SORU: İnsanların başına gelen hayır ve şer tabii ki, Allah'tandır, Allah'ın dilemesiyledir. Lakin, kaderin tecellisini fıkıh nasıl değerlendirmektedir? (Ayhan İnan, Bursa) CEVAP: Soruda da belirtilidiği üzere, hayrı ve şerri yaratan Allah'tır. O nedenle; kadere, hayrın ve şerrin Allah'tan geldiğine inanmak İmanın şartlarındandır. Buna inanmayıp, nefsî yorumlar yapmak, insanı dinden çıkarır. Mümine gereken, kaderin hayır ve şerrine; kazanın acısına ve tatlısına iman etmektir. Geçmiş zamanlarda meydana gelen ve kıyamete kadar devam edecek olan bütün fiilerin hepsi Allahü Teala'nın kaza ve takdiri iledir. Hiçbir mahluk için, Levhi Mahfuz'da yazılı olan takdir olunmuş kaderden kurtulma ve kaçma çaresi yoktur. İnsanların hepsi, Allahü Teala'nın kaza ve takdir etmediği bir şeyle bir kimseye ne bir iyilik ne de bir kötülük yapabilirler. Yapamazlar. cenab-ı Hak, Enam Suresi 17. Ayeti kerimesinde: "Allahü Teala sana (hastalık, fakirlik gibi) bir zarar eriştirirse, yine Allahü Teala'dan başkası onu gideremez. İyilik için de böyledir. O, herşeye kadirdir".Zeyd İbn. Veheb'in, Abdullah bin Mesud'dan, onun da Resulullah'tan (sav) bildirdiği hadisi şerifte şöyle buyrulmuşutur: "Sizden birinizin yaratılması şöyledir ki, kırk gün meni olarak anası rahminde durur. Sonra uyuşmuş kan olarak da kırk gün durur. Sonra bir et parçası olarak kırk gün daha durur. Sonra Allahü Teala, dört kelime ile bir melek gönderir. O melek onun ömrünü, rızkını, amelini, şaki veya said (kötü veya iyi) olduğunu Levhi Mahfuz'a yazar. İyi yazdığı kimse Cehenneme gidenlerin amelini işler, hatta kendisi ile Cehennem arası pek yakın olur. Bu durumda iken Kitabın hükmü o kimse üzerine galip olur. Cennete girenlerin amelini işler ve Cennete gider... Bir kimse, Cennete gidenlerin amelini işler ve hatta onunla Cennet arası pek yakın olur. Bu durumda Kitabınhakma onun üzerine galip olur. Cehenneme gidenlerin amelini işler ve Cehenneme girer".
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.