Tuzla'daki zehirli varil olayını bir hafta sakız gibi çiğnedik; tadı kaçınca bir kenara attık. Doğal olarak da halk sağlığını tehdit eden ve çevreyi katleden bu olaylara "dur" deme fırsatını elimizden kaçırdık. Bugün en az Tuzla'daki zehirli variller kadar "vahim" bazı iddiaların yer aldığı yeni bir dosyayı açmak istiyorum... Biliyorsunuz; İstanbul'un her iki yakasında da çok sayıda taş, kum ve kömür ocağı var. Bunların önemli bir bölümü de İstanbul'un içme ve kullanma suyunun sağlandığı Kemerburgaz ve Ömerli su havzalarında...Bu ocaklardan ekonomik ömrünü dolduranlar uzunca bir süredir Çevre ve Orman Bakanlığı'nın kontrolünde "doldurulup", ormanlık alana dönüştürülüyor.Ne güzel değil mi? Delik deşik edilmiş dağların yerine, yemyeşil ormanlarla kaplı bir cennet yaratıyoruz...İyi de; gerçekler acaba böyle mi?Acaba; maden ve taş ocaklarından ormana devşirdiğimiz bu arazilerin "altında" neler yatıyor?Bu ön bilgiyi verdikten sonra; Çevre ve Orman Bakanı Sayın Osman Pepe'nin yanıtlaması umuduyla sorulanını sıralıyorum:O molozlarda ne var?İstanbul'da ekonomik ömrünü tamamlamış ve ormana dönüştürülmüş ya da halen dönüştürülme çalışmaları süren kaç eski kum, taş ve maden ocağı bulunuyor?Mustafa Mutlu/ Vatan