militanlarla Viyana’yı kuşatan Türkler aynıdır. Çünkü Türkler de Müslüman’dır, 11 Eylül saldırısını gerçekleştirdiği iddia edilen ama hiçbir zaman ispatlanamayan El Kaide militanları da Müslüman.
İstediğiniz kadar AB kapılarında kul, köle olun, ABD’nin talimatlarına harfiyen uyun, siz Batılıların gözünde her zaman Müslümansınız ve Müslüman olarak kalacaksınız.
Sizi karalamak için hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar. Şimdi de Türkleri El Kaide ile alnı kefeye koyuyorlar.
Barzani’nin Irak’tan kopmasından en fazla rahatsız olması gereken ülke Türkiye iken AKP hükümeti Barzani’ye her türlü desteği vermekten geri durmadı.
Bundan da aldığı cesaretten olsa gerek Barzani yönetimi Irak’la köprüleri attı atacak.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin attığı son adım Kuzey Irak’ın Bağdat’tan resmen kopuşunun deklare edilmesi anlamına geliyor.
Barzani yönetimi Irak merkezi hükümetine karşı tavrını belirlemek için geçtiğimiz günlerde toplandı.
Toplantıdan sonra açıklamalarda bulunan Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Sözcüsü Sefin Dizai dilinin altındaki baklayı çıkararak, ''Irak birliği ortaklık üzerine kurulmuş, şimdi bu birlik çalışmıyor'' dedi.
Dizai bu açıklamasında “birlik çalışmazsa ortaklık biter” imasında bulunuyor.
Yani Irak’ta yıllar önce karar verilen parçalanmanın resmen gerçekleşmesi an meselesi.
Barzani ve Talabani yıllarca Türkiye’nin himayesinde korunup kollandı. Hatta ABD’nin Irak’a müdahalesinden sonra ülkede baş rol verilen bu iki kişiye Türkiye pasaportu bile sağlanmıştı.
Türkiye’nin kendisine yıllarca hamilik yaptığını unutan ve nankörlük yapan Barzani’nin Türkiye’ye karşı defalarca tehditkâr sözler sarf etmesi üzerine hemen Barzani’ye geçmişte verilen destekler gündem edilir ve bu desteği sağlayan hükümetler haklı olarak eleştirilirdi.
Şimdi tarih yine tekerrür ediyor…
2007 yılında “Kürt bölgesi hedef alınırsa kendimizi savunuruz. PKK'yı terör örgütü olarak görmüyoruz” diyen,
Yine aynı yıl, “eğer Türkiye Kerkük’e karışırsa biz de Diyarbakır’a karışırız” diyen Mesut Barzani, AKP kongresinde “Türkiye seninle guru duyuyor” sloganlarıyla katılmıştı.
Bu kadar güçlenmeden Türkiye’ye kafa tutan Barzani Irak’tan bağımsızlığını ilan ederse ve aldığı ABD desteğiyle daha da güçlenirse en fazla Türkiye’nin başına bela olacak.
AKP hükümeti bugün palazlanmasına hizmet ettiği Barzani’nin Türkiye’ye yönelen tehditleri karşısında millete acaba ne cevap verecek?
El Kaide ve Türkler
Çok tartışılacak bir film vizyona giriyor.
Filmin adı, "11 Eylül 1683."
Osmanlı ordularının Viyana kuşatmasında yenilmesini anlatıyor.
İtalyan yönetmen Renzo Martinelli'nin çektiği film İtalya'da 11 Nisan'da vizyona girecek.
Film İslam karşıtı olmasının yanında asıl mesajı, 11 Eylül 2001 tarihinde ABD’de ikiz kulelere gerçekleşen saldırılarla Türklerin Viyana’yı kuşatmasını birbirine benzetmesi.
Böylesi filmler Batılıların gerçek niyetlerini ortaya koyması açısından çok önemlidir.
Batılı ülkelerin zihniyetine göre 11 Eylül saldırılarını yapan militanlarla Viyana’yı kuşatan Türkler aynıdır. Çünkü Türkler de Müslüman’dır, 11 Eylül saldırısını gerçekleştirdiği iddia edilen ama hiçbir zaman ispatlanamayan El Kaide militanları da Müslüman.
İstediğiniz kadar AB kapılarında kul, köle olun, ABD’nin talimatlarına harfiyen uyun, siz Batılıların gözünde her zaman Müslümansınız ve Müslüman olarak kalacaksınız.
Sizi karalamak için hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar. Şimdi de Türkleri El Kaide ile alnı kefeye koyuyorlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024