Bakalım bugün arkadaşlarım neler yazdılar diye Yenimesaj gazetesinin internet sitesine girdim. Her birinin yazıları başka bir derdi karşımıza çıkarmış. Her zamanki gibi? Bir yakınım, ne zaman Meltemi, Mesajı seyretsem duyduğum haberlerden moralim bozuluyor, sağlığımı kaybediyorum. Diğer televizyonlarda rastlamadığım konular gündeme geliyor. Bende genellikle seyretmek istemiyorum dedi. Bende aynen ona katıldığımı söyleyerek, meşhur ata sözünü hatırlattım "DOST ACI SÖYLER" öyle bir an gelir ki iş işten geçer adama "GEÇTİ BORUN PAZARI SÜR ARABANI Nİ?DEYE" deseler de artık pazara yetişemezsiniz. Eşek yerine araba ile gitseniz bile. Artık o kadar gecikildi o kadar bu millet gaflet içine daldırıldı ki az bir süre sonra helikopter, sonunda da uçak yetmeyecek pazara yetişmeye dedim. Dedikten sonra düşündüğümde bu cevap onu tatmin etti ama beni etmemişti. Bir an için pazarlanan vatanım gözümün önünde canlanıverdi bir kenara çekilip ağlamaya başladım. Eskiden şehirler küçük Pazar sadece bir gün olurdu. Şimdi her mahallede pazarlar kuruluyor. Ne yazık ki kapılar arkasında kurulan pazarlarda ise pırasa, ıspanak, marul, lahana vs. değil atalarımızdan emanet şirketlerimiz, stratejik kurumlarımız, devlete kazanç getiren bilumum fabrikalarımız, bankalarımız, satılıyor. Bahaneye bakın, efendim, buralarda çalışanlar boşuna para alıyorlar, sabahtan akşama kadar yatıyorlar, 10 kişilik işte 100 kişi çalışıyor? Peki düşünelim 90 kişi fazladan istihdam oluyor mu? Bu kişilerin çoluk çocuğu açlıktan az da olsa korunuyor mu? Devletin görevi halkını doyurmak değil mi? Mademki çalışanı fazla, açarsınız şubelerini, arttırırsınız üretimi ve istihdamı. Bu kurumlar en azından devlete bir katkı yapıyor mu? Sakın zarar ediyor demeyin, zarar eden hiçbir fabrika veya şirket satılmamıştır. Satılanlardan en ufak bir vergi gelmemiştir ve gelmeyecektir. İşsizlik artacak, çalışanlar perişan olacaktır. İncelendiğinde görülecektir ki insanların psikolojik olarak zayıf noktasına hitap ederek satışları haklı gösterme tekniği muvaffak olmuştur. Bu, kıskanma, ve intikam hislerini kullanmadır. İnsanın en zayıf noktalarıdır. Benim yok onunda olmasın derken bu satışlara destek çıkmaktadır. Ama ileriye bakabilse her değerin başka ülkelere uçup gittiğini görecek ve kaderinin Filistin'e, Afganistan'a veya Irak' dönüşeceğini görecektir. Bir musibetin bin nasihat olduğu gerçeği eskiden di. Şimdi musibetler insanlardan çok ustalıkla, basın, yayın ve en önemlisi işbirlikçi vatan hainlerince ustalıkla gizlenip karşımıza binlerce musibet olarak çıkıveriyor. Hangisinden nasihat alabilirsiniz ki? Aslanız da ne işinize yarar. Artık boş kubbede bomboş bir seda EYVAH?Arkasından sadece DUA ? Eli kolu bağlanmış bir milletin artık tek silahı kalır, o da BEDDUA.
Giden gitmiş gelen olmaz ki geri. Vatan mahzun, perişan bir millet,Feryat edenleri dinlemez, yok farz edersen,Gelir yakana yapışırda seni bitirir bu zillet.AB dediniz, BTP olarak hayır diyoruz.ABD diyeceksiniz biliyoruz.Hala IMF olmazsa olmaz diyorsanız,Başımız derde girecek hissediyoruz.Gelmeden musibetler oluk oluk,Tarihe göz at bir soluk.Ne zaman batı geldiyse pazaraMevsim döndü bahardan hazana.Uyan artık, uyan ey yüce millet.Son üç yılda tam satıldın kabul et.Hala kulaklarını tıkar ihanete katılırsan atanaYapacağını yaparsın sen de bu cennet vatana.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017