Bağımsız Türkiye Partisi MYK üyesi Yavuz Kabaoğlu, ilaçta dönen dolaplar konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kabaoğlu, ilaç devi tekellerin, el altından bazı oyunlarla eczane zinciri açabilme kanununu çıkarmaya çalıştıklarına dikkat çekti
İlaç piyasasındaki gerginlikleri değerlendiren Bağımsız Türkiye Partisi MYK üyesi Yavuz Kabaoğlu, ilaç devi tekellerin, el altından bazı oyunlarla eczane zinciri açabilme kanununu çıkarmaya çalıştıklarına dikkat çekti
Sağlık Bakanlığı'nın, ilacı daha ucuza temin etme gayretlerinin yanısıra, devletin de yüzde 80 alıcı pozisyonunda olması sebebiyle ilaç sektörünü mercek altına aldığını belirten Kabaoğlu, "Nitekim fiyat tesbit etme kriterleri değiştirilmiş, imalatçı firmanın yüzde 15 tanıtım ve reklam gideri fiyat tesbitinden çıkarılmıştır. Eczacı kârı olan satış fiyatı üzerinden uygulanan yüzde 20 + yüzde 10 şeklindeki iskonto da yüzde 20'ye düşürülerek eczacılık mesleği ölüme terk edilmiştir" şeklinde konuştu.
Ülkemizde bir eczanenin ortalama olarak toplam masraflarının (İşçi+SSK+Bağ-Kur+Stopaj+Vergi+Kira+personel gideri... vb.) ciroya ortalamasının yüzde 12 olduğunu belirten BTP MYK Üyesi Kabaoğlu, anlaşmalı kurumlara yüzde 5 de iskonto yapıldığında sadece yüzde 3 gibi bir kârlılıkla eczanelerin ayakta durmasının mümkün olmadığının altını çizdi. Kabaoğlu, bu tablonun ithal ilaçlarda da yüzde 3 gibi zararla neticelendiğinin altını çizdi.
Sektörde dönen dolaplar"Eczacılık sektörüne mal satan depoların ve onlara mal satan imalatçıların, ortada esamesi kalmayacak olan eczacılık sektörüne ilaç satamadığı taktirde, kime ilaç satacakları sorusuna cevap bulmuş olmaları gerekir ki olaylara karşı tepkisiz kalmalarının bir manası olsun" diyen Kabaoğlu, "Yıllardan beri market zincirlerinde eczane açabilmek veya şirketlerin eczane zinciri açabilme kanununu çıkarmaya çalışan ilaç devi tekeller, el altından bazı oyunların mı içerisindeler? T.C. Sağlık Bakanlığı bu oyunun farkında değil midir? Farkında iseler ülke çıkarlarımıza rağmen Gümrük Birliği, Avrupa Birliği ve IMF gibi küresel güçlerin inandırıcılığına ve cazibesine mi aldanmaktadırlar?" şeklindeki temel sorulara cevap bulunması gerektiğini söyledi.
Mesleki ve ticari ahlâkı, hatta toplumsal ahlâkı hiçe sayarak küpür ticareti yapmak kaydı ile devleti maddi zarara uğratarak haksız kazanç sağlamakta olan kimi "doktor, eczacı ve hasta üçgeni"ni kırmadan, problemi sadece eczacıların kârlılık oranı olarak algılamanın yanlış teshis dolayısıyla yanlış tedavi olacağını belirten Kabaoğlu, eğer eczacı kârının sadece yüzde 20 iskontoda kalması durumunda bazı öneriler sundu.
BTP MYK Üyesi Kabaoğlu'nun bazı çözüm önerileri şunlar:1. İstismar konusu olan hasta katılım payının kaldırılması, ya da hasta katılım payının kaynağından kesilmesi. Böylelikle katılım payı yerine ilaç yazdırarak devletin zarara uğratılmasının da önüne geçilmiş olunacaktır
2. Anlaşmalı kurum iskontosunun (yüzde 5) kaldırılarak elden ilaç satın alanlar ile eşitliğin sağlanması ve eczacının alınan yüzde 10 iskontosunun en azından yüzde 5 olarak iade edilmiş olması.
3. Dünyada çeşitli ülkeler de uygulamaların olduğu gibi ilaçların ticari isimlerinin yerine etken madde isimlerinin yazılarak pahalı ilaçlar yerine en ucuz muadillerinin satın alınmasının sağlanması. Zira aynı etken maddenin bir kaç kat farklı fiyatlarla satılmasının mantıklı bir açıklaması yoktur.
4. Eczacılık fakültelerine alınacak öğrenci sayısının ülke gerçeklerine ve ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenmesi.
BTP MYK Üyesi Kabaoğlu, bu tedbirlerle devlet ve vatandaşın ilaca hem ucuz sahip olacağını, hem de sektörün sıkıntıdan kurtulacağını söyledi.
Eczaneler bugün kapalıSağlık Bakanlığı'nın, ilaç fiyatlarının yüzde 10 oranında aşağı çekilmesi uygulamasına karşı eczaneler, bugün açılmayacak. Ankara Eczacı Odası Başkanı Hilmi Şener, "Ancak, (eylem) diye bir olay yok. Sadece arkadaşlarımızın genel düşüncesi, 2 gün boyunca eczaneleri açmamaktır" dedi. Şener, Ankara Eczacı Odası'nda yaptığı basın toplantısında, "her zaman hastasıyla omuz omuza vermiş, yanında olmuş" eczacıların son günlerde hastalarla karşı karşıya getirilmek istendiğini öne sürdü.
Eczacıların işlerini, büyük kazançlar elde etmek için yapmadığını belirten Şener, "Eczacı, toplumda kendisini en sıkıntıda hisseden bir gruba, yani hastalara sağlık hizmeti vermek için çırpınır" dedi.
KDV oranları düşürülsün
Şener, ilaç fiyatlarının yüzde 10 oranında ucuzlatılmasının, kamuoyuna yanlış şekilde duyurulduğunu savunarak, şöyle konuştu:
"İlacın vatandaşa ucuz yolla ulaştırılması, eczacının ve onun içinde bulunduğu meslek örgütlerinin ana görevi olmuştur. Eczacılar, ilacın fiyatının düşürülmesini ilk isteyecek kişiler olacaktır. Ancak,ilaçta bir fiyat indirimi isteniyorsa, yüzde 18'lik KDV oranları makul seviyelere indirilebilir veya sıfırlanabilir. Ayrıca, sağlıkta bir tasarruf sağlanacaksa yalnızca ilaçta değil, tüm sağlık hizmetlerinde genel birindirime gidilmelidir."
Son yıllarda eczacıların, ilaçta, devleti Bağ-kur ve SSK yoluyla sübvanse ettiğini kaydeden Şener, devlete bu ilaçları verirken yüzde 5 oranında indirime de gidildiğini anlattı.
İlaç piyasasındaki gerginlikleri değerlendiren Bağımsız Türkiye Partisi MYK üyesi Yavuz Kabaoğlu, ilaç devi tekellerin, el altından bazı oyunlarla eczane zinciri açabilme kanununu çıkarmaya çalıştıklarına dikkat çekti
Sağlık Bakanlığı'nın, ilacı daha ucuza temin etme gayretlerinin yanısıra, devletin de yüzde 80 alıcı pozisyonunda olması sebebiyle ilaç sektörünü mercek altına aldığını belirten Kabaoğlu, "Nitekim fiyat tesbit etme kriterleri değiştirilmiş, imalatçı firmanın yüzde 15 tanıtım ve reklam gideri fiyat tesbitinden çıkarılmıştır. Eczacı kârı olan satış fiyatı üzerinden uygulanan yüzde 20 + yüzde 10 şeklindeki iskonto da yüzde 20'ye düşürülerek eczacılık mesleği ölüme terk edilmiştir" şeklinde konuştu.
Ülkemizde bir eczanenin ortalama olarak toplam masraflarının (İşçi+SSK+Bağ-Kur+Stopaj+Vergi+Kira+personel gideri... vb.) ciroya ortalamasının yüzde 12 olduğunu belirten BTP MYK Üyesi Kabaoğlu, anlaşmalı kurumlara yüzde 5 de iskonto yapıldığında sadece yüzde 3 gibi bir kârlılıkla eczanelerin ayakta durmasının mümkün olmadığının altını çizdi. Kabaoğlu, bu tablonun ithal ilaçlarda da yüzde 3 gibi zararla neticelendiğinin altını çizdi.
Sektörde dönen dolaplar"Eczacılık sektörüne mal satan depoların ve onlara mal satan imalatçıların, ortada esamesi kalmayacak olan eczacılık sektörüne ilaç satamadığı taktirde, kime ilaç satacakları sorusuna cevap bulmuş olmaları gerekir ki olaylara karşı tepkisiz kalmalarının bir manası olsun" diyen Kabaoğlu, "Yıllardan beri market zincirlerinde eczane açabilmek veya şirketlerin eczane zinciri açabilme kanununu çıkarmaya çalışan ilaç devi tekeller, el altından bazı oyunların mı içerisindeler? T.C. Sağlık Bakanlığı bu oyunun farkında değil midir? Farkında iseler ülke çıkarlarımıza rağmen Gümrük Birliği, Avrupa Birliği ve IMF gibi küresel güçlerin inandırıcılığına ve cazibesine mi aldanmaktadırlar?" şeklindeki temel sorulara cevap bulunması gerektiğini söyledi.
Mesleki ve ticari ahlâkı, hatta toplumsal ahlâkı hiçe sayarak küpür ticareti yapmak kaydı ile devleti maddi zarara uğratarak haksız kazanç sağlamakta olan kimi "doktor, eczacı ve hasta üçgeni"ni kırmadan, problemi sadece eczacıların kârlılık oranı olarak algılamanın yanlış teshis dolayısıyla yanlış tedavi olacağını belirten Kabaoğlu, eğer eczacı kârının sadece yüzde 20 iskontoda kalması durumunda bazı öneriler sundu.
BTP MYK Üyesi Kabaoğlu'nun bazı çözüm önerileri şunlar:1. İstismar konusu olan hasta katılım payının kaldırılması, ya da hasta katılım payının kaynağından kesilmesi. Böylelikle katılım payı yerine ilaç yazdırarak devletin zarara uğratılmasının da önüne geçilmiş olunacaktır
2. Anlaşmalı kurum iskontosunun (yüzde 5) kaldırılarak elden ilaç satın alanlar ile eşitliğin sağlanması ve eczacının alınan yüzde 10 iskontosunun en azından yüzde 5 olarak iade edilmiş olması.
3. Dünyada çeşitli ülkeler de uygulamaların olduğu gibi ilaçların ticari isimlerinin yerine etken madde isimlerinin yazılarak pahalı ilaçlar yerine en ucuz muadillerinin satın alınmasının sağlanması. Zira aynı etken maddenin bir kaç kat farklı fiyatlarla satılmasının mantıklı bir açıklaması yoktur.
4. Eczacılık fakültelerine alınacak öğrenci sayısının ülke gerçeklerine ve ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenmesi.
BTP MYK Üyesi Kabaoğlu, bu tedbirlerle devlet ve vatandaşın ilaca hem ucuz sahip olacağını, hem de sektörün sıkıntıdan kurtulacağını söyledi.
Eczaneler bugün kapalıSağlık Bakanlığı'nın, ilaç fiyatlarının yüzde 10 oranında aşağı çekilmesi uygulamasına karşı eczaneler, bugün açılmayacak. Ankara Eczacı Odası Başkanı Hilmi Şener, "Ancak, (eylem) diye bir olay yok. Sadece arkadaşlarımızın genel düşüncesi, 2 gün boyunca eczaneleri açmamaktır" dedi. Şener, Ankara Eczacı Odası'nda yaptığı basın toplantısında, "her zaman hastasıyla omuz omuza vermiş, yanında olmuş" eczacıların son günlerde hastalarla karşı karşıya getirilmek istendiğini öne sürdü.
Eczacıların işlerini, büyük kazançlar elde etmek için yapmadığını belirten Şener, "Eczacı, toplumda kendisini en sıkıntıda hisseden bir gruba, yani hastalara sağlık hizmeti vermek için çırpınır" dedi.
KDV oranları düşürülsün
Şener, ilaç fiyatlarının yüzde 10 oranında ucuzlatılmasının, kamuoyuna yanlış şekilde duyurulduğunu savunarak, şöyle konuştu:
"İlacın vatandaşa ucuz yolla ulaştırılması, eczacının ve onun içinde bulunduğu meslek örgütlerinin ana görevi olmuştur. Eczacılar, ilacın fiyatının düşürülmesini ilk isteyecek kişiler olacaktır. Ancak,ilaçta bir fiyat indirimi isteniyorsa, yüzde 18'lik KDV oranları makul seviyelere indirilebilir veya sıfırlanabilir. Ayrıca, sağlıkta bir tasarruf sağlanacaksa yalnızca ilaçta değil, tüm sağlık hizmetlerinde genel birindirime gidilmelidir."
Son yıllarda eczacıların, ilaçta, devleti Bağ-kur ve SSK yoluyla sübvanse ettiğini kaydeden Şener, devlete bu ilaçları verirken yüzde 5 oranında indirime de gidildiğini anlattı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.