logo
08 TEMMUZ 2025

Deyimler ve deneyimler

12.01.2002 00:00:00
Elde olanla dilde olan aynı emeğin ürünüdür desek yanlış mı demiş oluruz?

Bugün babamızın malı gibi kullandığımız deyimler bin bir zorlukla elde edilmiştir.

O güzelim terimleri elde etmede Fatih Terim etkili olmasa da, deyimler bin bir deneyimler sonucu oluşmuştur.

Hatta tek vazifeleri deyim yetiştirmek olan nice insanlar gelmiş geçmiştir şu cihanda.

Eski çağlarda haralarda ve seralarda ve dahi üretim çiftliklerinde at, eşek, domates ve hıyarın yanında deyim bile üretilirmiş. (Bkz; Opstulamis'ın Deyimler Tarihi)

Amma velakin en anlamlı deyimler, en önemli olaylardan sonra ortaya çıkmıştır.

Mesela tarihi 11 Eylül saldırısı sonrası da dilimize yığınla deyimler girmiştir.

Bu deyimlere geçmeden şunu çok rahat bir şekilde ifade etmemiz mümkün ki, 11 Eylül bir milat başlangıcı olmasa da bir millenyum başlangıcıdır.

Bu saldırı sonrası ABD başta olmak üzere top yekun batı dünyası, terörizme savaş açmıştır.

11 Eylül tarihine kadar ve ondan sonra meydana gelen bütün terör olaylarında parmağı bulunan bu dünya artık terörün kökünü kazımaya karar vermiştir.

Bir yalan ki, sorma gitsin, peh peh peh.

Şayet bir örgüt, hedefine varmak isterken bir veya bir kaç insanı öldürürse bunun adı terör olur.

Amma velakin dünyaya hakim olmak için, en modern ve en ağır silahlarla aylardır.

Afganistan'da, yıllarıdır dünyanın değişik yerlerinde çoluk, çocuk, yaşlı, genç, kadın, erkek demeden kan dökenler işte bu terörün kökünü kazımaya karar verenlerdir.

Hay inananın... en azından gözü çıksın.

Filistin'deki Yahudi terörünü bir kenara bırakırsak, dünyan bir Hıristiyan terörü ile karşı karşıyadır yıllarca.

Dünyanın değişik bölgelerinde sergilenen vahşet hep bu din mensupları tarafından yapılmaktadır.

Bu vahşetten kendi dindaşları kısmi zarar görüyor olsa da asıl zararı Müslüman kesim görüyor. Amma velakin, bu vahşeti sergileyenler ısrarla İslamî terörden bahsediyor.

Ne tuhaf.

2002 yılında dünya barışı için dua eden Papa cenapları dua esnasında verdiği reklam arasında Busha telefon ederek, ben Tacikistan'dayken Afganistan'ı bombalama, ben buradan ayrıldıktan sonra istediğin katliamı yapabilirsin deyebilmişti.

Bir ruhaniye yakışan bumuydu?

Ya da dünya barışı bu demek miydi?

Ne yaman çelişki.

11 Eylül sonrası bir başka tarihi karara imza attı terör karşıtları.

Terörün finansal kaynaklarını kurutmak. Teröre para akıttığından şüphelenilen kişi ya da kurumların bankalardaki paraları bloke edilecek.

Sırf bu terane sayesinde ABD, bankalarında bulunan değişik kişi ve kuruluşlara ait paralardan ne kadarına el koyduğunu kim bilebilir?

Bu sayede ABD ekonomisi ne oranda rahatladı onu da bilemeyiz.

İyi, güzel, has da, teröre mali kaynak aktaranlara karşı müeyyide uygulayan bu terör karşıtı devletler, bir de, teröristlere silah satan ülkelere karşı bir müeyyide uygulasalar.

Öyle ya, bu silahları Hindikuş yaylasında üretmiyorlar ya bu teröristler.

Uygulayamazlar, niye?

Konumuz deyimler olduğuna göre buna bir deyimle cevap verelim:

Terzi kendi söküğünü dikemez.

Açarsak;

Kendi kendilerine müeyyide uygulayamazlar.

Çünkü, şu an belki de bir ABD eyaletinde ikamet etmekte olan ama bütün aramalara rağmen hala bulunamayan Usame Bin Laden, yıllarca ABD'de eğitim görmüş ve ABD menfaatleri doğrultusunda hizmet vermiştir.

Belki de bu yüzden bütün aramalara rağmen hala bulunamıyor.

Bir deyim daha.

"Yitiği yanlış yerde aramak."

Usame'yi Pentakon yerine Sudan'da aramak.

Deyimlere sıra gelince:

"Mübarek dersin Bush": 11 Eylül sonrası ürettiği bir düşman üzerine dünyanın en modern ve en ağır silahlarıyla giden ve bunun için, radara yakalanan hayvan dışkısına bile düşman birliği diye bomba yağdıran sarı benizli kahraman.

"Ladin kafalı olmak": Bu deyim tamamen Türk malı olup ve sayın Başbakana aittir.

Kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır ve cezayı müeyyide gerektirir.

İki anlamı vardır;

1- Postmodern İrtica.

2- İlerlemeye ve bu ad altında yapılacak her türlü rezalete karşı olmak. Örneğin yılbaşında sarhoş olup nara atmaya karşı gelmek ve mezteke dans gurubunun yüzü örtük dans etmesini istemek gibi.

"Sanki El Kaide örgütü": Bir üst kata taşınan on nüfuslu ve bol gürültülü aile.

"Ulan burayı Afganistan mı sandım?": Bir gece vakti evininin duvarına çiş ederken gördüğü sarhoşa bir hacı amcanın söylediği söz.

"Maşallah, dersin ABD bombardıman uçağı": Yanlışlıkla arkadaşını vuran avcı için kullanılır.

"Kuzey ittifakı sanki": hayatta bir araya gelmeleri mümkün olmayan kişiler topluluğu.

"Ne o? İkiz kule mi": Çok sağlam diye bilinen fakat en küçük bir darbede yıkılan tarla duvarı.

"Ulan sen FBİ elemanı mısın?": İşyerin soyulan patronun, olay sonrası bekçiyi

azarlarken söylediği söz.

"Bush zekalı herif": Meydana gelmiş bir olayı tamamen hayali temellere oturtan

adam.

"Pendakon sanki": yağan kara dayanamayıp çöken baraka.

İşte tarihi 11 Eylül saldırısı sonrası halk arasında dolaşan deyimlerden en çok kullanılanlarından bir kaçı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
Adıyaman Belediye Başkanı Tutdere ile ilgili karar
Adli kontrol şartıyla ev hapsi
Manavgat Belediye Başkan Yardımcısı tutuklandı
Baklava kutusunda 'rüşvet' iddiası
Sıcaklıkta zirve günü!
İstanbul yarın kavrulacak
Gözyaşları sel olup aktı
Şehitlerimize veda vakti
Sıcaklarda hayatta kalma rehberi
Termometreler yükseliyor
Havalimanları güvenliğinde şaşırtan incelikler var
Uçaklara neden sıvı madde alınmıyor?
Türkiye'ye üçüncü sınıf ülke muamelesi
Avrupa, Türkiye'den her 3 vize başvurusundan birini reddediyor
Bu gece yarısından itibaren geçerli olacak
Motorine bir zam daha
Haziranda elektriklide yeni lider şaşırttı
Togg zirveden indi
Uzmanlardan sıcak uyarısı
11.00-16.00 arası dışarı çıkmayın
Konu, 4+4+4 eğitim sistemi
Araştırma sonuçları açıklandı
Ölü sayısı arttı
Texas'ta selin bilançosu ağırlaşıyor
BRICS Liderler Zirvesi'nin ardından Luiz Inacio Lula da Silva
'Dünya değişti. Biz bir imparator istemiyoruz'
ABD, HTŞ'yi terör örgütü listesinden çıkardı
Sırada PKK mı var?
Kartalkaya duruşmasının ilk günü bitti
İl Özel İdaresi Ruhsat Müdürü, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tepkili
Adıyaman Belediye Başkanı Tutdere ile ilgili karar
Adli kontrol şartıyla ev hapsi
Manavgat Belediye Başkan Yardımcısı tutuklandı
Baklava kutusunda 'rüşvet' iddiası
Sıcaklıkta zirve günü!
İstanbul yarın kavrulacak
Gözyaşları sel olup aktı
Şehitlerimize veda vakti
Sıcaklarda hayatta kalma rehberi
Termometreler yükseliyor
Havalimanları güvenliğinde şaşırtan incelikler var
Uçaklara neden sıvı madde alınmıyor?
Türkiye'ye üçüncü sınıf ülke muamelesi
Avrupa, Türkiye'den her 3 vize başvurusundan birini reddediyor
Bu gece yarısından itibaren geçerli olacak
Motorine bir zam daha
Haziranda elektriklide yeni lider şaşırttı
Togg zirveden indi
Uzmanlardan sıcak uyarısı
11.00-16.00 arası dışarı çıkmayın
Konu, 4+4+4 eğitim sistemi
Araştırma sonuçları açıklandı
Ölü sayısı arttı
Texas'ta selin bilançosu ağırlaşıyor
BRICS Liderler Zirvesi'nin ardından Luiz Inacio Lula da Silva
'Dünya değişti. Biz bir imparator istemiyoruz'
ABD, HTŞ'yi terör örgütü listesinden çıkardı
Sırada PKK mı var?
Kartalkaya duruşmasının ilk günü bitti
İl Özel İdaresi Ruhsat Müdürü, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tepkili
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.