Tarım kesimi, özellikle 2004'ten 2005'e kadar fiyatları yüzde 54'lere varan oranlarda düşüş gösteren hububattan umduğunu bulamadı. İşte rakamlarla çiftçinin hali...
Hububat taban fiyatında şok yaşayan Konyalı çiftçi, susuzluk nedeniyle ürün yelpazesini geliştiremiyor. Tarım kesimi, özellikle 2004'ten 2005'e kadar fiyatları yüzde 54'lere varan oranlarda düşüş gösteren hububattan umduğunu bulamadı.
Orta Anadolu'da çiftçi, özellikle 2004'ten 2005'e kadar fiyatları yüzde 54'lere varan oranlarda düşüş gösteren hububattan umduğunu bulamasa da, sulama sıkıntısı nedeniyle ürün yelpazesini de genişletemiyor. Konya çiftçisinin önemli bir bölümü, sulu tarım yapma imkanları sınırlı olduğu için hububat dışındaki ürünlere yönelemiyor. Az miktardaki sulanabilir tarım arazilerinin sahibi olan çiftçiler, son yıllarda alıştığı ürünü terk ederek, daha kazançlı farklı tarımsal ürünlere ağırlık verirken, daha geniş bir kesimi oluşturan kıraç arazilere sahip çiftçiler ise zorunlu olarak eskiden olduğu gibi hububatı tercih etmek zorunda kalıyor. 2000 yılında 817 bin 364 hektar olan buğday ekim alanı, 2005 yılında yüzde 8 düşüşle 752 bin 485 hektara, arpa ekilişi aynı dönem aralığında yüzde 16.7 oranında azalmayla 405 bin hektara, yulaf ekim alanı yüzde 21'lik düşüşle 24 bin hektara, çavdar ise yüzde 22 oranındaki azalmayla 19 bin 954 hektara kadar geriledi. Hububattaki bu azalmaya karşın nohut, fasulye, mercimek, pancar gibi ürün ekilişleri sabit kalırken, sebze üretimi kısmen artış gösterdi. Yağlı tohumlu bitkilerden dane mısır ekim alanı yüzde 376 oranındaki artışla 12 bin 340 hektara, ayçiçeği ekilişi ise yüzde 20 oranındaki yükselişle 8 bin 400 hektara çıktı. Çiftçiye ne kazandırdı? Ne kaybettirdi?Yine 5 yıllık bir döneme göre değerlendirme yapıldığında çiftçi, son 2 yılda fiyatı yüzde 54'lere varan oranlarda düşüş gösteren klasik ürünü hububattan umduğunu bulamadı. 2000 yılından 2004 yılına kadar fiyatı yüzde 233 oranında artan buğday, 2005 yılına geçişte yüzde 12 azaldı. 2004 yılına kadar fiyatı yüzde 257 artan arpa 2005 yılında bir önceki yıla göre yüzde 30 oranında azalırken, geçen yıl yulaf önceki yıla göre yüzde 54, çavdar ise yüzde 3 düşerek, artan maliyetler karşısında çiftçisine fazla kazandırmadı. Öte yandan, 2000 yılından 2004 yılına kadar fiyatı yüzde 644 oranında artan yağlık ayçiçeği 2005 yılında aynı fiyatını korudu. Ayçiçeği, destekleme primleriyle çiftçisine en fazla kazandıran ürünlerin başında geldi. 2004 yılına kadar fiyatı sürekli artış gösteren bakliyat ürünlerinden nohut 2005 yılında yüzde 24.4, fasulye yüzde 14.2, yeşil mercimek yüzde 18.8 ve kırmızı mercimek ise yüzde 13 oranında yükseldi. Domates, patates, soğan, salatalık ve biber gibi sebze ürünleri detarım politikaları ve yurt dışından gelen talebe bağlı olarak zaman içinde bazen kazandırdı, bazen de çiftçisine istenileni vermedi.
Hububat taban fiyatında şok yaşayan Konyalı çiftçi, susuzluk nedeniyle ürün yelpazesini geliştiremiyor. Tarım kesimi, özellikle 2004'ten 2005'e kadar fiyatları yüzde 54'lere varan oranlarda düşüş gösteren hububattan umduğunu bulamadı.
Orta Anadolu'da çiftçi, özellikle 2004'ten 2005'e kadar fiyatları yüzde 54'lere varan oranlarda düşüş gösteren hububattan umduğunu bulamasa da, sulama sıkıntısı nedeniyle ürün yelpazesini de genişletemiyor. Konya çiftçisinin önemli bir bölümü, sulu tarım yapma imkanları sınırlı olduğu için hububat dışındaki ürünlere yönelemiyor. Az miktardaki sulanabilir tarım arazilerinin sahibi olan çiftçiler, son yıllarda alıştığı ürünü terk ederek, daha kazançlı farklı tarımsal ürünlere ağırlık verirken, daha geniş bir kesimi oluşturan kıraç arazilere sahip çiftçiler ise zorunlu olarak eskiden olduğu gibi hububatı tercih etmek zorunda kalıyor. 2000 yılında 817 bin 364 hektar olan buğday ekim alanı, 2005 yılında yüzde 8 düşüşle 752 bin 485 hektara, arpa ekilişi aynı dönem aralığında yüzde 16.7 oranında azalmayla 405 bin hektara, yulaf ekim alanı yüzde 21'lik düşüşle 24 bin hektara, çavdar ise yüzde 22 oranındaki azalmayla 19 bin 954 hektara kadar geriledi. Hububattaki bu azalmaya karşın nohut, fasulye, mercimek, pancar gibi ürün ekilişleri sabit kalırken, sebze üretimi kısmen artış gösterdi. Yağlı tohumlu bitkilerden dane mısır ekim alanı yüzde 376 oranındaki artışla 12 bin 340 hektara, ayçiçeği ekilişi ise yüzde 20 oranındaki yükselişle 8 bin 400 hektara çıktı. Çiftçiye ne kazandırdı? Ne kaybettirdi?Yine 5 yıllık bir döneme göre değerlendirme yapıldığında çiftçi, son 2 yılda fiyatı yüzde 54'lere varan oranlarda düşüş gösteren klasik ürünü hububattan umduğunu bulamadı. 2000 yılından 2004 yılına kadar fiyatı yüzde 233 oranında artan buğday, 2005 yılına geçişte yüzde 12 azaldı. 2004 yılına kadar fiyatı yüzde 257 artan arpa 2005 yılında bir önceki yıla göre yüzde 30 oranında azalırken, geçen yıl yulaf önceki yıla göre yüzde 54, çavdar ise yüzde 3 düşerek, artan maliyetler karşısında çiftçisine fazla kazandırmadı. Öte yandan, 2000 yılından 2004 yılına kadar fiyatı yüzde 644 oranında artan yağlık ayçiçeği 2005 yılında aynı fiyatını korudu. Ayçiçeği, destekleme primleriyle çiftçisine en fazla kazandıran ürünlerin başında geldi. 2004 yılına kadar fiyatı sürekli artış gösteren bakliyat ürünlerinden nohut 2005 yılında yüzde 24.4, fasulye yüzde 14.2, yeşil mercimek yüzde 18.8 ve kırmızı mercimek ise yüzde 13 oranında yükseldi. Domates, patates, soğan, salatalık ve biber gibi sebze ürünleri detarım politikaları ve yurt dışından gelen talebe bağlı olarak zaman içinde bazen kazandırdı, bazen de çiftçisine istenileni vermedi.