logo
18 NİSAN 2024

"Dur ayağa azat ol ya tamam yan Azerbaycan"

27.05.2006 00:00:00


 

Nargin Adası Birinci Dünya Harbi'ne kadar katil ve hırsızların sürgün edildiği, kapatıldığı bir hapishaneydi. Ruslar Sarıkamış'ta esir aldıkları Türk zabitlerini buraya getirdiler. Esir zabitler ilk günden itibaren Bakü'deki zengin aileler tarafından hiç yalnız bırakılmadı.. Korunup kollandılar, bir kısmı da kaçırıldı.Sabir Bey Rüstemhanlı, Bakü'yü sevmez.."Rus verip yerini İngiliz alan,Bir pisin yerini başka pis salan.Kucaksız yaşayabilmeyen Bakü,Karabağ ölende ölmeyen Bakü" der..Karabağ'ın acısını yüreğinde hisseder..Azerbaycan'da bulunduğumuz beş gün 24 saat, yediden yetmişe herkesin yüreğinde, dilinde, fikrinde hep Karabağ vardı.Ama bir gerçek de var ki 15 seneye yakın zamandır Karabağ ile Karabağ'ı Ermenistan'a bağlayan "yeddi rayon"; Azerilerin üçte biri kadar olan Ermenilerin elinde. Azerilerin beşte biri Bakü ve güney sınırında "kaçgın"..3 Mayıs Türkçüler günü için oradaydık..İyi ki de oradaydık..Sen ey millet hiç Türkiye'de 3 Mayıs kutlamalarına devlet protokolünün katıldığını, organizasyon komitesi ve dışarıdan gelen misafirlerin Meclis İkinci başkanı tarafından kabul edildiğini duydun mu?Beş koca gün "Türkiyeli konaklar" olarak yere göğe sığdırılamadık.Sen ey millet, Türkiye'de Nuri Paşa için şimdiye kadar tek satır yazıldığını duydun mu?3 Mayıs 2006 gecesi Bakü "Düğün Evi"ndeki toyda Nuri Paşa için yazılmış şiir, bestelenmiş şarkı-marş dinledik.Nuri Paşa kim mi?Bilen eğer varsa, bilmeyenlere anlatsın..3 Mayıs 2006'nın o yürek dağlayan gecesi daha akşama dönmeden "Reşid Behbudov adına Mahnı Teatrı"nda düzenlenen törende bir şiir dinledik..Bir şiir, bir ağıt ancak böyle okunabilir.Gencecik Azeri kızı, Bakü Türk Anadolu Lisesi 9'uncu sınıf öğrencisi Gülnâre, Ozan Arif'in "YA KARABA?, YA ÖLÜM / BAŞKA YOLU YOK ARTIK" şiirini; öz şairinin bile okuya bilemeyeceği bir tarzda, koca sahnede bin kılığa girerek, sahnede ezilip sahneyi doldurarak, ağlayıp haykırarak, kendini, bizi, salonu ve bütün bir Azerbaycan'ı, bütün bir Türk dünyasını perişan ederek okudu.O küçücük kız büyüdü, kocaman oldu.Turan'a sığmadı.Tenzile Hanım Rüstemhanlı diyor ki;"Türk'e hakkın yerini nişan vermezler, hakk Türk'ün durduğu yerdir." İlâhi Tenzile Hanım?Peki, Türk'ün "durduğu yer" neresidir? Vatandır.O halde Karabağ vatandır.Babek Kalesi vatandır, Settar Han'ın diyarı, Şehriyarın şeheri vatandır.Kerkük-Kıbrıs-Mesta Karasu vatandır.Hakk Türk'ün durduğu yer ise;Karabağ-Kerkük-Kıbrıs-Karasu hakkımızdır.Turan hakkımızdır.Tam da Gökalp'in; "Vatan ne Türkiyedir Türklere ne Türkistan/ Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir Turan" dediği noktadayız.Gazi Mustafa Kemal'in; "Mevzubahis olan vatansa gerisi teferruattır" dediği noktadayız.Bir ay olmadı, Kıbrıs'taydık.. Okuyucu şimdi 70'ini geçmiş TMT'ci Osman Efe'nin, 11 yaşında bir çocukken duyduğu Atatürk'ün; "Ordular İlk hedefiniz Akdeniz'dir.İleri!" sözcüğünü nasıl yorumladığını anlattığımızı hatırlayacaktır."Küçük Osman eve gelir, başını ellerinin arasına alır ve başlar düşünmeye..Nasıl olur? Tera bir köy.. Tera Kıbrıs'ta bir köy. Kıbrıs denizin ortasında.. Kıbrıs Akdeniz'in ortasında.Atatürk nasıl gelecek? Gözünde hep Başkumandan Mustafa Kemal'in Sakarya'da atının üzerindeki fotoğrafı.O halde gelecek..Tera Kıbrıs'ta, Kıbrıs Akdeniz'in ortasında, Ama Atatürk, "Ordular İlk hedefiniz Akdeniz" dediyse, gelecek.Atıyla gelecek.." diye düşünür Osman..Daha bir ay olmadan, Türk dünyasının bir diğer ucunda Bakü'de bir akşam yemeğindeyiz..Şair, yazar, milletvekili, Elçibey'in bakanlarından Sabir "mellim" (Rüstemhanlı) da diyor ki;"Atatürk ölürken son sözü neydi? Saat kaç?Peki neden sordu saati?"Neden sordu ey okuyucu, hiç düşündün mü?Sabir "mellim" devam ediyor."Vatanım, milletim için neler yaptım şimdiye kadar? Daha yapacak neyim kaldı? Onları gerçekleştirecek, bitirecek zamanım var mı? diye düşündü, onun için saati sordu" diyor.Sen ey okuyucu Türkiye'de hiç böyle iki yorum duymuş muydun?Atatürk o rüzgâr gibi atıyla hiç Türkiye'de dolaştı mı? Yoksa her şey bir rüya mıydı?Türkiye'de sorumlular hiç saati merak etmezler mi? Saatleri var mı?Bakü'de "üreğimizi" bırakıp da geldik.İçimiz sızladı, içimiz acıdı. Bakü kuzeyinde Sumgayit'e bir başka dost evine gittik. Sovyet zamanında yapılmış "beş mertebeli" bir evde oturuyorlardı. Apartmanın önünde taştan yapılmış, çiçek ve bayrakla süslenmiş bir "bulak" vardı. Tam orta yerinde de 1994'de Karabağ'da şehit düşmüş bir gencin fotoğrafı..Yarım saatliğine çay içmeye geleceğiz dediğimiz halde sofralar düzenlenmişti.Pervane oldular.Misafirperververlikleriyle bizi ezdiler. Azerbaycan'da ilk defa gördüklerimiz bile kırk yıllık akrabamız gibi davrandı.Mahcup ettiler.Organizasyonu düzenleyen "Azeri-Türk Kadınlar Birliği Başkanı" Tenzile Hanım; "Ne mutlu tesadüf ki "diyor; "Birliğimizin onuncu yılı, 3 Mayıs Türkçüler Günü ile aynı güne denk geldi"..Yapma Tenzile Hanım.."Tesadüf" değil, "Mecburiyet", hâttâ "zaruret"..Hiç Tenzile Hanım'ın Birliği; 3 Mayıs'tan başka bir güne denk çatabiler miydi?Biz bütün kalbimizle Azerbaycan'ın "tamam yanmasını" değil, "ayağa kalkmasını" isteyenlerdeniz.Zaten Şehriyar da, yazının başlığına aldığımız mısralarının devamında; "Azadlıktır sana melhem / Bana derman Azerbaycan" der.Sen "hep" olasan gülüstan, "can" Azerbaycan! Hüseyin Mümtaz / Giresun Işık Gazetesi
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Çinlilerden 5G çıkarması
Teknoloji avcıları İstanbul'da buluşacak
'Almanya bizi kıskanıyor mu' dediniz?
Türkiye enflasyonda Nijerya'yı ikiye katladı
CHP parlamenter sistem hedefinden vaz mı geçti?
Yeni anayasada kritik düğüm
3 kişi gözaltına alındı
İşletme belgesi iptal edildi
'Sanki ülkeyi yöneteceklerini zanneden zavallılar'
CHP'ye seçim mesajı
TFF Başkanlığı için ilk aday çıktı
"Söz veriyoruz sizi mahcup etmeyeceğiz"
Milletvekili Bursalı'ya 'ıstakoz' tepkisi sürerken
Türkiye'deki fiyatları araştırdık
Cari işlemler 3.2 milyar dolar açık verdi
Temel neden: Altın ve enerji ithalatı
İhracatta 'miktar' arttı, 'değer' düştü
Emeğimiz daha ucuza gidiyor!
Nimbus Projesi ile İsrail ne yapmak istiyor?
Google çalışanları protesto etti
Sivas-İstanbul yüksek hızlı tren seferleri başlıyor
7 saat 18 dakika sürecek
Selvi'den dikkat çeken Kavala çıkışı
'Türkiye'ye ne yararı var?'
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Çinlilerden 5G çıkarması
Teknoloji avcıları İstanbul'da buluşacak
'Almanya bizi kıskanıyor mu' dediniz?
Türkiye enflasyonda Nijerya'yı ikiye katladı
CHP parlamenter sistem hedefinden vaz mı geçti?
Yeni anayasada kritik düğüm
3 kişi gözaltına alındı
İşletme belgesi iptal edildi
'Sanki ülkeyi yöneteceklerini zanneden zavallılar'
CHP'ye seçim mesajı
TFF Başkanlığı için ilk aday çıktı
"Söz veriyoruz sizi mahcup etmeyeceğiz"
Milletvekili Bursalı'ya 'ıstakoz' tepkisi sürerken
Türkiye'deki fiyatları araştırdık
Cari işlemler 3.2 milyar dolar açık verdi
Temel neden: Altın ve enerji ithalatı
İhracatta 'miktar' arttı, 'değer' düştü
Emeğimiz daha ucuza gidiyor!
Nimbus Projesi ile İsrail ne yapmak istiyor?
Google çalışanları protesto etti
Sivas-İstanbul yüksek hızlı tren seferleri başlıyor
7 saat 18 dakika sürecek
Selvi'den dikkat çeken Kavala çıkışı
'Türkiye'ye ne yararı var?'

2 aydır İstanbul Havalimanı'nda yaşıyordu, bir ret daha yedi

Kanada'da oturum süresinin dolmasının ardından vize başvurusu kabul edilmeyince İstanbul Havalimanı'nda yaşamaya başlayan İranlı Dr. Shiva Kaviani, bir aydır Silivri'deki Geri Gönderme Merkezi bekliyor
17.04.2024 17:13:00 / Güncelleme: 17.04.2024 17:18:04
İHA
2 aydır İstanbul Havalimanı'nda yaşıyordu, bir ret daha yedi
2 aydır İstanbul Havalimanı'nda yaşıyordu, bir ret daha yedi
Kanada'da oturum süresinin dolmasının ardından vize başvurusu kabul edilmeyince İstanbul Havalimanı'nda yaşamaya başlayan İranlı Dr. Shiva Kaviani, bir aydır Silivri'deki Geri Gönderme Merkezi bekliyor. İranlı akademisyenin bu süreçte Kanada'ya bir vize başvurusu daha yaptığı ancak bu başvurusunun da reddedildiği öğrenildi.

Kanada'nın Toronto şehrinde yaşayan İranlı akademisyen Dr. Shiva Kaviani, oturum süresinin dolmasının ardından vize başvurusunda bulunmak üzere ülkesi İran'a geri dönmüş ve buradan Kanada'ya gitmek için vize başvurusunda bulunmuştu. Vize başvurusuna ret cevabı alan Kaviani, bunun üzerine geçtiğimiz ocak ayında Gürbulak Sınır Kapısı üzerinden Türkiye'ye giriş yapmıştı. Ancak vize reddi alan akademisyen, Kanada'ya gidememiş ülkesine de gitmek istemeyince İstanbul Havalimanı'nda yaşamaya başlamıştı. İki ay boyunca havalimanında yaşayan ve çalışanların yardımcı olduğu Kaviani, ardından Silivri'deki Geri Gönderme Merkezi'ne teslim edilmişti.

Geri Gönderme Merkezinde kalıyor

Silivri'de bulunan Göç İdaresi Başkanlığına bağlı Geri Gönderme Merkezine götürülen İranlı akademisyen bir aydır burada kalıyor. Yetkililer akademisyenin durumu konusunda İran ve Kanadalı ilgililer ile bir görüşme yaptı. Kanada, İranlı Dr. Shiva Kaviani'nın yeniden yaptığı vize başvurusunu kabul etmedi. Akademisyen de ülkesi İran'a geri dönmek istemediğini yetkililere bildirdi.

Yargıtay Başkanı 19. turda da seçilemedi

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 19. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı

17.04.2024 11:29:00 / Güncelleme: 17.04.2024 11:34:04
AA
Yargıtay Başkanı 19. turda da seçilemedi
Yargıtay Başkanı 19. turda da seçilemedi

Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla doldu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay üyeleri 25 Mart Pazartesi sandık başına gitti.

Seçimin ilk 18 turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması üzerine bugün 19. tur oylaması yapıldı.

Oylama sonucu Mehmet Akarca 113, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ise 138 oy aldı. Seçime katılım 325 olarak kayıtlara geçerken, 11 boş oy kullanıldı, 63 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 20. tur oylamayla devam ediliyor.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor. 

Görevi başında kalp krizi geçiren uzman çavuş şehit oldu

Kastamonu'da görevi başında kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Jandarma Uzman Çavuş Muhammet Eyüp Kolukısa için tören düzenlendi. Uzman çavuşun annesi, oğlunun fotoğrafını öperek Türk bayrağına sarılı tabutun başında gözyaşı döktü.
17.04.2024 11:05:00 / Güncelleme: 17.04.2024 11:08:44
İhlas Haber Ajansı
Görevi başında kalp krizi geçiren uzman çavuş şehit oldu
Görevi başında kalp krizi geçiren uzman çavuş şehit oldu
Kastamonu'da, Pınarbaşı İlçe Jandarma Komutanlığında görevli Jandarma Uzman Çavuş Muhammet Eyüp Kolukısa, görevi başında kalp krizi geçirdi.

Silah arkadaşlarının yardımıyla önce Pınarbaşı İlçe Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Muhammet Eyüp Kolukısa, ilk müdahalesinin ardından Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Uzman Çavuş Kolukısa, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

Jandarma Uzman Çavuş Muhammet Eyüp Kolukısa için Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı'nda tören düzenlendi. Törene Kastamonu Valisi Meftun Dallı, Kastamonu Belediye Başkanı Hasan Baltacı, Kastamonu İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Zafer Özden, Kastamonu İl Emniyet Müdürü Kayhan Ay, Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Burak Livan, Kolukısa'nın silah arkadaşları ile ailesi katıldı.



Tören sırasında Jandarma Uzman Çavuş Muhammet Eyüp Kolukısa'nın özgeçmişi okundu. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından Kastamonu İl Müftüsü Bekir Derin tarafından dua edildi. Duadan sonra Kolukısa'nın cenazesi, toprağa verilmek üzere Gaziantep'e uğurlandı.

Törende Kolukısa'nın ailesi gözyaşlarına hakim olamadı. Anne Kadriye Kolukısa, oğlunun fotoğrafını öperek Türk bayrağına sarılı tabutun başında gözyaşı döktü.

Abdülkadir Selvi'den dikkat çeken Osman Kavala ve 'Gezi sanıkları' çıkışı

"Osman Kavala'nın hapiste tutulmasının, Gezicilerin yıllarca hapiste yatacak olmasının Türkiye'ye ne yararı var?"
17.04.2024 10:45:00
Haber Merkezi
Abdülkadir Selvi'den dikkat çeken Osman Kavala ve 'Gezi sanıkları' çıkışı
Abdülkadir Selvi'den dikkat çeken Osman Kavala ve 'Gezi sanıkları' çıkışı
Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, 31 Mart seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yeniden seçim zaferleri kazanmasını sağlayacak bir reçete sunacağını belirterek, "Strateji heyetinin tartıştığı noktalardan biri de AK Parti'nin yeniden reformcu kimliğine dönmesi oldu. Bu, Türkiye'yi de rahatlatacak bir adım olur. Osman Kavala'nın hapiste tutulmasının, Gezicilerin yıllarca hapis yatacak olmasının Türkiye'ye ne yararı var? AK Parti'ye ne fayda sağlıyor? Artık iklimin değişmesi ve baharın gelmesi gerekiyor" diye yazdı.

AKP'yi AKP yapan formülün "ekonomiyi büyüt, özgürlükleri genişlet" olduğunu kaydeden Selvi, "Yeniden reformcu kimliğine dönmüş bir AK Parti ve Avrupa Birliği hedefine yürüyen bir Türkiye. Görün o zaman ekonomi nasıl coşar" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, 'Türkiye'nin Soros'u' demişti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet verilmesiyle ilgili olarak, "En son bir zat ile ilgili verilen karar bazı çevreleri rahatsız etti. Bu adam Türkiye'nin Soros'uydu. Gezi Olayları'nın perde arkası koordinatörüydü." ifadelerini kullanmıştı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.