Başta Geyikli belediyesi olmak üzere bir şekilde irtibatı olanlar Sisdağı'nın potansiyelinin farkında. Dün de farkındaydı, bugün da farkında olup "insan" unsuru ile arasında kurulabilecek her türlü köprüyü kurmaya çalışıyorlar. Farkında olmayan ise bir tek "idare"den öte icraat yapmamaya endeksli "fildişi kule" siyaseti erbabından başkası değil. Geyikli belde belediyesi, Sisdağı'nın potansiyelinin farkında. Dün de farkındaydı, bugün de farkında. Dünün belediye başkanı Ahmet Yüksel Gülay, Sisdağı için büyük düşünmek gerektiğine inanıyordu. Büyük projelere imza atabilmek için Sisdağı yolunun asfaltlanmasının şart olduğunun bilincindeydi. Asflatlanmaya hazır hale getirmek için de belde sınırları içinde önemli bir bölümü genişletme çalışmasını gerçekleştirmişti. Emsalsiz güzellik ve nimetlerden faydalanması için "insan" unsuru ile Sisdağı arasında kurulabilecek köprüleri kurmaya çalışmış, "İnsan" unsuru ile Sisdağı arasındaki mesafeyi daha da yakın kılmak için uğraş vermişti. Onun döneminde, dünyanın belki de hiç bir yerinde görülmedik şekilde Sisdağı'nda kesilen etin Sisdağı'nda tüketilmesini beraberinde getiren, adeta bir kültür haline dönüşen "kavurma" yapılan yerler modernize edilmişti. Açık alanda et satımı yasaklanmış, inşa edilen 18 dükkan kiraya verilerek etler buralarda kesilir ve satılır hale gelmişti. Benzeri bulunmayan "topuk"tan müteşekkil çimler koruma altına alınmış, su problemi büyük ölçüde çözülmüş, Pazaryeri'ne yeni çeşmeler, şenlik haftasında kifayet etmese de modern WC'ler yapılmış, temiz tutulması için gereken önlem alınmıştı. Sahil şeridindeki insanların piknik için hafta sonları soluğu aldıkları Üvezli Alan mevkiine de gerekli su ve altyapı tesisi hizmetinden payına düşeni almıştı. İsviçre'den fazlası var eksiği yok Belediye Başkanlığı döneminde (2003 Yaz mevsiminde) Ahmet Yüksel Gülay'dan şu bilgileri de almış ve İcmal Dergisi'nin 199. Sayısında (Eylül-Ekim 2003) okuyuculara şöyle aktarmıştık: "Şalpazarı Belediye Başkanı ile beraber Karakırsak ile Sisdağı arasında, bungalow evlerden, otele, motele, spor tesislerine kadar turisti buraya çekecek bir projemiz var. Orman, Turizm, Çevre Bakanlıklarında istişare ettik. Ekonomik koşullar nedeniyle şu anda projeyi hayata geçirmek belki zor görünüyor. Ama biz altyapısını oluşturuyoruz. Çünkü bu yay muazzam bir yay. Mekke'den Arap turistler geldi. Buralara bayıldı. 'Yeter ki yapın. Gerisini bize bırakın' dediler. 5 sene önce Bayındırlık Bakanlığından bir heyetle beraber iki Fransız profesör buraya geldiler. Birisi çığ uzmanı idi. Taa Halil Tepesi'ne kadar çıktık. Bu heyet, hem çim kayağına, hem kış kayağına elverişli Sisdağı'nda her tarafı inceledi. Kar kayağına daha ziyade Halil Tepesinden Fidanbaşı obasına kadar olan yayı uygun gördüler. Fransız profesörün bir tanesi öyle bir şey yaptı ki Halil Tepesinden bizim belediyenin olduğu yere kadar teleferiğin ayağını oturttu. Ben Fransa'yı, İsviçre'yi gördüm. Bizim burası oralardan çok daha harika yerler."Mikro projelere hazır Bu çerçevede Gülay, Sisdağı'na dünyanın dört bir yanından insan geldiği, döndükten sonra teşekkür telefonları ettikleri bilgisini de vermiş, bahsettikleri büyük projeden başka konaklama tesisleri gibi mikro projeler konusunda yatırım yapacak müteşebbise yasal çerçeveler dahilinde her türlü kolaylığı göstereceklerini söylemiş, Sisdağı'nda mevcut evlerin de bazı düzenlemelerle, Ege, Akdeniz bölgesinde olduğu gibi gelip de konaklamak isteyen misafirlere ücret karşılığı pansiyon usulü açma imkanı bulunduğunu ifade etmişti. Bütün bunların gerçekleşebilmesinin yol alt yapısına bağlı olduğunu belirterek yol çalışması konusunda imkanları seferber ettiklerini belirtmişti. Farkında olmayan da var2004'te göreve gelen, bugünün belediye başkanı Muzaffer Türkmen de Sisdağı'nın potansiyelinin farkında. Hem de Sisdağı'na özgü "sis"in yatırımlar konusunda dezavantaj değil avantaj olduğunu söyleyecek kadar farkında. Bir tek farkında olmayan, hem de herkesten önce olması gerektiği halde olmayan; vaziyeti idare etmekten öte icraat yapmamaya kendini endekslemiş "fildişi kule" siyaseti erbabından başkası değil. Yalnız, Temmuz 2005'de, Kültür ve Turizm Bakanı Attila Koç, Sisdağı'na gelmiş, görmüş ve bu "muazzam yay"ın turizm kapsamına alınması için gerekenin yapılacağını söylemiş. Şimdi Sisdağı, hem sıla-i rahim, hem sağlığına sağlık katmak, dinlenmek, tatil yapmak için gelecek olanlara, "toprak"lıktan "vatan"lığa terfi etmişliğin anlamının farkında olunması gerektiğini de hatırlatarak "gel!" çağrısında bulunurken; diğer taraftan da dört mevsimdeki her türlü faaliyet için adeta "ben buradayım" der gibi gerilmiş halde, "ok" misali yatırımcılarını ve özellikle de turizm kapsamına alınarak devletin eksik alt yapı yatırımlarını tamamlamasını bekliyor.