logo
19 NİSAN 2024

Ehl-i Beyt'in kadın modeli Hz. Fâtıma

03.12.2011 00:00:00
Hz. Fâtıma Ehl-i Beyt'in kadın modelidir. Hz. Fâtıma'nın hayatını incelediğimizde onun pek çok vasfı olmasına rağmen, en dikkat çekeni doruk noktadaki kulluğudur. Bu vasıf onu Hz. Peygamber terbiseyinde yetişen büyük bir İslam önderi de yapmıştır.

 

Hz. Fâtıma Ehl-i Beyt'in kadın modelidir. Hz. Fâtıma'nın hayatını incelediğimizde onun pek çok vasfı olmasına rağmen, en dikkat çekeni doruk noktadaki kulluğudur. Bu vasıf onu Hz. Peygamber terbiseyinde yetişen büyük bir İslam önderi de yapmıştır. Ona ilk terbiyesi Hz. Muhammed tarafından verilmiş, evlilik hayatında da eşi Hz. Ali (a.s.) ve yine Hz. Peygamber tarafından bu eğitim devam etmiştir. Onun kulluğuyla ilgili olarak Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur; "Allah, kızım Fâtıma'nın kalbini ve azalarını öyle imanla doldurmuştur ki, Allah'ın itaati için kendisini bütün meşguliyetlerden uzak tutmaktadır." Hadislerde mübarek babası onun için, "O insan sûretinde bir huridir" demiştir. Evet Hz. Fâtıma bedeni bu dünyada dolaşan ama ruhu Allah ile beraber olan, O'nun aşkıyla beslenen ve yaşam bulan bir huridir. Resûlullah Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Kızım Fâtıma Hz. Adem soyundan bir huridir, ne hayız olur ne de nifas." Onun Fâtıma diye adlandırılması Allah'ın onu ve sevenlerini ateşten kestiği, ayırdığı içindir. Son ve en büyük peygamberin kızı ve soyunu devam ettiren insandır. Hz. Fâtıma Ehl-i Beyt neslini devam ettiren mü'minedir. Ve gerçek hikmetini Cenab-ı Hak bilir ancak bize göre o bu pak nesli dünyaya getirmek ve yetiştirmek için var edilmiş bir kadındır. En önemli Sünni kaynaklardan Sahih-i Buhari'de şöyle kaydedilmiştir: "Resûlullah, bir gün Hz. Ali, Hz. Fâtıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin ile oturduğu bir sırada buyurmuştur ki: "Allah'ım bunlar Benim Ehl-i Beyt'imdir. Allah'ım, onlarla düşman olanlarla düşman ol, dost olanlarla da dost ol." Ümmü Seleme'den de şöyle rivayet edilmiştir ki: "Ben Resûlullah'ın şöyle buyurduğunu duydum: "Mehdi Fâtıma'nın evladlarından olan Benim ıtretimdendir."Hz. Fâtıma dünya kadınlarının efendisidirO ve ailesinin yetiştirdiği imamlar peygamber şahsında canlanan Kur'an örneğinin yaşayan numuneleri olmuşlardır. Onda bir insanda görülebilecek ahlaki üstünlük hallerinin tamamı zuhur etmiş ve varlık alemine bir daha gelmeyecek mü'mine timsali ortaya çıkmıştır. Hz. Fâtıma dünya kadınlarının efendisidir. Beş vakit namazlarını kılan, Ramazan ayında oruç tutan, Allah'ın evini ziyaret eden, malının zekatını veren, kocasına itaat eden ve Ali'yi (a.s.) seven her kadın, Hz. Fâtıma'nın şefaati ile cennete girecektir. Hz. Fâtıma dünya kadınlarının en üstünüdür. "Ya Resûlallah, Fâtıma (a.s.) sadece kendi asrının mı en üstünüdür?" diye soruluduğunda, Hz. Peygamber şöyle buyurdular: "Kendi asrının üstünü olan Meryem'dir. Kızım Fâtıma ise geçmiş ve gelecekteki bütün kadınların en üstünüdür" buyurmuştur. O, Hz. Peygamberin parçası, temizliğine Cenab-ı Hakkın şahitlik ettiği mü'minedir. Cahiliye âdetlerine göre bir kadının, satın alınan mallardan bir farkının olmadığı bir dönemde İslam'ın kadına verdiği değerin canlı bir örneği olmuştur. Öyle ki, Hz. Fâtıma İslam'ı asıl kaynağından, vahiy yolundan öğrenmiş ve adeta bu öğrendiklerini diğer mü'mine kadınlara da aktarmak, Ehl-i Beyt mantığını yaşatmak için yetiştirilmiştir. Toplumun genelinin okuma-yazma bilmediği bir dönemde, o kendini yetiştirmiş ve babasının rıhletinden sonra yaşanan olaylarda gördüğümüz gibi, inandığı hakikatler ile ilgili olarak ümmeti ayıktıracak heyecanlı hutbeler irad edecek kadar da bilgi sahibi olmuştur. Bir mücadele örneği olarak Hz. FâtımaBabasının, sağlığında kendisine verdiği Fedek arazisi Hz. Peygamberin rıhletinden sonra birinci halife tarafından elinden alınmıştır ve yine Hz. Peygamberin Gadir Hum günü halife ilan ettiği eşi Hz. Ali'nin hilafeti ümmet tarafından kabul görmemiştir. Bu iki olay karşısında büyük bir savunma yapan Hz. Fâtıma, hilafet konusu hakkında Medine Mescidi'nde irad ettiği hutbede şunları buyurmuştur: "Başkasının devesini damgaladınız yani sizin malınız olmayan hilafeti gaspettiniz. Onu sizin olmayan bir çeşmenin başına getirdiniz. Halbuki Gadir Hum'daki biatinizden fazla bir zaman geçmemiştir."Hasta yatağında ziyaretine gelen kadınlara şunları söylemiştir: "Yazıklar olsun onlara, hilafeti risalet kökünden, nübüvvet temelinden, Ruhu'l-Emin'in (Cebrai'lin) indiği evden, din ve dünya işlerinde âlim olanın elinden çıkardılar. Bilin ki, bu apaçık bir hüsrandır."Fedek hurmalığı ile ilgili olarak şunları buyurmuştu: "Mesele yağmalamaksa, öyle ise Fedek'i de alın, onu hilafet devesinin arkasına yükleyip götürün ve fakat şunu bilin ki, onun sırtı ağır olacak, ayakları aşınacak, kusuru kalacak ve sizin için bir yüz karası olacaktır."Hz. Fâtıma, İslam'ın en önemli savunucusu olmuş, Kur'an ve Sünnet mecraından çıkarılmak istenen din üzerinde oynanmak istenen oyunlara karşı ümmeti ayıktırmaya çalışmıştır. Burada, İslam'ın kadını ne noktada görmek istediğine de değinmek gerekir. Bazı çevrelerde "İslam, kadının özgürlüğünü kısıtlıyor" denilerek eleştiriler getirilmektedir. Oysa, bizzat Hz. Peygamberin kızı Hz. Fâtıma'da görüyoruz ki, İslam, kadını yüceltmekte, İslam'ı anlatan bir mürşide olarak kabul etmektedir. Ayrıca davanın savunulmasında aktif rol oynayan ve savaş meydanında bile yer almasına izin veren bir yaklaşımdadır.Eğitimini bizzat Resûlullah yapmıştırİslam'ın koyduğu ölçü kadının nezaketine, naifliğine, namusuna ve saygınlığına zarar getirmeyecek bir konumda olmasıdır. Bir kişi esas manada kulluk ile vazifelidir ancak toplumda yer aldığı noktalar kulluğunu ilerletebilecek şekilde olmalıdır. Hayatının aşamalarını değerlendirdiğimizde, babası Resûlullah'ın yanında geçirdiği çocukluk ve ilk gençlik yılları onu vazifesine hazırlamış, İslam'ın çetin geçen ilk yıllarındaki mücadelele babasının yanında göğüs gerecek olgunuluğa eriştirmiştir. Hz. Fâtıma 3 yıl süren boykot döneminde babasının her zaman yanındaydı. 8-10 yaşlarında müşriklerin Mescid-i Haram'da babasının katli için plan kurduklarını duydu ve hemen eve dönerek düşmanın aldığı kararı babasına haber verdi. Mekke'den Medine'ye hicret edildiğinde, o da babasının peşinden Hz. Ali'nin (a.s.) getirdiği kafile ile Medine'ye ulaşmış ve onu yalnız bırakmamıştır. Dahası, Hz. Peygamber ile beraber savaşlara katılmıştır. Uhud Savaşı'nda Hz. Peygamberin savaş sonrasında kan içinde kalan mübarek yüzünü o temizlemiştir. Rivayete göre, Resûlullah'ın yüzünden akan kanı eliyle alıp havaya savuruyor bir damlası bile yere düşmüyordu. Bir yanda kanı silerken, bir yanda çığlık atarak şöyle diyordu: "Resûlullah'ın yüzünü kanatanlara Allah'ın gazabı daha da arttı."Savaş meydanlarında da o vardıHz. Fâtıma Hendek Savaşı'nda da babası, eşi ve oğulları ile hendek kazımında mücadele etmiştir. Yine Sünni kaynaklardan Taberi'de yer alan, Hz. Ali'den bir rivayette, "Biz Resûlullah ile beraber hendek çukurunda idik ki, Fâtıma, Resûlullah'a bir parça ekmek getirdi ve ekmeği ona uzattı. Resûlullah, 'Nedir bu?' diye sorduğunuda, Fâtıma (a.s.), 'Çocuklarım için pişirdiğim ekmeğin bir parçasını sana getirdim' dedi. Resûlullah onu yiyerek şöyle buyurdu: Kızım bu ekmek 3 günden sonra babanın yediği ilk yiyecektir."Mekke'nin fethedildiği gün, babasının çadırında ona hizmet eden yine Hz. Fâtıma idi. Veda Haccı'nda babasıyla olan Hz. Fâtıma, Peygamber Efendimiz son nefeslerini verirken de eşi Hz. Ali, oğulları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin ile beraber o acı olaya tanık olmuştu. Ehl-i Beyt, İslam'ı yaşayan canlı numuneler olduğuna göre, Hz. Fâtıma'nın hayatında da ümmetin örnek alması gerek pekçok Kur'an ve İslami hakikat mevcuttur. Bunlardan biri de aile hayatı kurmasıdır. Hz. Fâtıma ile Hz. Ali'nin evliliği, evlenme sırasında yaşananlar, çeyizindeki sadelik, düğün yemeği ve evlendiği gece hakkında Sünni ve Ehl-i Beyt kaynaklarında detaylı bilgiler bulunmaktadır. Burada, dinimizin evlilik sırasında eşlerin birbirlerine karşı vazifeleri ve hakları ile ilgili önemli detaylara ulaşmak mümkündür. Eşi Hz. Ali (a.s.) ile evlenmesi bizzat Cenab-ı Hakkın emri ile olmuştur. Evlilik hayatı boyunca da eşine en güzel şekilde hizmet etmiştir. Bir gün Hz. Ali, Hz. Fâtıma'ya şöyle dedi: "Ya Fâtıma, evde yiyecek birşey var mı?" Hz. Fâtıma, "Hayır. Allah'a and olsun ki, 3 gündür çocuklarım açtırlar, kendim de bir şey yemedim." Hz. Ali, "Neden bana söylemedin?" dediğinde de, Hz. Fâtıma, "Babam Resûlullah sizden bir şey istememi nehyetmiştir ve buyurmuştur ki: Amcam oğlundan asla bir şey isteme, bir şey getirdiğinde al, aksi takdirde ondan bir şey isteme."Vefatına kadar zorlu bir hayat yaşadı.Hz. Fâtıma Resûlullah'ın rıhletinin hemen ardından çıkan hilafet tartışmalarında da eşi Hz. Ali'yi hiç yalnız bırakmamıştır. Hz. Fâtıma'nın Hasan, Hüseyin, Zeyneb, Ümmü Gülsüm ve Muhsin olmak üzere 5 evladı olmuş ancak Muhsin biat günü yaşanan acı olaylarda karnında vefat ederek ölü doğmuştur. Hz. Fâtıma'nın hayatı vefatına kadar hep zorluklarla geçmiştir. Hz. Enes'ten rivayet edildiğine göre, bir gün Hz. Bilal sabah namazına geç kaldı. Resûllullah ona dedi ki: "Niçin geç kaldın?" O da cevaben dediki: "Fâtıma'ya uğradım, buğday öğütüyordu, çocuğu da kucağında ağlıyordu. Dedim ki: 'İstersen ben senin yerine buğday öğüteyim. Sen de çocuğu sustur ya da istersen ben çocukla ilgileneyim sen buğday öğüt.' Bana, 'Ben oğluma daha şefkatli davranırım' dedi ve ona yardım ettim, bu yüzdende geç kaldım." Resûlullah, "Sen ona acıdın, Allah da sana merhamet etsin" buyurdu. Evlatlarının ve özellikle Hz. Peygamberin "oğullarım" dediği Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i en güzel şekilde yetiştirmiş, üzerine titremişti. Çok merhametli, sevgi dolu olmasına rağmen Kadir gecesinde sabaha kadar uyumalarına izin vermeyecek kadar da ibadet hayatlarına dikkat etmiştir. Yetiştirdiği evlatlar İslam'ın yayılmasında ve muhafazasında örnek kahramanlar olmuşlardır. Bu neslin devamı İslam'ı bugüne kadar bozulmadan muhafaza eden imamlardır. Sonuç olarak biz diyoruz ki, Ehl-i Beyt İslam'ın yaşam tarzıdır. Hz. Fâtıma, Hz. Peygamber'e hal ve hareketlerinde en çok benzeyen kişi olarak Ehl-i Beyt'in özüdür. Allah, bizleri Ehl-i Beyt'in yolundan ayırmasın ve şefaatlerine nail eylesin.
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı

İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden birinin daha naaşına ulaşıldığını bildirdi

19.04.2024 12:15:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:19:14
AA
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Bayraktar, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, maden sahasındaki arama çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kazanın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bu yana arama çalışmalarının aralıksız devam ettiğini anımsatan Bayraktar, "Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmaları neticesinde bu sabah bir işçi kardeşimize daha ulaştık. Kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm canlarımıza ulaşana kadar yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, 5 Nisan'da da İliç'te maden ocağında toprak altında kalan bir işçinin naaşına ulaşıldığını bildirmişti.

Cenaze Adnan Keklik'e ait

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AA muhabirine, Sabırlı Deresi bölgesinde ulaşılan cenazenin Adnan Keklik'e ait olduğunu belirterek, aileye başsağlığı diledi.

Aydoğdu, bölgedeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade etti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında 9 kişi kaybolmuş ve 5 Nisan'da işçilerden Uğur Yıldız'ın cenazesine ulaşılmıştı. 

Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

İstanbul merkezli 6 ilde düzenlenen ve Dilan Polat ile eşi Engin Polat'ın da tutuklandığı soruşturma kapsamında, 16 şüphelinin "vergi usul kanuna muhalefet" suçundan tahliyesine karar verildi

19.04.2024 12:08:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:14:38
AA
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Engin Polat ve Dilan Polat'ın aralarında olduğu 16 şüpheli hakkında "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet" ile "suç örgütü kurma ve üye olma" suçlarından yürütülen soruşturma sürüyor.

Soruşturma kapsamında, aylık tutukluluk incelemesi yapan sulh ceza hakimliği, 16 şüphelinin "vergi usul kanununa muhalefet" suçundan tahliyesine karar verdi.

Hakimlik, şüphelilerin "suç örgütü kurma ve üye olma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarından ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

Ne olmuştu?

İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım'da ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Soruşturma kapsamında daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili MASAK ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki 3 firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.

Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada ise Engin Polat'ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa'da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.

Soruşturma kapsamında çalışmalarını sürdüren ekipler, Dilan ve Engin Polat'a ait bir medikal şirketin Ankara'da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.

Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu'nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16'sı tutuklanmıştı.

Hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti.

Soruşturma kapsamında, Dilan Polat'ın 2019'da "şampiyonlar ligi" adıyla sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafta yer alan bazı kişiler kimlikleri tespit edilip soruşturmaya dahil edilmiş, savcılık, sosyal medya fenomeni olan bu kişiler hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirilmesini talep etmişti.

Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği, sosyal medya fenomenleri Eylül Öztürk Özkan, Feyzanur Başar, İleyda Topal, İlke Ela Göz, Kadir Yiğit, Mervenur Korkut, Muhammet Oğuz Başar, Murat Yiğit, Nurgül Yiğit, Tolunay Topal, Tuğba Demirhan, Yavuz Selim Korkut, Habip Özsefil, Huri Özsefil ve Özge Duman'a yurt dışına çıkış yasağı getirmişti. 

Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu

Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde 29 yıl önce terör örgütü PKK tarafından şehit edilen dönemin Belediye Başkanı Kemal Tekin'in oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde belediye başkanı seçildi. Tekin, babasının ilkeleri doğrultusunda Nazımiye halkına hizmet etmenin birinci amaçları olduğunu söyledi.
19.04.2024 10:02:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:17:27
İhlas Haber Ajansı
Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu
Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu
Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde 3 dönem belediye başkanlığı yapan Kemal Tekin, 7 Nisan 1995'te ilçedeki evinde terör örgütü PKK mensuplarının saldırısı sonucu şehit edilmişti.



Aradan geçen 29 yılın ardından oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde tüm rakiplerini geçerek CHP'den Nazımiye Belediye Başkanı seçildi.

Mazbatasını alarak göreve başlayan 41 yaşındaki Ali Emrah Tekin, son seçimlerde Nazımiyelilerin büyük çoğunluğunun kendisini tercih etmesinden mutluluk duyduğunu belirterek, 'Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tabi bu seçimlerin bizim açımızdan şöyle özel bir durumu var. Bir seçim olmasının ötesinde benim ve ailem için farklı bir anlam ifade ediyordu. Şöyle ki 29 yıl önce maalesef terör saldırısı sonucu yine Nazımiye Belediye Başkanlığı görevini yürüten babam şehit edilmişti. Dolaysıyla Nazımiyeli hemşehrilerimiz aradan geçen 29 yıla rağmen tekrar bu anlamda bizi destekleyerek yaşanan bu olaya verdikleri tepkiyi göstermiş oldular. Duygusal anlamda da bizim için önemli bir durumdu' dedi.



''29 yıl sonra bayrağı teslim aldık''

Babasından devraldığı görevi layıkıyla yürütmenin gayreti içinde olacağını belirten Tekin, 'Babam iyi bir insandı. Her zaman hemşehrilerinin iyiliği, güzelliği anlamında çalışmalar yürüttü. Dolasıyla biz 29 yıl sonra bu bayrağı teslim alarak aynı şekilde, babamın tavsiye verdiği şekilde bu yetkiyi hemşehrilerimizin yararına olacak şekilde kullanmaya devam edeceğiz' diye konuştu.



İlçenin küçük ve kısıtlı imkanlara sahip olduğuna vurgu yapan Başkan Tekin, 'Bugüne kadar bu kısıtlı kaynakların sebep olduğu borçlanma da söz konusu. Bunların bir şekilde çözülmesi için aday olduk. Bunların hepsinin aşılarak Nazımiyeli hemşehrilerimize daha kaliteli hizmet sunmak adına adaydık adaylığımız başkanlığa dönüştü. Dolayısıyla bütün enerjimizi bundan sonra bu anlamda harcamış olacağız. Hem kaymakamlığımız hem valiliğimizden destek alacağız inşallah. Onun dışında Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden halkçı belediyecilik anlayışı doğrultusunda destek almayı bekliyoruz, umuyoruz. İlçemiz için iki kıymetli değerimiz var. Biri rahmetli Kamer Genç biri de bir önceki genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu. Bu iki değeri var etmiş bir ilçeyiz. Genel başkanımız Özgür Özel'in de desteğiyle ilçemizi yeniden yaşanabilir, tersine göçü sağlayabilecek bir duruma getirmek istiyoruz. Bu anlamda partimizin büyük katkı sunacağını biliyoruz. Onun özgüveni içerisindeyiz' şeklinde konuştu.

Kaçak kazı ihbarına giden ekipler yere gömülü mühimmat buldu

Van'ın İpekyolu ilçesi kırsalında define avcılarının kazı yaptığı ihbarı üzerine olay yerine giden jandarma ve emniyet personeli, yere gömülü vaziyette mühimmat ele geçirdi.
19.04.2024 09:41:00
İhlas Haber Ajansı
Kaçak kazı ihbarına giden ekipler yere gömülü mühimmat buldu
Kaçak kazı ihbarına giden ekipler yere gömülü mühimmat buldu
Edinilen bilgiye göre olay, İpekyolu ilçesine bağlı Kevenli Mahallesi kırsalında dün sabah saatlerinde gerçekleşti.

Kırsal alanda kazı yapan define avcılarının ihbarı vatandaşlar tarafından jandarma ekiplerine bildirildi.

Erek Dağı eteklerindeki alana giden jandarma ekipleri, yere gömülü vaziyete mühimmat tespit etti.

Jandarmanın ardından görevi emniyet ekipleri devraldı.

Bölgede güvenlik önlemi alan ekipler, içerisinde patlayıcı malzemenin de bulunduğu alanda çalışma başlattı.

Ekipler çalışmanın ardından kazı alanındaki mühimmatı ele geçirdi.

Bölgede kim ve kimlerin kazı yaptığı araştırılırken olaya ilişkin soruşturma sürüyor.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.