"Bu katili durdurun", diğerini değil

"İktidar mamalı" muhafaza-i kar medya, iki yüzlülüğü bırakmak niyetinde değil. "İkisi birden olmayı" bu kadar becerebilmek, herkese nasip olmaz.

Bir yandan Filistin'de İsrail'in sergilediği vahşete; "durdurun bu vahşeti" manşetini atan dünün İslamcı, bugünün ıslamacı (Sakarya'nın meşhur köftesi) medyası, ABD'nin Irak'ta sergilediği İsrail'den beter vahşete sessiz sedasız.

Niye?

Mamanın hatırına!

ABD Irak'ta, İsrail'in Filistin'de sergilediği insanlık dışı vahşetten daha büyüğünü sergiliyor. Islamacı medya, "mama" hürmetine sessiz.

Görmüyor, duymuyor, işitmiyor.

İsrail Filistin'de vahşet uyguluyor.

ABD de Irak'ta vahşet uyguluyor.

İsrail masum çoluk-çocuğu katlediyor.

ABD de Irak'ta aynı işi yapıyor.

İsrail Filistin'de evleri yıkıyor, insanlar içindeyken.

ABD de aynı şeyi, aynı şekilde yapıyor.

Peki İsrail söz konusu olunca, "Bu katili durdurun" manşetini atanlar, katil ABD olunca niye sus-pus?

İşin bir başka vahameti, İsrail'e bu vahşette tek desteği, Ortadoğu'ya Demokrasi getirmeyi gaye(!) edinmiş ABD veriyor olması.

Biz ABD'ye Irak vahşetine destek veriyoruz, ABD de İsrail'e Filistin'deki vahşette destek çıkıyor.

Tesadüfün bu kadarına da pes.

Bir savaşta, ölmek ve öldürmek olağandır.

Bizim inancımızda, bizim ölümüz, peygamberlikten sonra gelen en büyük makam olan şahadet makamının sahibidir.

Şehit'tir.

Öldükten sonra, tekrar dirilip, tekrar tekrar şahadet şerbetini içmeyi arzulan tek ölüdür şehit.

Hadis-i şeriflerde böyle geçiyor.

ABD Irak'ta savaş namusuna uygun bir savaş uygulamıyor, namusa musallat oluyor.

Uluslararası kuruluşların belgeli beyanına göre bir yıl için Irak'ta, yaşları 9 ile 65 arasında tam dört bin kız çocuğunun/kadının ırzına geçildi.

Bu yüz karası tablonun ölçüsü; "komşu ihbarıyla" babası, amcası, abisi? işgal güçlerine direnenlerin yakınlarının seçilmesi.

Hafızam beni yanıltmıyorsa hadis-i şeriftir;

"Men zenâ, züniye lah/Kim zina ederse zinaya uğrar."

Bu vahşette zerre payı olanlar bunu unutmasın.

Bu, insanlığın yüz karası hal karşısında, sessiz kalmanın kimilerince "haklı(!)" gerekçeleri olabilir.

İktidar marka mama yüzü suyu hürmetine(!) dünün mücahitlerinin işi görmezden gelmelerini izah edemiyorum.

İsrail, Filistin'de "amentüsünü" uyguluyor.

"Tanrısı ona, o toprakları vaadetmiş."

O uğurda, hiçbir ölçü kabul etmeden savaşıyor, yakıyor, yıkıyor, öldürüyor.

Peki ABD'nin Irak'ta işi ne?

Ona da mı aynı vaat yapılmış tanrısı tarafından?

Onu da anladık, ABD'ye bu vahşette yardımcı olanlar bunun niye yapıyor?

Onlara da tanrı vaat etmiş, bizim bilmediğimiz bazı şeyler.

İlle de tanrı olması gerekmiyor vaat eden.

Herkesi olmasa da, çoğunu anlıyorum.

İş bu kadarla kalmıyor.

Bir yandan bunlar olurken, diğer yandan, vahşetin merkezinde mukim bir zat ve onun yerli şürekası, din, namus, vatan savunmasını yapanlara, "katil" damgasını vurmanın cevazı için uğraşıyor.

Açıktan olmasa da ima tarikiyle şunu söylüyorlar;

Irak'ta cihat eden koalisyonun tevhid güçlerine direnen, her biri ateist teröristler, kafirdir.

Alın o gazetelerde tefrika edilen yazıları okuyun, bu hükmü göreceksiniz.

Ne garip bir zamanda yaşıyoruz ey Rabbim.

ABD Irak'ta demokrasi yalanıyla insanları katlederken, Türkiye'de de bir başkaları İslam ile Demokrasinin ne kadar da uyumlu birer kavalye ve dam olduğunun ispatı telaşında.

Irak'ta Filistin'de, din, vatan, namus uğruna savaş verenlere Allah "ölümsüz şehit" derken, diğer taraftan bir gurup teolog bu insanlara "ateist/Allahsız" diyor.

Irak'ta, Filistin'de Bush'un başlattığı "haçlı seferleri" fiili olarak devam ederken, organizesinde Diyanet'in de bulunduğu iki kurum, "inanç turizmi adı altında", finalinde "haçlılarla" kadeh tokuşturma programları icra ediyor.

Gaye, insanlardaki, şayet kaldıysa, "haçlıya karşı" imanî direnci sıfırlamak.

"Yetkili ağızdan(!)", bu fetvayı duyan genç, "haçlı" ile savaşıp da ateist/Allahsız olmak ister mi hiç?

Siz, yine de bu benim hezeyanlarıma kanıp da, Kurtlar Vadisi, Popstar, Akademi Türkiye?heyecanlarınızı kaybetmeyin.

Hezeyan ve heyecan.

Biber ile patlıcan,

Bahçe ile bahçıvan,

Nasıl çıksın tatlı can?

İşsiz kaldım anlıcan.

Ondan yazdım...