Türkiye'de ekonominin iyiye gittiğinden bahsedenlere duyurulur. Açlık sınırı 629 bin YTL'ye; yoksulluk sınırı ise 2050 YTL'ye dayanmıştır.İnsanımız açlık sınırının altındaki maaşlarla ancak ölmeden yaşayabiliyor.Türkiye'de gelinen bu tablo, kapitalist sistemin kıskacındaki tüm devletler için geçerlidir. Zira, kapitalizmin temeli kazan kaybet mantığıdır. Burada sadece global sermayedar olarak ifade edebileceğimiz küçük bir azınlığın menfaatleri önemlidir. Yani, dünyadaki kaynaklar ve emek bu azınlığa hizmet için vardır. IMF ve Dünya Bankası böyle bir düzende az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere kalkınmaları için yardım eden kuruluşlar olarak değil, global sermayedarların paralarını bu ülkelere faizle satan kuruluşlar olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Sistemin işleyişinde gelişmekte olan ülkelerin üretim yapması, devletin millete hizmet götürmesi, kalkınma amaçlı projelerin hayata geçirilmesi söz konusu olamaz. Amaç, gelişmiş ülkelerin mallarını satın alacak açık pazarlar oluşturmak için üretimi kısmak, alınan vergiler ve diğer devlet gelirlerinin tamamının borçlara aktarımını sağlamaktır. Milleti düşünen ise yoktur. Tıpkı Türkiye örneğinde olduğu gibi... Milletimiz açtır, işsizdir, sefalet içindedir. Ama bunların önemi yoktur. IMF talimatlarıyla üretimin önü kesilmiş, tarımda kota devri başlamıştır. Çiftçi bitmiştir. Her türlü tarım ürünü ithal eder bir haldeyiz. İşsizlik her geçen gün artmaktadır. Bu hayvancılıkta böyle, sanayide böyle. Her sahada üreten birtoplum olmaktan bilinçli bir şekilde uzaklaştırıldık. Artık sadece tüketen ve gelişmiş ülkelerin mallarını alacak bir açık pazar halindeyiz. Üretimin olmamasının yanı sıra Türkiye'de Merkez Bankası da bağımsız hale getirilmiş ve para basma hakkı elinden alınmıştır. Piyasaların para ihtiyacı, senyoraj hakkının kullanılmasıyla emisyon genişletilerek karşılanmalı iken, yine IMF tavsiyeleriyle dışarıdan devamlı kredi almaktayız. Toplanan vergilerin tamamı işte bu borç alınan kredilerin faizlerine gitmektedir. Bugün Türkiye'de milletin bakanlarının başına mısır atılarak protesto edilmeleri ülkenin geldiği bu açlık ve sefalet tablosunun bir neticesidir.IMF talimatlarıyla ülkelerin içine düştükleri tablo ortadayken, Türkiye'de hala daha "IMF'siz olmaz diyen bir siyasi irade" belki de bunu hak ediyor. Ancak biz umutsuz değiliz. Zira hafta sonunda Almanya'da 3.'sü düzenlenecek olan MİLLİ EKONOMİ MODELİ KONGRESİNDE, son dönemde dünya ekonomilerinin kapitalizmin karşısında ezilen halkların tek umudu olarak gösterilen MİLLİ EKONOMİ MODELİ konuşulacak. BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş beyin Nobel'e aday gösterilen bu ekonomi modeli Türkiye'deki ve hatta dünyadaki çarpık gelir dağılımını ve ekonomilerdeki durağanlığı aştıracaktır.Rusya, Venezüella, Brezilya'da kuralları uygulanmaya başlayan sistem Türkiye'nin tek kurtuluşudur.IMF ile bu işin olmasına imkan yoktur. IMF'siz bir programı olmayan partilerle de bu iş başarılamaz. Çözüm, hak aramak için bakanların kafasına mısır atmak değil, çözümü hayata geçirecek olanı iktidar etmektedir.
Abdullah Kibarlı / diğer yazıları
- Ehl-i Beyt'i sevmek, Yüce Allah ve Rasulü'nün emridir / 01.03.2011
- Bu gidişat hayra alamet değil? / 14.08.2009
- Dinlerarası diyalog fitnesine maruz bırakılan millet / 13.08.2009
- AB'ye uyum için Vatikan rıhtımına atılan demir / 12.08.2009
- AKP'nin icraatları, Türk milletini Haçlı rıhtımına sürükledi / 11.08.2009
- Açılım, parçalanmanın habercisi / 06.08.2009
- ABD ile yola devam edilmemelidir, çünkü? / 14.07.2007
- Mevtayı nasıl bilir siniz? / 13.07.2007
- Seçim vaadi değil, dünyaya malolmuş bir iktisat modelinin kuralları / 12.07.2007
- Ne diyor bu liderler? / 11.07.2007
- Bu gidişat hayra alamet değil? / 14.08.2009
- Dinlerarası diyalog fitnesine maruz bırakılan millet / 13.08.2009
- AB'ye uyum için Vatikan rıhtımına atılan demir / 12.08.2009
- AKP'nin icraatları, Türk milletini Haçlı rıhtımına sürükledi / 11.08.2009
- Açılım, parçalanmanın habercisi / 06.08.2009
- ABD ile yola devam edilmemelidir, çünkü? / 14.07.2007
- Mevtayı nasıl bilir siniz? / 13.07.2007
- Seçim vaadi değil, dünyaya malolmuş bir iktisat modelinin kuralları / 12.07.2007
- Ne diyor bu liderler? / 11.07.2007