logo
20 NİSAN 2024

Demokratik komünizm, yani Almanya?

04.04.2007 00:00:00
Kaç on yıldır Avrupa'ya sefer yapmak için vize gözetleyen biri olarak, vize sonrası tarifi imkansız duygular içinde olmam(!) hata mı?Ecdadımla benim aramda oluşan farklı dünyalar bu değil mi?O Avrupa'ya sefer için Sefer ayını beklerdi, ben maalesef Zemheri zaptiyesi olmayı bekler oldum.İki başarısız girişimin ardından üçüncüsünde ancak maksuda erdik.Demek ki, boşu boşuna, el-alemin hoşuna gitmek yakışmıyordu bize.Bize, bir gaye için sefer yapmak yaraşırdı meğer diyar-i ehl-i salibe.Öyle de oldu.Prof. Dr. Haydar Baş üstadımın dünyanın saygın ilim adamlarının büyük bir hayranlık ve ilgiyle izleyip mübalağasız, "insanlığın aradığı" değerlendirmesinde bulunduğu "Millî Ekonomi Modeli" sayesinde vardık Avrupa'ya.Önümüzde mehteran bölüğü yoktu, ama şanlı ecdadımızın ruhunu şadedecek birçok şey yaptığımıza inanıyorum.En azından yıllardır, yarın ne yiyeceğim korkusuyla yaşamış insanlara "korkmanıza gerek yok, sizi yaradan son nefesinize kadar size bakacak kaynağı da yarattı" inancını aşıladık o insanlara.Yani fakir tanrı bırakıp, onun yerine zenginlerin en zengini, mülkün sahibi eli sonsuza kadar açık Allah'ın varlığına dikkatlerini çektik.Her şey bir yana bu bile yeter tek başına.Şu mutluluk verici sahneye bakın.Bir Müslüman-Türk evladı bir tez yazıyor, batının neredeyse her ülkesinden akademisyenler bu tez insanlığı kurtarır diyor, ama birileri hala en ehven ifadeyle dut yiyor.Yesinler bakalım.Bir Müslüman-Türk evladı değil de bir gayr-i Müslim yapsaydı bu çalışmayı emin olun başta İslam(a)cı medya olmak üzere tümü günlerce mersiye dizerlerdi.İyi ki de duymuyorlar, görmüyorlar. Ama maalesef hala konuşuyorlar.Kongre hakkında arkadaşlar hayli bilgiler ulaştırdı sizlere, ben daha sonra tekrar yazacağım.Yalnız şu anda, bu kongreyi fırsat bilip, dünyamızdan son birkaç on yıldır sefere çıkan ve bir türlü seferden dönmeyen "sıla-i rahim" niyetine kardeş ve akrabaları selamlamak için uğradığım Dusseldorf şehrinin havaalanında beklerken, biraz da yorgunluğa deva, sadre şifa, izlenimlerimiz yazmak istiyorum. Ama öncelikle, kongrenin mükemmel bir şekilde icra edilmesi için haftalardır yeterince yorulmuş olmalarına rağmen bir de bizleri ağırlamak için seferber olan değerli dostlara en kalbi ve hasbi minnet ve şükranlarımı sunmak isterim.Gelelim hatıralara.Yazıma attığım bu başlık size tuhaf gelebilir.  Ben bu cümleyle özetledim ilk kez ayak bastığım bu hürriyetler ülkesini.Müthiş bir demokrasi var, komünizmi aratan.Yasaklar ülkesi.Ama öylesine içselleştirildi ki bu yasaklar.Demokrasinin gereği, yada hayatın ayrılmaz parçası diye.Önce yeşilliklerden bahsedelim.Hani şu ikide bir ülkemize gelip burunları için uygun delik arayan Yeşiller Partisi üyelerini değil de, bildiğimiz cinsten nebatat yeşilliği.İslam inancında kainatta ne varsa insanın istifadesine sunulmuştur.Ne varsa.Aklınıza ne gelirse, helal-haram ölçeğine dikkat etmek şartıyla, Allah tümünü insan için, insanı da kendisi için yarattı.Burada insan kendi dışında ne varsa onlara hizmet için istihdam ediliyor.Son model araç kullanan bir çağdaş köle hayal edin.Hatta her şey var, hürriyet hariç.Ve daha vahimi, bu hürriyetsizlik demokrasi diye size yutturuluyor.   İnsanın yerini, boyalı ve yüzeysel cazibeli tenekeler almış.Bundan olsa gerek, yanınızdan geçen insanın suratındaki katran karasıyla, cicili bicili, mesela Mercedesin katran karası yürekler yarası.Hatta, katran karası araç yanınızdan tebessümle geçerken, sürücüsü o tebessümü bile çoktan unutmuş.Sizin anlayacağınız boyalı tekene sürücüsüyle dalga geçiyor; "nasıl da esirim oldun" şarkısını mırıldanarak.İşte bu anda Prof. Dr. Haydar Baş'ın: "Medeniyet insan olmaktır. Bugün bize boyalı teneke medeniyet ölçüsü olarak kabul ettirilmeye çalışılıyor. Ona medeniyet denmez, onun adı teknolojidir" sözü hatırıma geliverdi.Bunun bir farklı benzeri de şudur.Bir yeşilliği keçi görünce farklı duygulara kapılırken, aynı yeşilliği insan görünce farklı duygulara kapılır, yada kapılmalıdır.Yeşillikle karşılaşan keçinin derdi ideal geçim iken, insanın düşen, "yaratıcıya şükürdür.Eee, kainata keçi gibi bakan insanın keçiden farkını kaç şıkta özetleyebilirsiniz?Biz sokakta koşup oynayan, hoplayıp zıplayan, bağırıp çağıran birkaç çoluk çocuk görürüz diye keklerken modelleri karmaşık bol bol araba gördük.İnsanın yaşamadığı sokakların temiz olması niye büyük bir mesele olsun ki?Kimse yok ki kirlensin.Hani bizim reklamlarımızda da var ya; kirlenmek güzeldir.İnsanın bağırası geliyor; ey insanlar çıkın ve kirletin şu sokakları.Ama o da yasak, kirletmek kadar.Kültürün/medeniyetin mimariyle, eserle ilişkisinin ne olduğunu, hangi boyutta olabileceğini en yakından burada görmek mümkün.Hangi eve, apartmana baksam sanki bir kiliseye, yada katedrale bakıyor gibi bir his oluşuyor bende.Mimari ile inancın en zirve ilintisi bu olsa gerek.Yıllar önce bir yazımda demiştim; "dünya dönüyor din ile, sen ise durmadan masal dinle."Aynen o misal.Devamı var.
 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.