Geleceğin haritası

Amerikan Ulusal İstihbarat Konseyi yaptığı çalışmalar ve topladığı istihbaratlarla adından sıkça söz ettiren kurumlardan biri. Amerikan yönetiminin maddi ve fikri desteği ile bu kurum geleceğe yönelik projeksiyonlar sunuyor.

Çalışmalara çoğu ülke komplo teorileri olarak yaklaşırken biz bu çalışmaların yabana atılan türden olmadığını biliyoruz.

Pentagon nasıl ki ileriki süreçte planladığı dış politikaları Hollywoood kanalıyla önceden pazarlayarak nabız ölçüyorsa Beyaz Saray da Ulusal İstihbarat Konsey kararlarını fikri bazda tartışmaya açarak ortam yokluyor.

İstihbarat Konseyi'nin son olarak ortaya attığı planın adı:" Global Geleceğin Haritası".

Geleceğe ve bu geleceğin global anlamda nasıl şekilleneceğini konu edinen raporda çarpıcı bölümler var.

2020 yılına göre uyarlanan dünyanın siyasi ve iktisadi manzarası yeniden şekillendirilmeye çalışılıyor.Raporda dört bölüm bulunuyor.

Bu dört bölüm; Davos Dünyası, Pax Americana, Yeni bir Hilafet ve Korku Çemberi başlıklarını taşıyor.

Paragraflarda dile getirilenler önümüzdeki 15 yıllık süreçte dünya siyasetinin ve ekonomisinin gelişim seyri ile birlikte bu durum karşısında Amerikan yönetiminin takınacağı tavırları belirliyor.

Rapora göre önümüzdeki 15 yıl içinde dünya ekonomisi yüzde 80 oranında büyüyecek ve kişi başına düşen gelir yüzde 50 oranında artacak. 2020 yılında Çin ile başta ABD olmak üzere bu günün patronları arasında bir hesaplaşma başlayacak" deniyor.

Diğer bir paragrafta 2020 yılında ABD'nin dünya üzerinde üstünlüğünün ve hakimiyetinin süreceği vurgulanıyor. Bu bölümde Sol ideolojinin gözden düşmesi sonucu beliren boşluğun dinler tarafından doldurulacağı, uluslararası terörün siyasal İslam tarafından besleneceği ileri sürülerek ABD'nin kendisine İslam'ı düşman olarak seçtiği ortaya konuluyor.

Hilafet konusunda ise şu değerlendirmeler var; "Hilafet konusu liberal-modern müslümanlar ile radikaller arasında belirsiz bir alana bırakılmakta ve herhangi bir tercihten yana tavır konulmamakta.

CIA'nın resmi web sitesinde yayınlanan rapora göre halife sembolik bir figür olarak kalmayıp, ABD'nin karşısına önemli ve etkili bir güç olarak çıkacak, Amerika ise buna sesini çıkarmayacak"

Hilafete Amerika'nın bu şekilde bakması ve onu gelişen bir güç olarak gördüğü halde neden engellemediği bize önemli ipuçları veriyor.

Amerikan idaresi global ekonominin ayaklarını yaptığı zirvelerle oturtmaya çalışıyor.

Bu zirvelerden en önemlisi Davos'ta yapılan.

Kış aylarında İsviçre'nin küçük kentinde yapılan bu toplantılarda tüm dünyayı ilgilendirer kararlır alınıyor.

Kapitalist sistemin vazgeçilmezlerinden uluslararası şirketlerin CEO'larını biraraya getiren toplantılarda alınan kararlar belli bir hizibin tüm dünyayı nasıl ve ne şekilde sömüreceğiniz konu ediliyor.

Ssiteme dahil güçlü aktör olarak Amerikan siyaseti ekonomik siyaseti bu tarz zirvelerle teminetmeye çalışıyor.Bir diğer alak Pax Amerikana; Pax Americana Amerikan dış siyasetini daha doğrusu Amerika'nın liderliğini yapmaya soyunduğu düzeni ifade etmekte.