Pentagon W. Bush'a birkaç hafta önce bir rapor sundu. Bush'a sunulan raporda, önümüzdeki 20 yılda küresel ısınma sonucu kuraklık, seller, açlık ve iklim değişikliklerinin oluşacağı ve bu problemlerin savaşlara yol açarak ABD'nin güvenliğine büyük bir tehdit oluşturacağı yazıldı.
Pentagon'un etkin isimlerinden, savunma danışmanı Andrew Marshall'ın talimatıyla dört ay önce hazırlanan, ancak yönetim tarafından gizlendiği söylenen raporda, küresel ısınmanın üç yıl içinde başlayarak, 20 yıllık bir zaman dilimi içinde görülmemiş kuraklık, açlık ve kaosa yol açacağı, dünyayı nükleer savaşlara sürükleyeceği uyarısı yapılıyor.
Bush, Mart 2001'de, küresel ısınmaya yol açan gazların emisyonunun 10 yıl içinde yüzde 5,2 azaltılmasını öngören Kyoto Protokolü'nü imzalamayacağını açıklamış ve bu gazların yüzde 36'sının emisyonundan sorumlu olan ülkesinin ekonomik çıkarlarını çevre sorunlarının önünde tutmayı yeğlemişti.
Yani, ABD Irak'ta ve ondan önceki işgal ettiği yerlerde insanları katletmekle yetinmiyor, aynı zamanda dünyanın atmosferine en büyük zararı vererek tüm insanlığı tehdit ediyor.
Raporu hazırlayan uzmanlardan Peter Schwartz, "Küresel ısınma artık bir ulusal güvenlik sorunu olarak değerlendirilmeli" diyor.
Küresel ısınmanın muhtemel sonuçlarına göre dünya şu olaylara şahit olacak;
Pentagon raporunda da tahmin edildiğine göre, 2007 yılında çıkacağı tahmin edilen dev bir fırtına, Hollanda kıyılarını vuracak ve ülkenin geniş bir bölümünü yaşanmaz hale getirecek. Lahey yok olacak.
Güney Asya ülkelerini vuran tsunami felaketine benzer felaketler tüm dünyada yaşanabilecektir.
2010 - 2020 arasında Avrupa kıtasında sıcaklık ortalama 14,5 santigrat derece düşecek. Ancak ABD ve Avrupa kıtasında, sıcaklığın 35 santigrat dereceyi geçtiği gün sayısı da artacak. İklimdeki dengesizlikler, tarımı ve ülke ekonomilerini vuracak. İngiltere soğuk ve kurak olacak, iklim Sibirya'ya benzeyecek.
Deniz kabaracak, kıyılardaki Avrupa kentleri, yükselen suların altında kalarak Lahey'le aynı kaderi paylaşacak.
Hindistan, Güney Afrika ve Endonezya kuraklık ve açlık yüzünden iç karışıklıklar ortaya çıkacak. Kitlesel yağma olayları başlayacak.
Suya sahip olmak için savaşlar çıkacak. Nil, Tuna ve Amazon nehirleri çevresi, savaş alanına dönecek. Tabii ki Türkiye de bu savaşlardan ister istemez nasibini alacak.
Su ve enerji kaynaklarını korumak için Japonya, Almanya, Kuzey Kore, Güney Kore, İran ve Mısır nükleer silah geliştirecek.
ABD ve Avrupa, kuraklığın 400 milyon insanı tehdit edeceği Afrika'dan kitlesel göç akınlarıyla boğuşacak. İskandinav ülkelerinden güneye göç başlayacak. 8200 yıl önce iklim değişikliğinin yol açtığı dev kitlesel göçün bir benzeri yaşanabileceği tahmin ediliyor.
İngiltere'de yayımlanan Independent gazetesinde yeralan başka bir habere göre, Amerikan, Avustralyalı ve İngiliz düşünce kuruluşlarınca ortaklaşa hazırlanan bir raporda, kuraklık, tarım üretiminde düşüş, su kıtlığı gibi sonuçlara yol açan küresel ısınmada geri sayımın başladığı ve 10 yıl içinde geri dönülemez noktaya gelinebileceği belirtildi.
Küresel ısınma belki bu raporlarda öngörüldüğü gibi olabilir ama atmosferdeki küresel ısınmadan önce dünyayı Ortadoğu'da ABD'nin başlatmaya çalıştığı "Armageddon" savaşı ısıtacak gibi görünüyor.
Pentagon'un etkin isimlerinden, savunma danışmanı Andrew Marshall'ın talimatıyla dört ay önce hazırlanan, ancak yönetim tarafından gizlendiği söylenen raporda, küresel ısınmanın üç yıl içinde başlayarak, 20 yıllık bir zaman dilimi içinde görülmemiş kuraklık, açlık ve kaosa yol açacağı, dünyayı nükleer savaşlara sürükleyeceği uyarısı yapılıyor.
Bush, Mart 2001'de, küresel ısınmaya yol açan gazların emisyonunun 10 yıl içinde yüzde 5,2 azaltılmasını öngören Kyoto Protokolü'nü imzalamayacağını açıklamış ve bu gazların yüzde 36'sının emisyonundan sorumlu olan ülkesinin ekonomik çıkarlarını çevre sorunlarının önünde tutmayı yeğlemişti.
Yani, ABD Irak'ta ve ondan önceki işgal ettiği yerlerde insanları katletmekle yetinmiyor, aynı zamanda dünyanın atmosferine en büyük zararı vererek tüm insanlığı tehdit ediyor.
Raporu hazırlayan uzmanlardan Peter Schwartz, "Küresel ısınma artık bir ulusal güvenlik sorunu olarak değerlendirilmeli" diyor.
Küresel ısınmanın muhtemel sonuçlarına göre dünya şu olaylara şahit olacak;
Pentagon raporunda da tahmin edildiğine göre, 2007 yılında çıkacağı tahmin edilen dev bir fırtına, Hollanda kıyılarını vuracak ve ülkenin geniş bir bölümünü yaşanmaz hale getirecek. Lahey yok olacak.
Güney Asya ülkelerini vuran tsunami felaketine benzer felaketler tüm dünyada yaşanabilecektir.
2010 - 2020 arasında Avrupa kıtasında sıcaklık ortalama 14,5 santigrat derece düşecek. Ancak ABD ve Avrupa kıtasında, sıcaklığın 35 santigrat dereceyi geçtiği gün sayısı da artacak. İklimdeki dengesizlikler, tarımı ve ülke ekonomilerini vuracak. İngiltere soğuk ve kurak olacak, iklim Sibirya'ya benzeyecek.
Deniz kabaracak, kıyılardaki Avrupa kentleri, yükselen suların altında kalarak Lahey'le aynı kaderi paylaşacak.
Hindistan, Güney Afrika ve Endonezya kuraklık ve açlık yüzünden iç karışıklıklar ortaya çıkacak. Kitlesel yağma olayları başlayacak.
Suya sahip olmak için savaşlar çıkacak. Nil, Tuna ve Amazon nehirleri çevresi, savaş alanına dönecek. Tabii ki Türkiye de bu savaşlardan ister istemez nasibini alacak.
Su ve enerji kaynaklarını korumak için Japonya, Almanya, Kuzey Kore, Güney Kore, İran ve Mısır nükleer silah geliştirecek.
ABD ve Avrupa, kuraklığın 400 milyon insanı tehdit edeceği Afrika'dan kitlesel göç akınlarıyla boğuşacak. İskandinav ülkelerinden güneye göç başlayacak. 8200 yıl önce iklim değişikliğinin yol açtığı dev kitlesel göçün bir benzeri yaşanabileceği tahmin ediliyor.
İngiltere'de yayımlanan Independent gazetesinde yeralan başka bir habere göre, Amerikan, Avustralyalı ve İngiliz düşünce kuruluşlarınca ortaklaşa hazırlanan bir raporda, kuraklık, tarım üretiminde düşüş, su kıtlığı gibi sonuçlara yol açan küresel ısınmada geri sayımın başladığı ve 10 yıl içinde geri dönülemez noktaya gelinebileceği belirtildi.
Küresel ısınma belki bu raporlarda öngörüldüğü gibi olabilir ama atmosferdeki küresel ısınmadan önce dünyayı Ortadoğu'da ABD'nin başlatmaya çalıştığı "Armageddon" savaşı ısıtacak gibi görünüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024