Türk Tarihi Kurumu (TTK) Yayınlarından çıkan, Dr. Ferudun Ata tarafından kaleme alınan "İşgal İstanbulunda Tehcir Yargılamaları" isimli kitap, Ermeniler'in soykırım tezlerinde kanıt olarak ileri sürdüğü "Divanı Harbi Örfi" yargılamalarının içyüzünü gözler önüne seriyor.Yargılamalar tarafsız değilKitapta, Osmanlı Devleti'nin tehcirin sebeplerini araştırmak ve doğuda meydana gelen olaylarda Müslüman suçluların ve Ermeni çetecilerin paylarına düşen sorumluluğun derecesini ortaya çıkarmak üzere tarafsız ülkelerin yargıçlarından oluşan bir komisyon kurma girişiminin, İngiliz ve Fransızlar tarafından engellendiği belirtilirken, İtilaf Devletleri'nin baskısıyla kurulan bu olağanüstü mahkemelerde, yargılamaların tarafsız yapılmadığı tutanaklardan alıntılarla kanıtlanıyor.Devlet işgalcilerin kontrolündeydiEsere göre, Osmanlı Devleti'nin Mondros Mütarekesi'ni imzalayarak 1. Dünya Savaşı'nı mağlup bitirmesinin ardından, İtilaf Devletleri Osmanlı Devleti'ni kontrolü altına almış, Osmanlı hükümetleri bu devletlerin her istediklerini yerine getirir bir duruma düşmüştü. Ermeniler'i kullanarak emellerine ulaşma çabasına içine giren İtilaf Devletleri, "Ermeni ve Rumlar'ın tehcir sırasında 'katliama' tabi tutuldukları iddiasıyla buna sebep olanların tutuklanarak yargılanmaları"nı istediler.Belge bulamadılarBu devletler, Osmanlı arşivlerini ele geçirerek, harp sırasında Ermeniler'in "ölüme" gönderildiğine dair bir ipucu aramalarına, ancak Türkler'i harp suçlusu olarak yargılamalarına yardım edecek bir belge bulamamalarına rağmen, Osmanlı hükümetlerine baskı yaparak, Divanı Harbi Örfi mahkemelerinin kurulmasını ve böylece sevk sırasında görev alanların cezalandırılmalarını sağladılar. Göç edenlere para verildiKitapta, tehcire tabi tutulan Ermeniler'den birçoğunun tekrar evlerine döndüğü, bu kişilere ev ve arazilerinin geri verildiği belirtilerek, bunun Anadolu gezisine çıkan General Harbord'un raporunda da teyit edildiği anlatılıyor. Osmanlı Devleti'nin "zaruri sebeplerle sevk etmiş olduğu Ermeni, Rum ve Arapları başıboş kendi hallerinde ölüme terk etmediği, buraya gönderdiği ailelere savaş şartlarına rağmen aylık 5060 lira yevmiye vermek suretiyle geçimlerini sağlamalarına yardımcı olduğu" kaydediliyor. Osmanlı Devleti'nin 1. Dünya Savaşı'nın başlangıcından bitimine kadar geçen sürede, göç eden gruplara harcanmak üzere 120 milyon kuruş tahsis ettiği, bunun 96 milyon 610 bin kuruşunun harcandığı, bu paradan geriye kalan 29 milyon 390 bin kuruşun ise Ermeni ve Rumlar'dan memleketlerine gidemeyecek kadar güçsüz olanlara verilmeye devam edilmesinin kararlaştırıldığı belirtiliyor. Kitaba göre, Osmanlı hükümetinin dönüşüne izin verdiği Ermeniler'i kıt imkanlarla en iyi şekilde yerleştirmesine ve mallarını iade etmesine rağmen, İtilaf Devletleri ve özellikle İngiltere, iskan ve malların iadesi meselesini Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışmak için önemli bir koz olarak kulandı.İngilizlerin baskısıİstanbul'daki İngiliz Yüksek Komiseri "suçlu" gördüğü Türkler'i yakalatmak ve bir an evvel ceza vermek için hem padişaha hem de hükümete baskı yapıyordu. Ancak, suçluların cezalandırılması için takip edilmesi gereken prosedür uzun bir yoldu. Bu nedenle süratli ve kesin kararların alınacağı bir mahkemenin acilen kurulması gerektiği düşünüldü. Bağımsız yargıçlar istenmediBu arada eserde, dönemin Osmanlı hükümetinin sorumluların tespiti için bağımsız yargıçlardan oluşan bir komisyon kurulması yönündeki girişiminin İngiliz ve Fransızlar tarafından engellendiği de anlatılıyor.Türkler'in zalim değil, mazlum mevkiinde olduğunu göstermek isteyen Tevfik Paşa hükümetinin, tarafsız devletlerden ikişer yargıç talep ettiği belirtilirken, "Çünkü Ermeni taraftarları Divanı HarbiÖrfi mahkemeleri kurulmuş olsa bile Türklerin yargılama sırasında tarafsız davranmayacağı iddialarını devamlı dile getirmekteydiler" deniliyor.Tehcirin sebeplerini araştırmak, doğuda meydana gelen kanlı olaylarda Müslüman suçluların ve Ermeni çetecilerinin kendi paylarına düşen sorumluluğun derecesini ortaya çıkarmak üzere kurulacak komisyona katılmaları için İsveç, Hollanda, İspanya ve Danimarka hükümetlerine bir nota verilir. "Fakat, İngilizler Osmanlı Devleti'nin bu teşebbüsünü engellemekte gecikmedi. Çünkü tarafsız ülkelerin yargıçları Ermenilerin iddialarının aksini ispat edebilirdi" denilen eserde, bu nedenle İngiltere ve Fransa'nın ortak çaba sarf ederek, Tevfik Paşa hükümetinin bağımsız yargıçları ülkeye getirme gayretlerini boşa çıkarttıkları ifade ediliyor.Mustafa Kemal'i de bu mahkeme yargıladıEserde, şu hususlara dikkat çekiliyor: "Bunun en açık ispatı, söz konusu bu mahkemelerin bir müddet sonra Mustafa Kemal Paşa dahil, milli mücadeleye destek veren herkesi yargılayacak olmasıdır. Ayrıca Ermeni taraftarları, bu fırsattan istifade diyerek, sözde 'Ermeni katliamı'nın sadece ittihatçılar tarafından değil, bütün bir millet tarafından gerçekleştirildiği iddialarını da dile getirerek, Türk milletinin tamamını suçlama gayretine girişmişlerdir."