Hollanda onyıllar boyunca yabancılar politikasında örnek bir ülke olmuştu. Ancak sinema yapımcısı, yönetmen ve köşe yazarı Theo van Gogh'un 2 Kasım'da Faslı bir genç tarafından öldürülmesi, bu ülkedeki İslam düşmanlığını pekiştirdi. Hollanda'da bir anda peydah olan İslam karşıtı aşırı milliyetçi duygular karşısında ülkenin yöneticileri ellerini kıpırdatmıyor. Gelişmeleri şaşkınlık ve çaresizlik içinde izliyorlar. Dünyada farklı etnik kökenden ve inançtan gelen değişik unsurları en iyi entegre eden devlet olarak bilinen Hollanda rüyasının tam orta yerinde uyandırılmış gibi.
Hollanda Irak'taki ABD işgaline iştirak ediyor. Irak'ta bugüne kadar 100 bini aşkın Müslüman katledildi. Ancak Iraklı Müslümanlar ülkede yaşayan ve sayıları yarım milyonu aşan Hıristiyanlara yönelik yıkıcı eylemde bulunmadı. Hollanda'da bir film yapımcısının öldürülmesinden sonra bu ülkede yaşayan Müslümanlara yönelik kitlesel çapta akıl almaz eylemler yapılmaya başlandı. Aradaki farkı görüyor sunuz, değil mi?
Hollanda onyıllar boyunca yabancılar politikasında örnek bir ülke olmuştu. Ancak sinema yapımcısı, yönetmen ve köşe yazarı Theo van Gogh'un 2 Kasım'da Faslı bir genç tarafından öldürülmesi, bu ülkedeki İslam düşmanlığını pekiştirdi. 47 yaşındaki Theo van Gogh, Müslümanlara yönelik hakaret ölçüsünü kat be kat aşan görüşleri ve provokasyon içeren davranışlarıyla tanınıyordu. Van Gogh, en son yaptığı, İslam'da kadını konu alan ve Kuran'a göre kadına fiziki baskı yapılmasının normal kabul edildiğini anlatan "Submission-İtaat, Teslimiyet (İngilizsce'de İslam kavramının karşılığı bu şekilde veriliyor)" adlı filmle Müslümanların büyük tepkisini toplamıştı.
Theo van Gogh'un öldürülmesinden sonra Hollanda'nın çehresi bir anda değişti. Müslümanlara yönelik şiddet eylemlerinin yanı sıra bir dizi göçmen karşıtı gösteri düzenlendi.
Son 10 günde yaşananları özetleyelim.
* 2 Kasım akşamı Dam Meydanı'nda düzenlenen İslam karşıtı gösteriye 20 binden fazla kişi katıldı.
* 8 Kasım'da Breda ve Rotterdam kentleriyle Huizen kasabasında, üç cami yakılmak istendi. Kundaklama sonucu çıkan yangınlar büyümeden söndürüldü. Amsterdam'da da bir caminin duvarlarına Müslümanları ve yabancıları hedef alan yazılar yazıldı. Ülkede hafta sonu düzenlenen bu saldırılarda bereket versin ki can kaybı olmadı.
* Eindhoven kentindeki Müslüman öğrencilerin devam ettiği bir İslam ilkokuluna da 8 Kasım sabahı bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıda ölen ya da yaralanan olmadı, ancak okul binasının girişi tamamen yıkıldı.
* 10 Kasım'da Hollanda'nın orta kesimlerinde yer alan Uden kasabasında Müslüman kökenli öğrencilerin devam ettiği bir ilkokul kundaklandı. Kundaklama sonucu çıkan yangında okul binası tamamen yandı.
* 10 Kasım akşamı Lahey kentinde, Türk, Faslı ve Hollandalı gençler arasında kavga çıktı. 30 kadar genç arasında çıkan kavgaya, polis köpeklerle müdahale etti. Müslüman gençler polis taarfından tartaklanı.
10 gün içinde sağduyulu tek davranış: Uden kentinde yaklaşık 4 bin kişi, dün Müslümanlar öğrencilerin gittiği bir ilkokulun kundaklanarak tamamen yanmasını protesto etti. Çok sayıda gencin katıldığı sessiz protesto yürüyüşünde, göstericiler "Çok kültürlü toplumumuz ne olursa olsun yaşayacak" yazılı pankartlar taşıdılar.
Cevabı aranan soru
Şimdi Batı dünyası yekpare olarak şu sorunun cevabını bulmaya çalışıyor: "Bu küçük kıvılcım bir anda bütün Hollanda'yı ateş verebilir mi?" İslam düşmanı film yönetmeni Van Gogh'un bir Faslı tarafından öldürülmesini izleyen hadiseler öyle hafife alınacak türden değil. Çünkü camilere, mescitlere ve Müslümanların okullarına yönelik saldırılar çığrından çıkıp açık ırkçılığa dönüştü.
945 bin Müslüman
yaşıyor
Hollanda'da yaklaşık 945 bin Müslüman yaşıyor. Hollanda Merkez İstatistik Enstitüsü'nün Eylül 2004'te yayınladığı verilere göre, 1 Ocak 2004 itibariyle Hollanda'da yaşayan Müslümanların sayası 945 bine ulaşmış. Bunlar içinde 330 bin ile Türkler ilk sırada yer alıyor. Sayıları 296 bin olan Faslılar ve Türkler Hollanda'da yaşayan Müslümanların üçte ikisini oluşturuyor. Hollanda nüfusunun yüzde 5,8'ini oluşturan Müslümanlar ayrıca Irak, Afganistan, Surinam, İran ve Somali'den geliyor. Müslümanların yüzde 13'ü başkent Amsterdam'da yaşıyor. Amsterdam'ıyüzde 11.1 ile Lahey, yüzde 10 ile Rotterdam izliyor.
Yöneticiler bir şey yapmıyor
Hollanda'da bir anda peydah olan İslam karşıtı aşırı milliyetçi duygular karşısında ülkenin yöneticileri ellerini kıpırdatmıyor. Gelişmeleri şaşkınlık ve çaresizlik içinde izliyorlar. Dünyada farklı etnik kökenden ve inançtan gelen değişik unsurları en iyi entegre eden devlet olarak bilinen Hollanda rüyasının tam orta yerinde uyandırılmış gibi. Bazıları, örnek gösterilen çok kültürlü toplum hayalinin tabularını artık yıkmak gerektiğini düşünüyorlar. "Halk grupları arasında nefret ve korkunun kol gezdiğini" söyleyen Amsterdam Belediye Başkanı Job Cohen gibi. Dürüstçe söylenmiş olsa da bu sözler radikal çevrelerin, tek çözümü şiddet aramakta haklı oldukları düşüncesine kapılmalarına yarayacaktır.
Hollanda'da genel manzara
Göçmenlere dil öğretmek, Hollanda pasaportu vermek ve ellerine biraz para sıkıştırmakyetmiyor. Yabancı gettoları polisin denetiminden çıkmış, okulu bırakıp işsiz dolaşan Faslı ve Türk gençler toplumun dışına itilmişler. Bunları görmezlikten gelmekle bu sorunlar çözülemez.
Hele 11 Eylül'den sonra ABD'de olduğu gibi Avrupa'da da hava çok değişti. Batılı ülkelerdeki Müslümanlara artık 'terörist adayı' gözüyle bakılıyor. Bu imajın değiştirilmesi için ne Batı medyasında bir yazı yer alıyor, ne de devlet yöneticileri parmaklarını kıpırdatıyor. Öyle görülüyor ki, Hollanda'da yaşanan olaylar bu ülkeyle sınırlı kalmayacak.
Hollanda Irak'taki ABD işgaline iştirak ediyor. Irak'ta bugüne kadar 100 bini aşkın Müslüman katledildi. Ancak Iraklı Müslümanlar ülkede yaşayan ve sayıları yarım milyonu aşan Hıristiyanlara yönelik yıkıcı eylemde bulunmadı. Hollanda'da bir film yapımcısının öldürülmesinden sonra bu ülkede yaşayan Müslümanlara yönelik kitlesel çapta akıl almaz eylemler yapılmaya başlandı. Aradaki farkı görüyor sunuz, değil mi?
Hollanda onyıllar boyunca yabancılar politikasında örnek bir ülke olmuştu. Ancak sinema yapımcısı, yönetmen ve köşe yazarı Theo van Gogh'un 2 Kasım'da Faslı bir genç tarafından öldürülmesi, bu ülkedeki İslam düşmanlığını pekiştirdi. 47 yaşındaki Theo van Gogh, Müslümanlara yönelik hakaret ölçüsünü kat be kat aşan görüşleri ve provokasyon içeren davranışlarıyla tanınıyordu. Van Gogh, en son yaptığı, İslam'da kadını konu alan ve Kuran'a göre kadına fiziki baskı yapılmasının normal kabul edildiğini anlatan "Submission-İtaat, Teslimiyet (İngilizsce'de İslam kavramının karşılığı bu şekilde veriliyor)" adlı filmle Müslümanların büyük tepkisini toplamıştı.
Theo van Gogh'un öldürülmesinden sonra Hollanda'nın çehresi bir anda değişti. Müslümanlara yönelik şiddet eylemlerinin yanı sıra bir dizi göçmen karşıtı gösteri düzenlendi.
Son 10 günde yaşananları özetleyelim.
* 2 Kasım akşamı Dam Meydanı'nda düzenlenen İslam karşıtı gösteriye 20 binden fazla kişi katıldı.
* 8 Kasım'da Breda ve Rotterdam kentleriyle Huizen kasabasında, üç cami yakılmak istendi. Kundaklama sonucu çıkan yangınlar büyümeden söndürüldü. Amsterdam'da da bir caminin duvarlarına Müslümanları ve yabancıları hedef alan yazılar yazıldı. Ülkede hafta sonu düzenlenen bu saldırılarda bereket versin ki can kaybı olmadı.
* Eindhoven kentindeki Müslüman öğrencilerin devam ettiği bir İslam ilkokuluna da 8 Kasım sabahı bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıda ölen ya da yaralanan olmadı, ancak okul binasının girişi tamamen yıkıldı.
* 10 Kasım'da Hollanda'nın orta kesimlerinde yer alan Uden kasabasında Müslüman kökenli öğrencilerin devam ettiği bir ilkokul kundaklandı. Kundaklama sonucu çıkan yangında okul binası tamamen yandı.
* 10 Kasım akşamı Lahey kentinde, Türk, Faslı ve Hollandalı gençler arasında kavga çıktı. 30 kadar genç arasında çıkan kavgaya, polis köpeklerle müdahale etti. Müslüman gençler polis taarfından tartaklanı.
10 gün içinde sağduyulu tek davranış: Uden kentinde yaklaşık 4 bin kişi, dün Müslümanlar öğrencilerin gittiği bir ilkokulun kundaklanarak tamamen yanmasını protesto etti. Çok sayıda gencin katıldığı sessiz protesto yürüyüşünde, göstericiler "Çok kültürlü toplumumuz ne olursa olsun yaşayacak" yazılı pankartlar taşıdılar.
Cevabı aranan soru
Şimdi Batı dünyası yekpare olarak şu sorunun cevabını bulmaya çalışıyor: "Bu küçük kıvılcım bir anda bütün Hollanda'yı ateş verebilir mi?" İslam düşmanı film yönetmeni Van Gogh'un bir Faslı tarafından öldürülmesini izleyen hadiseler öyle hafife alınacak türden değil. Çünkü camilere, mescitlere ve Müslümanların okullarına yönelik saldırılar çığrından çıkıp açık ırkçılığa dönüştü.
945 bin Müslüman
yaşıyor
Hollanda'da yaklaşık 945 bin Müslüman yaşıyor. Hollanda Merkez İstatistik Enstitüsü'nün Eylül 2004'te yayınladığı verilere göre, 1 Ocak 2004 itibariyle Hollanda'da yaşayan Müslümanların sayası 945 bine ulaşmış. Bunlar içinde 330 bin ile Türkler ilk sırada yer alıyor. Sayıları 296 bin olan Faslılar ve Türkler Hollanda'da yaşayan Müslümanların üçte ikisini oluşturuyor. Hollanda nüfusunun yüzde 5,8'ini oluşturan Müslümanlar ayrıca Irak, Afganistan, Surinam, İran ve Somali'den geliyor. Müslümanların yüzde 13'ü başkent Amsterdam'da yaşıyor. Amsterdam'ıyüzde 11.1 ile Lahey, yüzde 10 ile Rotterdam izliyor.
Yöneticiler bir şey yapmıyor
Hollanda'da bir anda peydah olan İslam karşıtı aşırı milliyetçi duygular karşısında ülkenin yöneticileri ellerini kıpırdatmıyor. Gelişmeleri şaşkınlık ve çaresizlik içinde izliyorlar. Dünyada farklı etnik kökenden ve inançtan gelen değişik unsurları en iyi entegre eden devlet olarak bilinen Hollanda rüyasının tam orta yerinde uyandırılmış gibi. Bazıları, örnek gösterilen çok kültürlü toplum hayalinin tabularını artık yıkmak gerektiğini düşünüyorlar. "Halk grupları arasında nefret ve korkunun kol gezdiğini" söyleyen Amsterdam Belediye Başkanı Job Cohen gibi. Dürüstçe söylenmiş olsa da bu sözler radikal çevrelerin, tek çözümü şiddet aramakta haklı oldukları düşüncesine kapılmalarına yarayacaktır.
Hollanda'da genel manzara
Göçmenlere dil öğretmek, Hollanda pasaportu vermek ve ellerine biraz para sıkıştırmakyetmiyor. Yabancı gettoları polisin denetiminden çıkmış, okulu bırakıp işsiz dolaşan Faslı ve Türk gençler toplumun dışına itilmişler. Bunları görmezlikten gelmekle bu sorunlar çözülemez.
Hele 11 Eylül'den sonra ABD'de olduğu gibi Avrupa'da da hava çok değişti. Batılı ülkelerdeki Müslümanlara artık 'terörist adayı' gözüyle bakılıyor. Bu imajın değiştirilmesi için ne Batı medyasında bir yazı yer alıyor, ne de devlet yöneticileri parmaklarını kıpırdatıyor. Öyle görülüyor ki, Hollanda'da yaşanan olaylar bu ülkeyle sınırlı kalmayacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.